Selim Çürükkaya / Safak sökmeden telefonum Çaldı. Kaldırdım. TuÅŸuna bastım. “Sakine vuruldu” dedi. Åžoke oldum. “Kim vurdu, Nerde?” dedim. “Paris’te iki kadınla birlikte silahla infaz edilmiÅŸler” dedi.
Ve beynim durdu…
Ne yapacağımı bilemedim. Benim kader arkadaşımdı. Onunla bir iki romanı dolduracak kadar anılarımız vardı. Bu anılar bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.
Diyarbakır zindanındaki dik duruÅŸu, Bekaa’daki isyanı ve ardından susturuluÅŸu…..!
Ne yaptılar sana Sakine?
Ne söyledin?
Kimler kıydı sana?
Parist’e seçilmiÅŸ bir kurban mı oldun Sakine?
Senki Bekaa vadisinde ve daÄŸlarda zaten susturulmuÅŸtun. Hatta bir ara ben sana geçici olarak suskunluÄŸu tavsiye etmiÅŸtim. Benim susukunluÄŸum ancak bir yıl sürmüştü. Ama sen bu güne kadar sustun ve ÅŸimdi ebedi olarak…..
Şu anda daha bir şey bilmiyorum ve düşünecek durumda değilim..
Ama öğrenirim Sakine!
Bozarım suskunluğumu
…… Hani “Gerçekler karşısında susmak alçaklıktır” demiÅŸtin bana…..
Ama kendin susmuÅŸtun…. SusmuÅŸtun…. Sustun… Yetmedi…. Yeterli görmediler…. Ebedi olsun istediler……..
Sakine, demekki vurmuÅŸlar seni!
Susturucu bir silahla susturulmuÅŸsun.
Heberler öyle diyor. Fırat haber ajansı, “kapının önünde kan vardı(yani kapı kapalıydı) ve kapı kırılarak içeri girildi” diyor.
Sizi vuranların anahtarları mı vardı, yani anahtarlarınızı onlara verecek kadar samimiydiniz? Yoksa siz vurulduktan ve öldükten sonra kalkıp kapattınız mı kapıyı kendi üzerinize?
Sakine çoktan kurt izi ile eşek izi birbirine karışmıştı!
Ben demedim mi sana?
Düşmanlarımız yoldaş postuna girmişti. Yoldaşlarımızın emriyle yanımıza görevli olarak atanmıştı!
Politika çoktan bitmiÅŸti, her tarafta entrikalar sahnelenmiÅŸti….
Sen bu durum karşısında susmayı tercih ettin…
Ne oldu peki, neyi düzelttin? Çekilen acıları mı azalttın, yanlışları mı doÄŸrulttun……?
Susmak ölümün kardeşi Sakine!
İnsan ölmü yaÅŸamda tercih eder mi? Susmanın sonu susturulmaktı….
Analtamadım sana Sakine……
Hani barış gelecekti? O gelmeden sen gittin Sakine. Sen gelmeyecek olan o sahte barışın kurbanı seçidin!
Katillerin meçhul ÅŸu anda. Pariste faili meçhul üç cinayetten birisin artık sen Sakine…
Öyle yazıyor gazeteler.
Susmak kötüydü Sakine! Ölü bir insan için değil, yasayan ve düşünen için susmak kötüdür.
Ve de zordur…….
Sen hep zoru seçtin! Diyarbakir zindanında dik’tin! Bekaa vadisinde dik…..
Ama sonra eÄŸildin…!
Yakışmadı sana Sakine…
Yakışmadı…
Katillerin en yakın bildiÄŸin arkadaÅŸların, en uzak zannetiklerinin yoldaÅŸlarıdır….
Seni nasıl izah edeceğim hainlere, kaleşlere ve de gafillere..
Bilemiyorum…….
Not: Bu yazı, 2013 Yılında Arkadaşım Sakine Cansız’ın Paris’te vurulduÄŸunu duyduÄŸum anda, Facebok’ ta yazdığım notların bir araya getirilmesinden ve düzeltilmesinde oluÅŸtu.