Nuri Sınır / Aşağıda yazılan cümleyi Kürd olduğunu ve yıllarca bunlara inanarak her türlü fedakarlıkta bulunan, canını,malını, mülkünü,çocuklarını, babalarını, annelerini ve her istenileni her türlü fedakarlığa katlanarak yapan, cezaevlerinde, cezaevlerinin kapılarında, yollarında her türlü çileye katlanan, kentlerinin vahşice tarumar edilmesiyle bütün varlıklarını kaybeden, yollara düşüp çoluk çocuğunun canını kurtarmaya çalışan, vatanını terkederek uzak diyarlara göçetmek zorunda kalan, göçettikleri diyarlarda her türlü hakaretlere maruz kalan, dayak yiyen, saldırıya uğrayan, hatta hunharca yapılan saldırılarda çocuklarıyla sığındıkları çadırlarda ölen, öldürülen Kürd halkının dikkatlerine sunuyorum.
Söz sahibi Hatip Dicle’nin son günlerde katıldığı bir televizyon programında, kendisi tarafından dillendirilmiÅŸtir.( Goran televizyonu diye biliyorum)
“REFERANDUMU ENGELLEMEDİĞİMİZ İÇİN KAHROLUYORUM,KALBİM DURUYOR.”
Bu cümleyi Goran televizyonunda kullanan Hatip Dicle, hatırlarsanız daha önceleri “Kürdistan’ı çöpe attıklarını “açıklamıştı.
Ziya Gökalp Lisesinde beraber okuduğumuzdan ve sonraki süreçlerde de iyi bir dostluk yürüttüğümüzden şu soruyu bizzat kendisine sorma hakkını bir Kürd olarak kendimde buluyorum:
“Hatip bey senin Kürdistan talebin olmayabilir, ama talebi olanlara karşı gösterdiÄŸin bu kahrolası nezaketsizlik ve tepki neden ?”
–Licede,1992 yılında yapılan mitinge Mehdi Zana ile geldiÄŸimizde ben sen ve rahmetli Vedat Aydın oturduÄŸumuz meÅŸe aÄŸacının altında yaptığımız sohbette ” Nuri Kürdistan’ı kuracak, kurtaracak bunlardır. Öbürlerinin bir ÅŸey yapabilecekleri yok” cümlelerini nasıl unutur, nasıl bu kadar deÄŸiÅŸirsin ?
Kürdistan’ı kuracak, kurtaracak olanların tümü, sen de dahil ne yazıkki Demokratik bir Türkiyeyi kurmaya ve onu kurtarma noktasına geldiler.  Bir soru daha burada sorayım;
“Bu kadar insanımızın heder olması, ölmesi, öldürülmesi, cezaevlerinde çile çekmesi, yokluktan cezaevlerindeki çocuklarını bile ziyaret edememesi, bu kadar kentin, bu kadar insanın kurÅŸunlarla, toplarla, tanklarla bombalanması, bölgede hayatın çekilemez olması, tüm bunlar Demokratik Cumhuriyet, demokratik Türkiye içinse NEDEN ?
Demokratik Cumhuriyet için Türkiye Cumhuriyetinin diğer kentlerinde neden bir bedel ödenmedi?
Bu fatura neden Kürd halkına kesildi?
Kentlerimizin tarumar olmasına neden olan o kahrolası Hendek siyasetinin korkunç neticesi hiç mi vicdanlarınızı sızlatmadı? Â
Yapılan yanlışların sürekli tekrar edilmesi ve bu halkın bu yanlışlarla anasının ağlatılması, hiç mi değerlendirilmedi, hiç mi yanlışlarınızla yüzleşme gereği duymadınız?
Ölen gençlerin, cenazeleri yol kenarlarında günlerce bekleyen genç Kürd kızlarının cenazeleri buzdolaplarında, derin dondurucularda, Cizre sokaklarında günlerce kalan o ananın cenazesini pencerden 15 gün acıyla seyreden çocuklarının acısı hiç mi yeni bir şeyler düşündürtmedi size ve birilerine?
Bunlara benzer vahÅŸetleri yazmaya, tuÅŸlara vuran parmaklar bile acı çekiyor, bırak yürekleri. Bu halk size ve partilerinize her ÅŸeyini verdi ama siz bu halka felaketten baÅŸka bir ÅŸey vermediniz. Senin kullandığın cümleleri bu halkın düşmanları daha kullanmadı biliyormusun? Åžunu da hatırlatmamda yarar var; 200 yıldır farklı tarihlerde katliamlardan geçen, ölen öldürülen, cesetlerinin yeri bile bilinmeyen meçhul peÅŸmergenin, meçhul gerillanın, faili meçhul diye anılan on binlerce insanın tek amacı Kürdistan’ın özgürleÅŸmesi, Kürd’ün özgürleÅŸmesiydi. Bunu unutma. El insaf Hatip bey,el insaf biraz vicdanınızla yüzleÅŸin.