EleÅŸtirdiÄŸimizde demokrasini ve kapitalizmin geliÅŸmiÅŸ ve güçlü olduÄŸu iki ülke örnek gösteriliyor. İsviçre ve Belçika’da kantonlar var ama M. B. ‘nin önerdiÄŸi gibi deÄŸil. Çünkü her ikisindede M. B.’ nin karşı çıktığı devletin varlığı devam ediyor.
Kısaca M. B. ‘nin kuramına destek olabilecek tek bir örnek yok. OrtadoÄŸu ise yukarıda anlatmaya çalıştığım nedenlerden dolayı uygulama alanı olarak en son seçenek olmalıdır. Özellikle kürdlerin yoÄŸun yaÅŸadığı yerlerin seçilmesi tehlikelerle dolu ve düşündürücüdür. İyi niyetle savunulduÄŸunu düşünsek bile bu hatalı seçimi yapmak için halkının taleplerini hiçe saymak ve yaÅŸadığı topraklara yabancı olmak gerekir. Yada önünü göremeyecek kadar siyaseten çaresiz siz ve aciz kalmanın göstergesidir.
M.Bookchim kuramında ÅŸiddet ve ÅŸiddet yanlısı örğütlerin yeri yoktur. PKK’nin Stalinist örgüt yapısı ve silahlı mücadele anlayışı ile yoluna devam ediyor. En radikal örgütlerde bile var olan “Örgüt içi Demokrasi” iÅŸlemez. Üstelik Hikmet Fidan ve Faysal Dunlayıcı gibi üst düzey yöneticilik yapmış bir çok kiÅŸi deÄŸiÅŸim istedikleri için infaz edildiler. DeÄŸiÅŸmez yönetici kadro demokrasiyi içini boÅŸaltarak M. Bookchim gibi amaç olarak deÄŸil araç olarak içini baÅŸaltarak kullanır.Düşünmeden edemiyorum, her lafın başına demokrasi diyerek baÅŸlayan bu yönetici kadro eleÅŸtirildiklerinde nasıl zalimleÅŸerek yoldaşına infaz kararı alırlar? Yoldaşına bu kararı alabilenler yarın iktidar olsalar kendi halkına neler yaparlar?
%90 oy alarak kazanılan belediyelerde yüz-yüze demokrasiyi içselleÅŸtirmek yerine Hendek Savaşında olduÄŸu gibi kazanılan deÄŸerlerinde yok edilmesine yol açıldı. Halk bile bile yaÅŸanacak vahÅŸet ile, zorla yapılan iskan ile” yüz-yüze” bırakıldı.
Cenaze gitmedik Şehir-İlçe ve Kasaba kalmadığı halde, şiddet anlayışını terk etmez,varlık nedeni olarak görür. Gündemdeki yerini bu nedenle korur.
M. Bookchim kendi iradesi ile halkın, hiçbir etki altında kalmadan yasal mücadele etmesini savunur. PKK ise yasal mücadelede kontrolü elden bırakmaz. Yaptığı müdahaleler ile örğüt yararına inandığı her adımda, yasal mücadelenin zararına sebeb olacaksada önünü tıkar.
M. Bookchim ideolojik dayatmaları kabul etmez. PKK dayatmacı bir örgüttür ve tarihi kendisi ile baÅŸlatır.Örgüt ve lider yoksa halkta yoktur anlayışı egemendir,örgütün çıkarlarını halkın çıkarlarından her ÅŸartta öncelikli ele alır ve deÄŸerlendirir. Lider olmadan yaÅŸam kabul edilemez çünkü “Halk lidere borçludur”,her isteneni borcunu ödemek için yapmak zorundadır.
Son günlerde iyice ortaya çıkan bir garip durumda Öcalanı dinlemeyen ama Öcalan’ın arkasına sığınmadan adım atamayan, yıllardır deÄŸiÅŸmeyen bu bir elin parmakları kadar olan yönetici kadro.
Bilmemiz gereken eklektik mantık ile kuram oluÅŸturulamaz. Bu nedenle PKK’nin söylemleri ile yaptığı eylemler arasında uyun yoktur, ciddiyetten uzaktır.
Türkiyede kürd sorunu çözülmeden demokrasiye ulaşılamaz. Bu gerçekten yola çıkarak, M. Bookchim ezilen ulusların evrensel hakkı olan UKKTH ile ilgilenmemesine rapmen neden tercih edildi???? Neden kürdler seçildi????
PKK’nin aslında tek istediÄŸi kendilerinin hükmünde, kendi anlayışları ile yönetecekleri, milliyetsiz, kimliksiz kantonlara sahip olmak.
Adnan Güllüoğlu
GiriÅŸ Yap
GiriÅŸ Yap
Åžifrenizi yenileyin
E-postanıza bir şifre göndereceğiz.

Dr. Adnan Güllüoğlu Urfa doğumlu, Tıp fakültesi mezunu hala doktor olarak çalışıyor. 12 Eylül darbesinde tutuklandı. Diyarbakır askeri cezaevinde tutuklu olarak kaldı.
Önceki haber
Sonraki haber
- Reklam Alanı -