100 Bin Kişinin Öldüğü Tam Bir Atmasyon

VENGMA- Sosyal medya Facebook’ta adını vermek istemediÄŸimiz bir kullanıcının Ermenilere yönelik iddialarını araÅŸtırmacı yazar Recep MaraÅŸlı’ya sorduk. Aynı kiÅŸi yakın zamanlarda Cumartesi Anneleri’ne de Facebook üzerinden saldırmıştı.

Facebook’ta yer alan iddia ÅŸu ÅŸekildeydi:

“Tarihimizi ne kadar biliyoruz GeçmiÅŸ tarihi deÄŸil yakın tarihide bilmiyoruz Ermenistan Sovyetler BirliÄŸi’ nin dağılmasından sonra yaptığı ilk icraatlerden biri Ermenistan’ ı “baÅŸkalarından” temizlemek oldu. BaÅŸkaları dediÄŸim Kürtlerden Kürtleri tamamıyla Ermenistan’dan kovdular ÅŸuan orda bulunan az sayıda kürtlerde biz kürdüz diyemiyor kürtçe tamamıyla yasak sokakta bile izin verilmiyor. 1992 de Nufüsu 200 binin üzerinde olan kızıl Kürdistan dediÄŸimiz laçin bölgesine saldırdı ve iÅŸgal etti. 100 bin Kürdü diri diri toprağın altına gömdü yaktı yıktı öldürdü geri kalanlar ya kaçtı yada kürtlüğünü red etti.

Dönemin ermenistan CumhurbaÅŸkanı Levon Ter Petrosyan bu durumdan memnuniyetini ÅŸu ÅŸekilde açıklıyordu ERMENÄ°STAN ERMENÄ°LERÄ°NDIR. “Tarihimiz boyunca yaptığımız en iyi iÅŸlerden birini baÅŸardık. Ermenistanı yabancılardan ve Kürtlerden temizledik. Diyordu Yabancılar dediÄŸi Ermenistan’ a sonradan gelme deÄŸil, oranın kadim halkları. O Kürtler ki Åžeddadilerin torunları, ZembilfiroÅŸ’ un çocuklarıydılar. Kendi topraklarında yaşıyordular Ama nedense hiç bir Kürt aydını yazarı çizeri siyasetçisi bunu dile getirmiyor Hadi hep beraber Ben de Ermeniyim diyelim..” (Ä°mla hataları bahsi geçen ÅŸahsa aittir.)

Recep MaraÅŸlı’ya iddia sahibi kiÅŸinin ismini verip “Tanıyor musunuz?” diye sorduk.

–Hiç tanımıyorum. Daha önce de rastlamıştım. EÄŸer ÅŸahsen tanıdık biri deÄŸilse tartışmaya girmeye gerek görmüyorum. Kimin ne olduÄŸu, neye hizmet ettiÄŸi belli olmuyor. Kendine bir isim uydurup, sahte kimlik takınan herkes istediÄŸini yazabiliyor. EÄŸer tanıdık, bilinen biriyse insan yanlış bilgiler veya yanlış deÄŸerlendirmeler üzerine yazıp tartışabilir. Verimli de olur. Ama bunlar zaman kaybı ve tahribattan baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor.

Söylenenlere ne diyeceksiniz?

–Söyledikleri de zırvadan ibaret. Kızıl Kürdistan denen yer Azerbaycan sınırları içindeydi. Tam KarabaÄŸ ile Ermenistan arasında kalıyor. Ermeniler 92-93’te Kızıl Kürdistan’ı yıkmak deÄŸil kurulmasını desteklediler. Çünkü iÅŸgalçi konuma düşmeden KarabaÄŸ’a geçiÅŸ yapabileceklerdi. Kürtlerle iliÅŸkileri iyi idi. Fakat Kızıl Kürdistan (Laçin) bölgesinde Azerbaycan yönetimini on yıllardır süren politikası ile Kürt nüfusu oldukça azalmıştı. Kalanlar da genelde yaÅŸlı insanlardı. Buna raÄŸmen Kızıl Kürdistan komitesi kuruldu. Kızıl Kürdistan ilan edildi fakat sınırlarını koruyacak hiçbir askeri güçleri yoktu. SavaÅŸ kızışınca komitede ayrılık çıktı. Ä°ki devlet arasındaki savaÅŸta arada kalmaktan çekindiler.

