Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Süper güçler Erbil’e geliyor

Hemin Abdullah // ABD Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz bu hafta Ortadoğu’ya bir ziyaret gerçekleştiren ve hala temaslarını srdüren Mike Pompeo’nun gezi programını açıkladı. Programda Irak yoktu ancak Pompeo sürpriz yaparak Bağdat ve Erbil’i ziyaret etti. Aynı şekilde Fransa Dışişleri Bakanı’nın da önümüzdeki hafta içinde Kürdistan Bölgesi’ne gelmesi bekleniyor.

Pompeo’nun ziyareti ABD başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararından önce belirlenmişti. Dolayısıyla değişen durumla birlikte Pompeo’nun ziyaret programı da değişti.

Zamanında Kahire ziyareti esnasında bir konuşma yapan eski Başkan Barack Obama, Arap ülkelerine kendi ülkesinin “güzel yüzünü” göstermek istemişti. Bu gezide Pompeo da aynı yolu izleyedi. Ama ziyaret ayrıca ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın İsrail ve Türkiye ziyaretlerini tamamlar nitelikteydi. Bu ziyaretler aynı zamanda Başkan Trump’ın alel acele verdiği Suriye kararı ile bölgede ABD çıkarlarına verdiği zararları gidermeye yönelikti.  

Nitekim geçtiğimiz günlerde Trump’ın bu kararından caydığına dari işaretler de görüldü. Özellikle de Rojavalı Kürtler açısından bir anda oluşan “terkedilmiş müttefik” görüntüsü artık yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlamış durumda. Hem Bolton ve hem de Pompeo müttefiklerinin korunması konusunda kararlı olduklarını açıkça dile getirdiler. 

Pompeo ile Fransa Dışişleri Bakanı Le Drain’in Erbil’e ziyaretleri “IŞİD’e karşı ortak mücadele ve koordinasyon” adı altında olsa bile siyaset ve maneviyat anlamında Güney ve Rojava Kürtleri için çok önemlidir.

Fransa, Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı düzeyinde son bir yılda Kürtlerle dostluk adına birçok konuda tavır aldı. Fransız yetkililer bağımsızlık referandumu konusunda önceden uyarılarda bulunsalar da özellikle 16 Ekim olaylarının ardından tüm diplomatik kapılar Kürdistan Bölgesi’nin üzerine kapatılırken bu kapıları açmak için önemli adımlar attılar.   

Suriye kararından sonra Fransa ve Almanya bu karara karşı çıkarak savunma ve dışişleri konularında ABD ile yollarını ayırcaklarını zikretmeye başladılar ki Fransa Suriye’deki sorunun çözümü için ABD ile Rusya arasındaki arabulucu konumundaydı. 

Trump’ın politikalarını şiddetle savunan Pompeo’nun Tillerson’ın aksine Beyaz Saray’ın dışilişkiler ve özellikle de Ortadoğu konusunda yarattığı pasif havayı ortadan kaldırmayı başardı. Pompeo İran’a karşı sert tavrı ve Kürtlere karşı dostane yaklaşımları ile de önplana çıktı. Dolayısıyla ABD Dışileri Bakanı’nın Ocak ayının başında Erbil’e gerçekleştirdiği ziyaret Kürtler açısından çok büyük önem taşıyor.  

Bugün ABD’li yetkililerin açıklamalarından Başkan Trump’ın kararında kısmi bir değişimin olduğu gözleniyor.  Türkiye’yi ikna etmek ve Kürtleri korumak istedikleri görülüyor. Fakat YPG, PYD veya DSG korunmalı demiyorlar.

Pompeo, “Kürtlerin Türkiye tarafından katledilmesini istemiyoruz” açıklamasından Suriye’de PKK’ye yakın güçlerin Türkiye’ye karşı korunması anlamı çıkmıyor. Yine de Türkiye’yi razı edecek, Kürtlerin dostluğunu ve kazanımlarını kaybetmeyecek ara bir formül üzerinde çalıştıkları anlaşılıyor.

Bu noktada eğer PKK yanlış bir yol izlemezse, Erbil hem Ankara’nın kaygılarını giderebilecek ve hem de ABD ve Fransa ile Kürt dostluğu üzerinden Kürtlerin korunması için önemli bir rol oynayabilir. Bu da tabi ki PKK’nin Rojava’da tek partili iktidarla sürdüremeyeceğini görmesine bağlı. Bu konuda hem Erbil’i ikna edebilmeli ve hem de Ankara’nın düşmanlığını sona erdirmeli. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

four + 11 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla