Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Aşk Hicran ve İsyan

Mahmut Alınak // Kötü bir kitabın mütevazi hizmeti… Benim, AŞK HİCRAN VE İSYAN adlı kitabımdan söz ediyorum.
Birkaç ay önceki bir makalede, ‘… 2012 kışında AŞK HİCRAN VE İSYAN adlı kitabımı yazmaya başladığımda, Tayyip Erdoğan komutasındaki devlet güçleri henüz Şırnak, Cizre, Sur, Nusaybin ve diğer Kürt şehirlerine karşı hücuma geçmemişlerdi,’ diye yazmış, şöyle devam etmiştim:
‘…Kitabın basılmasına günler kala Şırnak’a gittim.
Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı başlayınca, halk Cudi Dağı’nın eteklerinde kurdukları çadırlarda ve çalı çırpıyla yaptıkları derme çatma kulübelerde yaşamaya başlamıştı.
Kış kapıya dayanmıştı ve insanlar çok kötü şartlarda yaşıyorlardı. Nasıl ki, Cizre, Sur, Nusaybin, İdil, Silopi ve diğer şehirler katliama uğrarken dünya sessiz kalmışsa, Şırnak harabeye çevrildiğinde de yine öyle sağır bir sessizlik hüküm sürüyordu.
Çocuklar aç ve çıplaktı, gıdasızlıktan bir deri bir kemik kalmışlardı.
Ben, bu insanlar için acaba ne yapabilirim diye kara kara düşünürken, aklıma AŞK HİCRAN VE İSYAN kitabımın gelirini onlara bağışlama fikri geldi.
Böylece çadırlarda barınan Şırnaklılara yardım etmek isteyen insanlara da bir fırsat doğmuş olacaktı.
Hatta bu bir kampanyaya bile dönüşebilirdi. Böylece yüzlerce, belki binlerce aileye yardım edebilecektik.
Ne yazık ki hüsrana uğradım. Kitap bugüne kadar ancak iki yüz tane satabildi…
… Bu destanı, Elif Şafak veya Orhan Pamuk yazıp, “Kitabın gelirini Şırnaklılara bağışlayacağız,” deselerdi, eminim devlet medyası ile Kürt medyası bunu gazete ve televizyonlarında günlerce haber yaparlardı. Kim bilir, belki de kitapçıların önünde uzun kuyruklar oluşurdu.’
Evet, İzmir’den üç harika insanın, insanlık dostu sevgili üç arkadaşımın kapı kapı dolaşıp elden sattıkları üç yüz kitabı saymazsak, AŞK HİCRAN VE İSYAN destanı sadece iki yüz yirmi okurla buluştu.
Peki, bazı yazarların toplumsal hiçbir derdi, hiçbir kaygısı olmayan kitapları baskı üstüne baskı yapıp, üç yüz, beş yüz bin satarken, AŞK HİCRAN VE İSYAN destanının düştüğü bu komik durum neyle açıklanabilir?
Dört ihtimal var:
Birincisi, eser çok kötüydü, okur beğenmedi.
İkincisi, benim hitap ettiğim kesim kitap okumuyor.
Üçüncüsü, Şırnak halkının başına gelen felâket, duyarlı bir çevrenin dışında kimsenin umurunda değil.
Dördüncüsü, eser, basın yayın organlarının ambargosu nedeniyle okur kitlesiyle buluşamadı.
Sebep her ne olursa olsun, AŞK HİCRAN VE İSYAN destanı elinden geleni yaptı.
Az da olsa kazandığı para dün Şırnak’ lı çadır mağduru bazı ailelere ulaştırıldı. Vergi ve baskı parasını cebimden karşılamasan tek kuruş kalmayacaktı.
Keşke ben ve dostlarımın elinden daha fazlası gelebilseydi. Ne yapalım, imkânımız bu kadardı.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

4 × 5 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla