Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

En Mucit millet Türklerdir…

Yabancılardan sürekli kuşkulanıp ne kadar yabancı örgüt varsa hepsine girmeye çalışanlar da Türklerdir. Girmeye çalıştıkları örgütlerin kurallarının aslında Türkiye’yi bölmek için hazırlandığına da sadece Türkler inanır.


Yavuz Özcan / Milletvekili kürsüden bangır bangır bağırıyor; “kimse Türklerle Kürdlerin eşit olduğunu bana söyletemez”…. Çoğumuz buna ilk reflekle karşı çıkarız. Oysa bu vekil burda kendi ulusal karakterini tarif ediyor bize.

Bir Türk dünya’ya bedel; Türkün Türkten başka dostu yoktur, rivayetlerinden yola çıkarak Türk olmak ne demektir duygusunu biraz irdeleyelim.

Bunlara Diyarbakır zindanında insanlık dışı işkenceler yaptınız dediğinde onurları kırılıyor mu gerçekten?

Diyarbakır zindanında işkence yapıldığında kırılmayan onurları, Kürdistan şehirlerini viraneye çeviren bunlara,bunlar hatırlatıldığında vicdanları sızlıyor mu gerçekten ?

Bağımsızlık anlayışları, Kürd dilini yasaklayıp bilinmeyen dil tanımına sokmaları yalnızca özgürce asimilasyonun yapılmasını savunmaktır.

Kürdlere karşı bu zulümü yapmayın denildiğinde ne hikmetse bağımsızlıkları zedeleniyor,onurları kırılıyor, vicdanları mantar bağlıyor.

Gerçekten böyle bir bağımsızlık kimin bağımsızlığı?

Zulüme uğruyanların mı, zulüm yapanların mı?

Kürd halkına zulüm yapılan bir yerde, onurdan, vicdandan, sözedilebilinir mi? Onurun olabilmesi için, bu zulüme karşı çıkmaları gerekmez mi?

Bir vicdanları olabilmesi için, Kürd halkı acı çekerken başlarını çevirmemeleri gerekmez mi?.

Zulüm yapılan bir ülkede onurdan sözedilemez.

Türk olmak… Dünyanın, en tanımsız sözcüğü…

Padişahlarının ırzına geçer, Başbakanlarını asar, Genelkurmay başkanlarını hapseder, gençleri idam sehpalarına gönderir, her on yılda bir darbe yaparlar, sonra da dünya’nın en zeki milleti olduklarını övüne övüne, böbürlene böbürlene anlatırlar.

Yaptıkları aptallıktan sıkıldıklarında ise zekalarıyla övünür ve yüz yıllardır her yaz mevsiminde damlarda yatar ve oradan düşerek ölürler.

Yağmur yağdığında ülkenin en büyük kentinin işlek bir caddesinde boğulan tek insan Türktür.

Ne yazik ki yeryüzünde kendine kanat yapıp uçan ilk insan da Türktür. Devleti kutsal ilan eder sonra da devleti hep soyup soğana çevirenlerde Türktür. “Köylü efendimizdir” der köylülere yapmadıklarını bırakmayan da Türktür.

Dünyada hiçbir devletin tanımadığı ucube KKTC isimli bir devleti kurma başarısını gösterebilmiş olanlarda Türklerdir. “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek bütün komşularıyla düşman olan da Türklerdir.

“Ulusal onuru’ bu kadar değerli “ulusal parası” bu kadar değersiz başka bir ülke bulmak da çok zordur.

Bir büyük deprem olduğunda çoluk çocuk, zengin fakir el birliğiyle yardıma koşup, evdeki iki battaniyeden birini depremzedelere bağışlayanlar da Türklerdir.

Kırk sekiz yıl boyunca dünya futbol şampiyonasının kapısından bile geçemedikten sonra ilk katıldığı şampiyonada dünya üçüncüsü olmayı Türkler ancak başabilmiştir.

“Ata sporu” güreşte en olmadık ülkelere yenilen, güreşten hiç anlamayan Amerikalı güreşçilerle güreşirken kolunu bacağını kırdıranlar da Türklerdir.

Her konuda fikirlerini söylemeye bayılan, ama hiçbir fikirlerine inanmayanlarda Türklerdir.

Hiçbir filozofları yoktur ama ne olduğunu kimsenin bilmediği binlerce türbe ve kutsal mekanları olanlarda Türklerdir.

Dünyanın en ünlü suikastçılarını, Papayı vuranı da yetiştiren ve Papayı binlerce insanın arasında vurup kabak gibi yakalanan en salak suikastçı da Türktür.

Katillerin “ulusal kahraman”, şairlerin,yazarların ve gazetecilerin “vatan haini” olduğu tek ülke de Türkiye’dir.

Bütün askeri darbeleri alkışlar ve ilk seçimde darbecilerin kızdıkları partilere oy verenlerde onlardır.

Tek bir anlaşmada neredeyse beş milyon kilometre kare toprak kaybedip, bu anlaşmanın en akıllı anlaşma olduğuna inananlar da Türklerdir.

On altı devlet kurup yıkan ve bununla da bolca övünenler de Türklerdir.

Kendi tarihlerini beğenmeyip tüm tarihlerini yalanlar üzerine inşa edip ve bu yalanlarla da böbürlenerek ve gerçekmiş gibi övünenler de onlardır.

Dünya’nın en büyük yalanlarını söyleyip, sonrada bunları ata sözü niyetine günlük yaşamda kullananlarda onlardır.

Kürd diye bir halk yoktur……Kırk yıldır PKK’ yi bu yıl bitiririz… Bunun garantisi biziz abi… Seni leylekler getirdi yavrum… Kalsaydınız bişeyler yerdik… Vallaha sarıda geçtim memur bey… Bi oturuşta iki büyük deviririm… O elimizde tek kaldı abi, başka yok… Dünya ahiret bacımsın… Şu an 80 milyon bizi izliyor… Bu son sigaram… Sen bi de beni gençliğimde görecektin… Ben de tam seni arayacaktım… Bana yan bakan daha anasının karnından doğmadı… Evi boşaltın! Almanya’dan oğlum geliyor… Arkasından değil, burda olsa yüzüne de söylerim… Akşam elektrikler kesildi, dersimi yapamadım… Kuru ekmek bana yeter, yeter ki huzurum yerinde olsun… Devletimiz güçlüdür… Failleri en kısa zamanda yakalanacak… Tüm bu sevimli yalanlarda onlara aittir.

Savaşta kendi gemisini yedi saat boyunca bombalayanlar da Türklerdir.

Yabancılardan sürekli kuşkulanıp ne kadar yabancı örgüt varsa hepsine girmeye çalışanlar da Türklerdir.

Girmeye çalıştıkları örgütlerin kurallarının aslında Türkiye’yi bölmek için hazırlandığına da sadece Türkler inanır.

Mezopotamya-24.com

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

11 + 6 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla