Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Peşmerge Ağlamaz!

[player id=1033] Makaleyi sesli dinlemek için tıklayın

 

 

Peşmerge Ağlamaz!

Bundan yaklaşık bir hafta önce “Bıngehe Laleş” derneğinin sorumlusu Şeyx Xalıt telefonla beni arayarak; 26.03.2017 Günü saat 14 de Bielefeld Rathausda bir tören düzenleneceğini, Peşmerge Bakanlığı tarafından Dr. Sait için bize bir plaket verileceğini, bundan dolayı o saatte salonda bulunmamızı istedi.

Belirtilen tarihte, ben, eşim Aysel, kardeşim Necmettin ve eşi Hüsna Bremen’den Bielefeld’e doğru hareket ettik. Arkadaşım Murat Dağdelen ve Yılmaz da Essen’den geldiler. Rathaus’un alt katındaki salonu hazırlanmıştı, 500 e yakın kişi vardı. Gazeteciler, Kameramanlar, televizyon sunucuları hazırlıklarını yapmışlardı.

Salonda oturanlar içinde tanıdığım simalar vardı. Kürt milli kıyafetleri giymiş erkek ve kadınlar, gelen misafirlere yer gösteriyorlardı. Beni tanıyan mihmandar, ben ile eşimi ön sıraya yönlendirdi. Burası özel davetliler için rezerve edilmişti. Oturduktan bir müddet sonra Peşmerge Bakanlığı sözcüsü Helgurt Hikmet ile Şengal gönüllü Peşmerge komutanı Qasım Şeşo içeri girdi, alkışlar arasında yerlerine oturdular.

Qasım Şeşo İŞİD saldırısı öncesi Almanya’nın Hannover kentinde yaşıyordu. Fakat Şengal saldırıya uğrayınca, Almanya’yı terk etti. Şengal’e gitti ve İŞİD e karşı savaşmaya başladı. Bundan dolayı Ezidiler arasında yaşayan bir kahraman olarak görülüyor.

Törende ilk konuşmayı yapan “Bıngehe Laleş” derneğinin başkanı oldu. Törenin amacını açıkladı, destek veren kişi ve kurumlara teşekkür etti. Törende sunuculuk yapan moderatör, Şeyx Xalıt’tan sonra Helgurt Hikmet’i mikrofona davet etti. Genaral kıyafetiyle Mikrofonun başına geçen Helgurt Hikmet: İŞİD’e karşı mücadelenin vardığı aşama, Ezidi’lerin dramı, Şengal’in bu günkü durumu, PKK nin yaratmaya çalıştığı sorunun asıl kaynağı gibi konulara değindi.

Helgurt Hikmet’in konuşması bitince, milli kıyafet giyinmiş bir Kürt kadını kendisine bir deste gül hediye etti. Ezidi kurumları adına Genaral’e plaket verildi. Şengal de yaşanan dram, Avrupa’dan Kürdistan’a savaşmak için gidip yaşamını yitirenlerin görüntüleri sinevizyon olarak gösterildi.

Işıklar söndü, izleyiciler sustu, bir müddet sonra ağlamalar ve göz yaşları..

Ara ara alkışlar…

Sinevizyondan sonra iki şair, mikrofona geçip şiir okudu.

Kasım Şeşo, Şengal’i, savaşın ne olduğunu anlatti. Konuşmaları alkışlarla kesildi. Ardından Alman bir gazeteci Şengal ile ilgili anılarını anlattı. Bu aşamadan sonra General Helgurt Hikmet sahnenin ön tarafına çıktı. Peşmerge bakanlığı adına hazırlanan plaketler, Ezidi kurumlarına takdim edildi.

Avrupa’dan Güney Kurdistan’ a savaşmak için giden, fakat orada yaşamlarını yitiren şehit aileleri tek tek sahnenin önüne çağrıldı. Benim adım okununca, ağlamamak için kendimi zor tuttum, belgeyi bana verecek olan Helgurt Hikmet, Genaral Dr. Sait in çok samimi arkadaşıydı, onun da gözleri doldu, sarılıp öptü beni. Böyle bir anı ne ben, ne de o hiç düşünememiştik. Belgeyi alınca mikrofona geçtim, sadece iki söz söyleyeceğim dedim. Ve söyledim:

Qasım Şeşo ve Dr. Sait Kürtlerin ruhuydular!”

“Kürtlerin olmayan ruhuydular!”

“Göçümüzün, katliama uğramamızın, kaçmamızın nedeni devletsizliktir! Şengal, Süleymaniye sorununun tek bir çözümü vardır, bağımsızlık ilan etmek, devlet olmaktır!”

Tören bitince, iki ayağı kopmuş Genaral Dr. Said’in bir peşmergesi ile Aysel’ lin sarılıp ağlaması çok duygusal bir ortam yarattı. Savaşı görmeyen, yaşamayan bir dernek yöneticisinin savaşı gören yaşayan Aysel İle Peşmergeye: “Ağlamayın! Ağlamayın! Peşmerge Ağlamaz!” diye bağırması ve onları susturmaya çalışması beni hayli düşündürdü.

Adama sen anlamazsın ki onların neden ağladığını diyecektim, kendimi tutabildim.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

6 + 6 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla