Şİlan Yaşar // Kılıçdaroğlu “Dragos’tan miting alanına yaklaşık 3 kilometre kala tek başıma yürüyeceğim” dedi.
Bugüne kadar on binlerce kişi eşlik etti, kimisi bir gün, kimisi üç gün yürüdü… hemen her kesiminden insanlar katıldı. Ayakları su topladı, eziyet çektiler. Onca yol boyunca kitleyi kendine kalkan etti, işi bitince de miting alanına tek başına gideceğim dedi…
Adama sormazlar mı, -Senin aradığın Adalet bu mu?- diye.
Madem adalet arıyorsun! neden adaletsizliğe uğrayanları dıştalıyorsun?
Nedeni açık… çünkü adalet, CHP’nin uygulamadığı, tanımadığı bilmediği bir kavram!
Parti proğramlarında, terminolojilerinde buna yer yok.
Her zamnki dıştalayıcı tavrıyla bunu da ; sadece kendisine istenecek bir şey sanıyor, çünkü asıl derdi kendi pis derisini kurtarmak !
Sıra kendisine gelmişti, kirli işleri ortalığa saçılacaktı; ergenekonun hem avukatı hem savcısıydı yaa !…
Devletin en kirli işlerini sürdüren, göz yuman, teşvik eden CHP, Fetö’yü yurtdışına kaçıran Kürt kanıyla beslenen B. Ecevit’ti.
Gerçekten adalet isteseydi CHP’nin savunduğu ırkçı, çağdışı parti proğramıyla siyaset yapmazdı, kazara yaptı diyelim ! adalet aramaya utanırdı.
Sanki adalet vardı da Recep vermiyor! Olsa dükkan sizin!
-Süngünün olduğu yerde Kürt sorunu yoktur- diye CHP’nin 1930’ların adalet bakanı Mahmut Esat Bozkurtun uyuladığı adalet anlayışından bir adım öteye gidemediler.
Korteje bakın, bilmem kaç metre uzunlukta Türk bayrağı taşınması tipik bunun göstergedir.
Malum bu -Kanlı Bayrak- sürekli olarak Kürtleri ve diğer halkları dışlamak için en önemli silah olarak kulanılır.
Sakın ola ! mitinge katılanlar, bayrağı taşıyanlar, adaletten falan bahsetmesin çünkü İnandırıcı değil, o bayrak ve CHP’nin başlatması eylemi hedefsiz ve stratejisiz kıldı.
Çünkü; AKP-Recep Tayyip, CHP’nin uyguladığı adaletsizliğin ürünüdür !
Velhasıl,
Hele bir bırakın ! Küçük Enişte’yi… Show bussines izleyin !…
Destê we sax be