Dolayısıyla KK’nin ilanı çok kısa ömürlü oldu. Ezidi Kürtler Ermenistan’a, Sunni Kürtler de Kazakistan’a göç etmek zorunda kaldı.  O dönemde göç olayları yaÅŸandığı doÄŸrudur fakat Kürtlerden daha çok Ermeni ve Azeriler karşılıklı olarak göç ettiler.  100 bin kiÅŸinin öldüğü vb tam bir atmasyon. Bütün KarabaÄŸ’ın nüfusu zaten 30 bin… Bu savaÅŸta insan hakları ihlali olarak BM tarafından da ciddiye alınan tek olay Hocalı Katliamı’dır. Orada da öldürüldüğü belirlenen sivil 613 kiÅŸidir. Dünyanın bu ÅŸartları ve bu iletiÅŸim çağında 100 bin kiÅŸi öldürülecek de bu beyefendiden baÅŸka kimsenin haberi olmayacak!.. Åžu anda Ermenistan’da Kürtçe anadiliyle eÄŸitim, akedemi, radyo, basın-yayın eskiden olduÄŸu gibi yasal ve serbettir. Ben kendim de ziyaret ettim.

PKK’nin birçok derneÄŸi var; yayın organı vb. çıkmaktadır. Eskisi gibi devlet sübvansiyonu olmadığı ve ekonomik abluka olduÄŸu için Ermeniler de dahil yoksulluk ve dış göç çoktur. Kurumlar kendisini zor idare etmektedir. Yönetim, bütün eski SSCB’deki gibi mafyatik millliyetçi bir oligarÅŸinin elindeydi. Gerici politikaları vardı.

Geçtiğimiz aylarda sokak gösterileriyle devrildiler. Yeni yönetim ne yapabilir bilinmiyor.  Ermeni halkında da her toplumdaki gibi farklı görüşler var. Dolayısıyla Kürtlere de, Türklere de, soykırıma da bakışlar çeşit çeşittir. Halkın geneline bakılırsa Sunni-Şafi Kürtlerin soykımırımdaki rolleri nedeniyle bir kırgınlık ve güvensizlik varsa da Ezidi Kürtlere toz kondurtmazlar.

Cihangir AÄŸa orada “Ulusal Kahraman” kabul edilir vb.

Avrupada ve Güney Kürdistan’da olduÄŸu gibi orada da Kürt kimliÄŸinden çok Ezidi kimliÄŸini öne çıkaran kesimler vardır. Bu Ermenilerle ilgili bir sorun deÄŸil. Birçok Alevi de Kürt kimliÄŸinden çok mezhep kimliÄŸini öne çıkarabiliyor. Bunlar genel sorunlar. Benim amacım iki ulus arasındaki güvensizlik ve yaraların sarılmasını  saÄŸlamak, yerli Hristiyan halklarla dostluk oluÅŸturmaktır. Sömürgeciler ise Abdülhamit dönemiden beri Ä°ttihat Terakki ve Kemalistler, TC hükümetleri yerli halkların birbirine düşmanlığı üzerinde oynuyorlar. Bunun en çok revaç göreni ise Ermeni düşmanlığıdır. 

Dünyanın hiçbir yerinde Kürtçe’nin sesi duylmazken 1930’lardan beri kesintisiz Kürtçe yayın yapan Erivan Radyosu’nu, keza yine kurulduÄŸundan beri kesintisiz yayın yapan Reya Teze’nin Kürt kültürü ve ulusal kimliÄŸinin ayakta kalmasında büyük katkıları ortadayken; keza birçok Kürt tarihçi, edebiyatçı, sanatçı, müzisyen, Kürdolog yetiÅŸtiren ve Kürt kimliÄŸinin  kendini yeniden üretmesinde gösterdikleri eÅŸsiz yararlar orta yerde duruyorken, Ermeni düşmanlığı yapmak en azından kendini bilen Kürtler için ayıptır. 

Kızıl Kürdistan Azerbaycan’da olmasına raÄŸmen orada ne bir radyo, ne eÄŸitim, ne yayın vb. hiçbir ulusal, kültürel olanak verilmedi Kürtlere. Radyodan tutalım, yayın ve akedemilere kadar çoÄŸunu Ermeni aydınları bizzat kurup Kürtlere devretmiÅŸtir. Burada bir tane BeÅŸikçi ile övünürken orada onlarca BeÅŸikçi vardır vs. Ermenilere düşmanlık yapacaksa da doÄŸru bilgiler üzerinden mertçe yapsınlar.