Amanos Dağı, doğu ve batıyı doğal bir sınır gibi ayıran yanında yönünde pek çok farklı kültürlere yer veren, bir dağ silsilesi,bir doğa harikası.
Amanosların bazı bölümleri gavur dağları, bazı bölgeleri de Kürt dağları olarak bilinir halk arasında. Kuşkusuz her dağ kesimin ayrı bir hikayesi ve gerçeği var. Bu dağlara uzaktan bakıldığında iç içe irili ufaklı taşlık,ormanlık ve dik yamaçlarda oluşur ancak dahiline girildiğinde bambaşka bir dünyayla karşılaşmak mümkün. Eşsiz şelaleler, çam ağaçlarının en harikulade türleri, envai çeşit meyve ve sebze alanları ve yaban domuzu, ördek ve çok çeşitli kuş türleriyle bir doğa harikası
Bu dağların eteklerinde bir birine yakın öyle farklı kültürler var ki her şey kendi doğasını yaşar. Bir yanında Araplar yaşar, bir yanında Türkler yaşar, pek çok yanında ise Kürtler yaşar.
Herkes bir birini bilir tanır ve anlar, bu dağlar ise her kesimin işi, aşı ve yaşamı.
Kimi yerlerde Arap hikayeleri, kimi yerlerde Türk, Türkmen hikayeleri çoğu yerde ise Kürt hikayeleri söylenir.
Kürt dağı derler, kaçakların, eşkiya ve silahlı adamların yeri sığınak ve barınağı. Gavurdağı derler dikliği ve Sarp oluşuyla nefes kesen bu dağlar yüksek ve dumanlı rivayet o ki evvel zamanda bereket ve fırtına tanrılarının yeri yurduymuş
Dağın kalbine doğru yol aldığınızda artık tarih olmuş Süryani, Ermeni köylerinin kalıntılarını görürsünüz, bu köyler ne zaman kuruldu ve yıkıldı bilinmez ama bilinir ki blr zamanlar buralarda farklı dil ve kültürler varmış, Doğu Roma kilisesinin ibadethaneleri artık birer tarihi kalıntı olarak günyüzüne çıkmakta.
Ve Kürtler
Amanosların ortasından, eteklerinde ve namı diyar Amik ovasında küme küme yaşarlar, farklı yer ve zamanlarda bir araya gelmiş kendince üreterek, çalışarak bir hayat kurmuşlar
Rivayet o ki kimi Rojhılattan yola çıkıp Büyük Güney üzerinden göç yoluyla buralara yerleşmiş, kimileri Güney Kürdistan dan gelip bu bölgelere yerleşmiş kimileri küçük güneyden, kimileri de Kuzeyin büyük aşiretlerinden kopup gelmişler.
Ama her haliyle ortak blr dil, anlayış ve kavrayış oluşturup yok olmaktan sakınıp korunmuşlar.
Bir tarafında Arap kültürü, bir taraftan Türk kültürü olmakla birlikte varlığı kabul gören Kürt dili ve kültürünün de kendi koşullarında varlığı mevcut.
Her ne kadar bu bölgelerde yaşayan Kürtlerin geçmişine yönelik ciddi kaynaklara rastlanmasa da sözel kültürde her köyün kasabanın, kentin canlı ve hala bellekte var olan söylencelerine rastlamak mümkün.
Kimin cömertliği,kiminin cesareti kiminin de adaletli yönleri dile gelir,
Bazen eşkiyalıkla ilgili hikayelerde, bazen kaçak yaşamların hikayesinde var olurlar.
Ve Amonoslarda Kürtler zorlansa da hala var olmaya devam ediyorlar.
GiriÅŸ Yap
GiriÅŸ Yap
Åžifrenizi yenileyin
E-postanıza bir şifre göndereceğiz.

1961 yılında Kars'ta Doğdu. İstanbul'da Dil ve edebiyat Fakültesinden mezun oldu.
Önceki haber
Sonraki haber
- Reklam Alanı -