Veng Ma / Cenevre’ de Suriye’nin kaderi çiziliyor. Suriye muhalefeti ve iktidar, konuşuyor. Taslaklar sunuyor. Yeni bir anayasa taslağı hazırlanıyor. Bütün taraflar kendi isteklerini ortaya koyuyor. Diplomasi masasında Kürtler bir taraf olarak yoklar. Kimse onları taraf olarak kabul etmiyor. Daha doğrusu Kürtlerin temsilcileri gibi geçinenler, Suriye de proplem çıktığı günden beri diğer Kürt örgütlerini taraf olmaktan çıkardılar, kendilerini ise taraf yapmadılar. Onlar savaşta vardılar. Ölümde, göçte vardılar. Ama barış masasında yoklar. Şimdi Kürtler hakkında yine başkaları karar verecek. “Birleşik bir Suriye, vatan milet sakarya” diyor hem muhalefet hem iktidar. Kürtler içinse dillerini konuşabilirler, belediyelerde özerkliğe Seroklarının hediyesi olarak kavuşurlar. Başka da zaten PYD nin istediği bir şey yok.
Bu günlerde Suriye’li irili ufaklı bütün örgütler ve iktidar Cenevre’de Suriye’nin kaderini çizme konusunda çalışırken PYD ise, yerel seçimlere odaklanmış, adeta Kürler Cenevre’de olan bitenleri duymaması için yüksek sesle davul zurna çalıyorlar. Eskiden davul zurna milleti uyandırmak için kullanılırdı, şimdi ise uyutmak için. Ne garip. Aşağıda haber dediklerimizi desteler mahiyette:
Suriye konulu Cenevre 8 görüşmelerinde Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ve Suriye’deki muhalif tarafların üzerine anlaşma sağlamak üzere oluşturduğu anayasa taslağında Kürtlerin haklarına vurgu yapıldı. Taslakta “Anayasa, Kürt meselesini Suriye’nin ulusal meselesinin bir parçası olarak görür.” ifadeleri yer aldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ‘nın taraflara sunduğu 12 maddelik belgede, daha önce müzakere edilen haline göre önemli değişiklikler yaptığı öğrenildi.
Mistura, İsviçre’nin Cenevre kentindeki BM ofisinde dün yaptığı açıklamasında, muhalefet ve rejim heyetlerine 12 maddelik gayriresmi bir belge sunduğunu söylemişti.
BM temsilcisi, bu belgenin Suriye’nin nihai halini belirleyen anayasasının doğmasının yolunu açabilecek nitelikte olduğunu dile getirmişti.
Toplantıya katılan kaynaklara göre, Mistura’nın önceki turlarda da taraflara ilettiği bu belge üzerinde yaptığı bazı değişiklikler dikkati çekiyor.
Belgenin önceki turlarda sunulan ilk halinde ülkenin ismi “Suriye” olarak geçerken, dünkü belgede ise “Suriye Arap Cumhuriyeti” de olabileceği belirtiliyor.
Eski belgede ülkenin etnik çeşitliliği, “Araplar, Kürtler, Türkmenler, Süryaniler, Asuriler ve diğerleri” olarak yer alıyor ve anayasanın bu gruplara milli haklarını garanti edileceği vurgulanıyordu.
Mistura’nın dün sunduğu belgede ise, etnik unsurlara değinilmezken, Özel Temsilci’nin bu konunun daha sonra ele alınabileceğini söylediği öğrenildi.
ADEMİ MERKEZİYETÇİLİK YERİNE, “YEREL YÖNETİMLER”
Mistura’nın yeni belgesinde göze çarpan en önemli değişikliklerden biri ise, ademi merkeziyetçi bir yapı yerine, yerel yönetimlerin olduğu bir yönetim tasvir edilmesi.
Zira muhalifler, Suriye’nin eskisi gibi merkezden yönetilmesinin mümkün olmaması nedeniyle, adem-i merkeziyetçi bir yönetimi desteklediklerini, ancak federatif bir yapıyı kabul etmeyeceklerini belirtiyor.
Mistura’nın yeni belgesinde ise, ileride fiili özerk birimlerin oluşturulabileceği bir yapının önünü açabilecek “yerel yönetimler” vurgusu dikkati çekiyor.
MUHALİFLERİN YANITI
Öte yandan muhalefet heyeti de Mistura’ya önceki turda sunduğu belgeye cevap niteliğinde bir döküman iletti.
AA muhabirinin ulaştığı belgede Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, sınır güvenliği ve toprak bütünlüğüne, etnik temelli ya da mezhepçi olmayan demokratik hukuk devleti yapısına bağlı olduklarının altını çizdi.
Ülkenin geleceğine Suriye halkının seçimle karar vereceğini vurgulayan muhaliflerin Mistura’ya sundukları belgede, ademi merkeziyetçi bir yapıyı destekledikleri göze çarpıyor.
Muhaliflerin belgesinde, Suriye’nin geçmişi ve kültürel çeşitliliği ile ilgili 8. maddede, “Suriye’nin anayasası, Araplara, Kürtlere, Türkmenlere, Süryanilere, Asurilere ve diğerlerine milli haklarını garanti eder. Onların dillerini Suriye’nin tarihini ve medeniyetini özetleyen ülkenin ulusal dilleri olarak kabul eder.” ifadeleri dikkati çekiyor.
Ayrıca belgede, Kürtlerle ilgili şu kısım yer alıyor:
“Anayasa, Kürt meselesini Suriye’nin ulusal meselesinin bir parçası olarak görür. Kürtler ve diğerlerine uygulanan ayrımcı ve dışlayıcı politikaları iptal eder. Vatandaşlığı olmayan Kürtlere vatandaşlık hakkı verilecek.”
Mistura’nın BM ofisinde her iki heyetle aynı binada ancak ayrı odalarda TSİ 12.30’da bir araya gelmesi bekleniyor.
Böylece 8. turun ilk kısmının sona ermesi ve tarafların gelecek hafta ortasında yeniden buluşması bekleniyor.
Mistura, dünkü açıklamasında, turu, Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenmesi planlanan Ulusal Diyalog Kongresi’nin ertelenmesi nedeniyle 15 Aralık’a kadar uzatma imkanı doğduğunu söylemişti.
28 Kasım’da başlayan görüşmelerin gündemini geçiş yönetimi, anayasa hazırlığı ve seçim düzenlenmesi konuları oluşturuyor.