Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kürdistan’da Olanların Perde Arkası

Selim Çürükkaya / OrtadoÄŸuda ki geliÅŸmeler konusunda saÄŸlıklı bir öngörüde bulunmak çok zordur. Siyasal durum Almanya’daki hava durumu gibidir. Almanya’ da bir bakardınız ki; gökyüzü bulutsuz ve tertemiz, gömlekle çarşıya çıkaradınız, bir saat sonra dakikalarca süren yaÄŸmura maruz kalırdınız.

OrtadoÄŸu’da siyasal hava, tam da böyledir.

Bir gün ortalık sakinken, başka bir gün birden kendinizi savaşın ortasında bulabiliyorsunuz. Bu savaşın nedenleri, sebepleri üzerinde düşünürken ve yarın olabilecekler üzerinde tahminlerde bulunurken, yarın ortaya çıkan başka bir durum sizin bütün tahminlerinizi alt üst edebiliyor.

Dün derin kulislerden çok yeni bilgiler edindim.

Bu bilgilerin ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış ben de bilemiyorum. Bildiğim tek şeyin, filler çimenler üzerinde boğuştuğudur!

Fillerden küçük olan karıncaların başına gelecekleri tahmin etmek te biraz zordur.

İnternetim olmadığından ve yazacaklarımı kanıtlamaktan mahrum olduğumdan, belgesiz olarak öğrendiklerimi yazmak zorundayım.

Derler ki; Güney Kürdistan’da Referandum öncesi Neçirvan Barzani ile Rusya arasında bir petrol antlaÅŸması yapılmış. Bu antlaÅŸmaya göre Güney Kurdistan’dan Suriye’deki Akdenize bir petrol boru hatı inÅŸaa edilecek, petrol ve gaz, Rusya’ya bura üzeri satılacaktı.

Ve yine derler ki; Güney Kurdistan baÅŸbakanı Neçirvam Barzani bu anlaÅŸmayı yaparken, Rusya’nın Ä°ran üzerindeki etkisini, Suriye Ä°ran partnerliÄŸini de düşünerek Ä°ran’ın memnun olacağını hesaba katmıştı!

Ve yine derler ki; Neçirvan Barzani OratadoÄŸuda ve Dünyada  güçlü olan Rusya ile birlikte Suriye üzeri akdenize ulaÅŸarak, Türkiye’ye olan bağımlılığını azaltmak istmiÅŸti.

Eğer bu durum doğru ise; anlaşılan filleri ürkütmüştü!

Referandum’a gidilirken Amerika ve Fransa’dan gelen olumsuz açıklamalar, fillerin kızgınlığını yansıtıyordu. Kürdistan halkının yüzde doksan iki bağımsızlık yanlısı oy kullanması, filler için önemli bile deÄŸildi. Hatta onlar için Kürt halkının iradesinin hiç bir önemi yoktu.

Petrollerin paylaşılması ve Ortadoğuda egemen olmak onların tek derdi idi.

Bunun için Irak baÅŸbakanı Abadi’yi hemen referandum sonrası Paris’e çağırdılar. Yine derler ki; Paris, burada sadece kendi adına deÄŸil, ingiltere, Amerika ve Ä°srail adına Abadi ile pazarlık yaptı ve gizli bir anlaÅŸma imzalandı.

Bu anlaÅŸmaya göre Musul’un yeniden inÅŸaası ve Musul petrolleri Fransa’ya verilecek, Basra petrollerini kontrol eden Ä°ngiltere ve Amerika’ Fransa’dan kendi payını alacaktı. Ä°srail’ e ise Kerkük’ten Hayfa limanına bir perol boru hatı, bir de Fırat nehrinden yine Hayfa’ya bir su boru hatı döşenecekti.

Abadi’nin böyle bir gizli anlaÅŸma ile Paris’ten döndüğü söylenir.

Ardından deniliyor ki; bu anlaşmanın yürülüğe girebilmesi için;

1. Kürdistan’da bağımsızlığın ilanının engellenmesi,

2. Musul ve Kerkük petrolleri üzerinde güvenliğin tam olarak sağlanması gerkiyordu.

Büyük bir ihtimalle Ä°ran’dan habersiz yapılan bu gizli anlaÅŸmadan Ä°ran rahatsız olmuÅŸ, hele Ä°srail’e gaz ve su borusu çekme planı Ä°ran’ı çıldırmış olabilir!

BaÄŸdat ‘ta kısa bir durum deÄŸerlendirilmesi yapıldı. Plan ÅŸuydu, Kürtler, Irak anayasasında yazılı olduÄŸu gibi, İŞİD savaşı öncesi sınırlara geri itileceklerdir.

Bu plan Kürt kökenli YNK li Irak CumhurbaÅŸkanı Fuad Mahsum’a verildi. Fuat Mahsum bu dosya ile Dukan’a geldi. Dukan toplantısına YNK’nin ve KDP’ nin en üst düzeydeki yöneticileri katıldı. Toplantıda nelerin konuÅŸulduÄŸu, hangi kararların alındığı hala tartışma konusudur.

Dukan toplantısından bir gün sonra Abadi’ye baÄŸlı silahlı kuvvetler Kerkük’ün üzerine yürüdü.

Ama burada ince bir ayrıntı vardı. Ä°ran her daima Abadi’ni ensesinde idi. O da Kasım Süleymani aracıyla planını kurmuÅŸtu.

Birincisi, Abadi’ye baÄŸlı silahlı güçlerinin başına HaÅŸdi Åžabi’yi geçirmiÅŸti. Ä°kincisi, YNK’de Bafıl Talabani’ye baÄŸlı peÅŸmerge kuvvetleri kendisyle birlikte hareket etmeye ikna etmiÅŸti.

Abadi Kerkük’ü alacağını, Kürtleri’de 2014 yılındaki sınırlara kadar geri iteceÄŸini, Paris’te kendisine dikte ettirilen antlaÅŸmayı böylece yürülüğe sokacak zemini yaratacağını düşünüyordu.

Ama Kasım Süleyman’i onun planını bozacaktı. Çünkü Düşen Kerkük’te Ä°ran’ın borusu ötecekti.

Lakin Irak’ta Ä°ran, Abadi’den daha güçlü idi. Anlatıldığına göre Abadi’nin Genaralleri HaÅŸdi Åžabi’nin sıradan bir yöneticisinin elinde birer oyuncaktılar.

Olan oldu, Ä°ran’ın müdahalesi ile ikiye bölünen Kürtler eski sınırlara çaktirildi. Ä°ran bölgeye hakim oldu. Paris’te kurulan plan suya düştü. Kürtler’e kızan batı ve Ä°srail, tam da Ä°ran’ın ekmeÄŸine yaÄŸ sürdü.
Åžimdi ne olacak?

Batı yeni bir hamleye mi hazırlanıyor?
Kürtler ne yapmalı?
Bazıları Kürtler neden savaşmadı diyor? Bazıları madem bağımsızlık ilan etmediniz, neden referandum yaptınız? diye soruyor? Bazıları Talabani ailesinin oyunu neden önceden fark edilip önlem alınmadı?  Bazıları bu aileye karşı savaş açılıp ortadan kaldırılmalı diye düşünüyor!

Bazı Kürtler şaşkın, bazı Kürtler ne yapacağını bilmez haldedir!

Bana göre sakin olmak, olan bitenleri soğukkanlıca değerlendirmek, küçük resme odaklanma yerine büyük resmi görerek pozisyon almak çok önemlidir. Kürtlerin tek parça olarak hareket etmesi, parçalanmanın getireceği trajedileri görmesi, bir an önce çok parçalı ve hantal askeri yapıyı aşıp profesyonel, gönüllü ve zorunlu askerlikle kurulacak bir orduya kavuşması dışında bir yol bulunmamaktadır.

Her şeyden önce çimlerin üzerinde boğuşan fillerin ayakları altında ezilen karınca olamamak gerekiyor.

Hikayedeki (*)gibi, bazen karıncalar filleri de yenebilir!

(*)https://m.bianet.org/biamag/cocuk/166641-fil-sanmalilar-kendilerini-ama-karinca-kadar-fil

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

19 − 16 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla