Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Sevgili Nevzat

Sevgili Newzat,

Tam 16 yıl oldu aramızdan ayrılalı.

Ne çok güzellikler kattın hayatımıza..

Anlatarak, yazarak bitmeyecek ne çok şey biriktirdin bizde. Zamanın eskitemediği, eksikliğini derinden duyumsadığım ne çok şey…

Özgür ve adil bir dünya için kavganın mihenk taşında karılmış arkadaşlığın gülümseyen yüzü oldun sen sevgili Nevzat, sadece yoldaş olmanın değil, haldaş ve duygudaş olmanın, dayanışmanın ve vefanın gülümseyen yüzü…

Her zaman en zor günlerde dostlarının, arkadaşlarının aklına ilk gelen sığınacakları limandın sen.

Yüzünde çocukça gülümseyişini yitirmeden zulme bilgece başkaldırının ve direnmenin simgesiydin sen..

Ölümün sana en yakın olduğu anda bile karamsarlığa ve hüzne geçit vermedin.. Mayakovski’nin “bu dünyada ölmek zor bir şey değil, bir hayat kurmaktır asıl zor olan” dizelerine can vermek için adeta son nefesine kadar bıkıp usanmadan onurla ve sebatla yaşam kavgasını sürdürdün. Yaşarken de, giderken de umudun ve coşkunun öteki adı oldun sen sevgili Newzat..

Ölüm sana hiç mi hiç yakışmadı be güzel yürekli arkadaşım.

Veda etmeden gittin.

Ayrılıklar hep hüzünle anılır.

O yüzdendir belki de veda etmeyi hiç sevmediin.

Uzun süreceğini bildiğin ayrılıklarda bile birazdan görüşecekmişiz gibi kocaman gülümsemen eksik olmazdı yüzünde.

Newzat bize veda etmedi Kadir, o her an geri dönecekmiş gibi gitti. Adeta “durmak yok, daha güzel bir dünya için, özgürlük ve eşitlik için kavgaya devam, ben de yanınızdayım, aranızdayım” der gibi gitti.

Hepimiz ölümün bir gün kapımızı çalacağını bilerek yaşarız.

Sevdiklerimizi de bir gün bizden alıp götüreceğini bilerek…

Denilir ki ölüm geride kalanlar için zordur. Belki de o yüzdendir sevdiklerimizin yaşama veda edip bizden önce gitmesini hiç istemeyiz.

Her ölüm insanı eksiltir. Senden bir parça alır götürür. Bazı ölümler çok daha fazla şey alır götürür insandan. Onun yerini hiç bir şeyin doldurmayacağını bilirsin. İçin üşür, İçinde kocaman bir boşluk hissedersin, ürperirsin, kalabalık içinde bile yalnızlık çöker omuzlarına. Çok özel, kelimelerin tarif etmekte kifayetsiz kaldığı bir duygudur bu.. Belki de bu yüzdendir mahremiyetini bozmamak için kimseyle paylaşmadan bir başına yaşamak istersin bu çok özel duyguyu.

Gidişin işte öyle kocaman bir boşluk bıraktı içimizde.

Siyasal ve kültürel anatomimizin şekillenmesinde çok özel, güzel bir yerin var senin sevgili Newzat.

O renkli ve özgün kişiliğinle hayat hikayemize, duygu ve düşünce dünyamıza ne çok şey kattın bir bilsen..

İlk eğitmenim sendin. Bir çok arkadaşıımız gibi benimde zindanda ilk Kürtçe öğretmenim oldun sonra. Dilimize vurulan prangayı parçalamak için ne çok emek verdin hepimize. Dil sadece teknik bir anlaşma aracı değildir derdin, dil hayat tarzıdır, dil düşüncedir, dil bizi biz yapan kültürdür, dilsiz ne bilim olur, ne siyaset derdin. Tıpkı baban gibi, Nureddin Zaza gibi, Kaya abi gibi Kürtçe için hayıflanırdın, asimilasyon cenderesini mutlaka aşmalıyız, derdin.

Senin ölüm yıl dönümünü anmıyorum Sevgili Newzat..

Sen aramızdasın, bizimlesin..

Seni sevmek, seni yaşatmak mirasını yaşatmaktır.

Seni sevmek hayal ettiğin özgür ve adil vatan için, mezara gömülmek istenen o güzel dilimizin özgürleşmesi için hiç bıkmadan kavgaya devam etmek demektir.

Seni sevmek, özlediğin ve uğruna nice bedeller ödediğin daha güzel ve adil bir yaşam için kavga demektir.

Zulmün ve sömürünün olduğu yerde kavga etmiyorsan zaten yaşamıyorsun demektir. Biliyorum sevgili Newzat, şayet köleliğe ve zulme boyun eğersek, haksızlık ve adaletsizlik Karşısında susarsak asıl işte o zaman yüzündeki gülümsemeyi, gözlerindeki ışıltıyı, yüreğindeki coşku ve umudu öldürmüş oluruz.

Özgürlük ve adalet kavgası devam ediyor..

Ve biz de bu kavganın mihenk taşındayız sevgili Newzat.

Bu onurlu mücadelenin kilometre taşlarının döşenmesine biz de karınca-kararınca katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Haksızlık ve zulüm karşısında susmak zaten ruhsal olarak ölmek değil mi?

Gözündeki ışıltı ve yüzündeki gülümseme hala dün gibi hafızamızda.. Yüreğimizde ve zihnimizde her zaman canlı – dipdiri kalmaya devam edeceksin sevgili Newzat..

Seni çok ama çok özledik güzel insan…

Murat Satık.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

3 × 5 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla