Şırnak’ın Silopi ilçesinde ÇarÅŸamba gecesi, zırhlı bir polis aracının bir eve çarpması sonucu Furkan ve Muhammed Yıldırım adındaki iki kardeÅŸ hayatını kaybetti.

Gece devriyesi yapan zırhlı bir araç, Karşıyaka Mahallesi’nde yaÅŸanan bir kaza ile Mesut Yıldırım’ın evinin duvarına çarptı.

Zırhlı aracın eve çarpması sonucu evin bir duvar ve kolonu yıkıldı ve yataklarında uyuyan iki küçük kardeş hayatını kaybetti.

7 yaşındaki Muhammed ve 6 yaşındaki Furkan kardeşler yıkılan bir kolonun altında kalarak öldü.

Şırnak Valiliği olayla ilgili bir açıklama yaparak, olayın adli ve idari olarak incelendiğini belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Patlak da yaptığı açıklamada, olayın ayrıntılı bir şekilde soruşturulduğunu, zırhlı araçtaki polislerin sarhoş olduğu iddiasının da doğru olmadığını belirtti.

HDP Milletvekilleri Osman Baydemir, Aycan Ä°rmez, Leyla Birlik kazayla ilgili BaÅŸbakanlık ve İçiÅŸleri Bakanlığı’na cevaplamaları için çeÅŸitli soru önergeleri sundular.

Amca Yıldırım: Deprem oldu sandık

BBC Türkçe’ye konuÅŸan Furkan ve Muhammed’in amcası, yan evde yaÅŸayan Suat Yıldırım, o gece yaÅŸananları şöyle anlattı:

“AÄŸabeyimin evi iki odalı, müstakil. Panzer sokaÄŸa bakan duvarı yıkarak içeriye girmiÅŸ. Gece yarısıydı, evde uyuyorduk. AÄŸabeyim ile aynı bahçedeyiz. Deprem oldu sandık. KomÅŸularla birlikte ben de o gürültüye uyandım. Bahçeye indiÄŸimde komÅŸuların evin etrafında kapıyı açmaya çalıştığını gördüm. Bahçeden kapıyı açınca içerisi toz dumandı.

“Duvarı yıkan ve salonun giriÅŸine kadar içeriye giren o büyük zırhlı aracın ışıkları yanıyordu. İçinde dört polis vardı. Onlar kaçtı. Baktım yeÄŸenlerim yıkılan kolonun altında, salonun ortasında yatıyorlar. Birinin cesedini ben aldım, diÄŸerini abim. KomÅŸular, kaçışan polisleri taÅŸla kovaladı. KomÅŸularımız polislerin sarhoÅŸlar gibi yalpalayarak kaçıştıklarını söylediler. Yarım saat sonra daha kalabalık bir polis ekibi geldi ve komÅŸulardan evlerine gitmelerini istediler. “Biz yeÄŸenlerimi hastaneye götürdük, ama yeÄŸenlerim ölmüştü. Morga gittik, cenazeleri görmek istedik. Polis bizi eliyle iteledi, izin vermedi.”

Şırnak Valiliği, kazaya sebep olan panzeri kullananan polisin alkollü olduğu iddialarını yayınladıkları basın açıklamasıyla reddetti.

Valiliğin açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:

“Ä°limiz Silopi Ä°lçesi’nde, 04.05.2017 gece saat 00:30’da,bir polis aracının, bir vatandaşımızın evinin duvarına çarpması sonucu iki evladımızın yaÅŸamını yitirmesi, bizleri son derece üzmüş ve derinden sarsmıştır.

“Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada ÅŸoför polis memurunun alkollü olduÄŸu iddiaları gerçeÄŸi yansıtmamakta olup; ÅŸoför polis memurunun nefes kontrolü ve kan tahlilinde alkol bulunmadığı tespit edilmiÅŸtir.

“Konu adli ve idari olarak her yönüyle incelenmektedir”.

Başsavcılık: Aracı kullananan polisin alkollü olmadığı tespit edildi

Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Patlak da olayla ilgili bir açıklama yayımladı.

Savcı Patlak’ın açıklamasında da sürücünün alkollü olmadığı belirtildi:

“Silopi Trafik Denetleme Büro AmirliÄŸi görevlilerince olay yerinde gerekli incelemelerin yapılarak meydana gelen kazaya iliÅŸkin kaza tespit tutanağının düzenlendi. Kazaya karışan zırhlı aracı kullanan kolluk görevlisinin Silopi Devlet Hastanesinde adli muayenesi yapılarak alkol raporu aldırıldı, kazaya karışan kolluk personeline üfleme yoluyla yapılan test ve alınan kan numunesinde yapılan tahlil sonucunda görevlinin olay sırasında alkollü olmadığı tespit edildi.

“Kazanın ilçe merkezinde meydana gelmesinden dolayı Silopi Ä°lçe Emniyet Müdürlüğünce yürütülmektedir. 172. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda görevli teknik araç teknisyeni bir personelin bilirkiÅŸi olarak görevlendirilerek kazaya karışan araç üzerinde bilirkiÅŸi incelemesinin yaptırılmıştır.”

“Meydana gelen olay hakkında Silopi Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca yürütülen soruÅŸturma ayrıntılı ve titiz bir ÅŸekilde devam etmektedir”

‘Kader deÄŸil ihmal, davacı olacağız‘

Amca Suat Yıldırım, olayla ilgili dava açacaklarını söyledi:

“SarhoÅŸ deÄŸiller, kaderdir gibi açıklamalar ile sanki davacı olmamızı istemiyorlar gibi. Evet, Türkiye’de adaletin yerine gelmediÄŸini biliyoruz ama yeÄŸenlerimin hayatına mal olan polisler hakkında davacıyız ve davamızın peÅŸini bırakmayacağız. Sabah okula gideceklerdi, yengemin hazırladığı çantalarını, beslemeleri de salondaydı. Onlarla birlikte biz de öldük, hepimiz periÅŸan olduk.”

Yıldırım ayrıca olayın kader değil ihmal olarak ele alınması gerektiğini belirtti:

“Vali kader diyor. Muhammed ve Furkan’ın ölümü kader deÄŸil, ihmaldir. Bir kaza da deÄŸil. Sokakta rampa yok, düz yol. Gece yarısı, o büyük panzerin o dar sokaklarda neden o kadar hız yaptığına cevap vermeliler. YeÄŸenlerimin ölümüne sebep olanlar en ağır cezayı almalı.”

HDP milletvekili Leyla Birlik, soru önergesinde kazaya sebep olan zırhlı aracın içindeki kameranın kayıtlarının incelenip incelenmediğini, kazaya neden olan polislerin kimliğin tespit edilip edilmediğini, kazaya sebep olan güvenlik güçlerinin adil bir şekilde yargılanmalarının nasıl sağlanacağını da sordu.

BBC