Ardından HDP’den bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada, “Hasip Kaplan Twitter hesabından yapılan ırkçı, ayrımcı ve ötekileÅŸtirici paylaşımların HDP anlayışı ve politikaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Kınıyor ve ayıplıyoruz.” denildi. Hasip Kaplan Twitter hesabından yapılan ırkçı, ayrımcı ve ötekileÅŸtirici paylaşımların HDP anlayışı ve politikaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Kınıyor ve ayıplıyoruz. Kaplan’ın hedefinde Sırrı Süreyya Önder de vardı. Önder için, “Sırrı gitsin film çeksin” sözlerini kullandı. Kaplan’ın sözleri partisi tarafından ağır eleÅŸtirilere maruz kaldı. Bugün itibariyle istifa etmek zorunda kaldı. Kaplan’a karşı çıkanlar kadar elbette destek verenler de vardı sosyal medyada.

Tarihçi Taner Akçam, Facebook’ta paylaÅŸtığı yorumunda Hasip Kaplan’a pek kızamadığını, Kaplan’ın ‘kral çıplak’ dediÄŸini belirtiyor. “Kaplan’a klasik, “ırkçılık”, “milliyetçilik” vb. eleÅŸtirileri yapılacak ama galiba çok yerine oturur eleÅŸtiriler olmayabilir bunlar…” diyor Akçam.

Akçam’ın yorumu şöyle:

Kaplan, “Kıral Çıplak” dedi, çünkü Kürt Ulusal Hareketi, bazı Türk solcularını-sosyalistlerini “vitrinlik” olarak yanlarına almıştı; ÅŸimdi bu vitrinliklerden bazılarının baÅŸkan olmaya kalkmalarına “haddinizi bilin” diyor. Yani, galiba çok anormal bir durum yok orta yerde…

Hani bir ara MSP, başı açık kadın milletvekili koyardı vitrine, bunların MSP’nin başına geçmesi nasıl düşünülemezse, HDP’nin başına da bir “vitrinliÄŸin” geçmesi düşünülemez, Kaplan bunu hatırlattı.

HDP, her ne kadar Batı’da çok taraftar buldu ise de ve birçok Türk HDP’yi çok sevdiyse de, sonuçta Kürt Ulusal Hareketinin bir ürünü; HDP’nin, “Türkiyelilik” iddiası Ulusal Hareketin ihtiyaçlarına göre belirlenir.
Galiba DemirtaÅŸ’a da bu ihtiyacın ürünü olarak el çektirtiliyor.

HDP, iradesi kendi üyelerinin, tabanının elinde olan bir parti değil, orada bulunan birçok insan (özellikle Türk kökenli solcular) kafalarını kuma gömerek bu gerçeği görmek istemediler.

DediÄŸim gibi, HDP’nin geleceÄŸi esas olarak Kürt Ulusal Hareketi tarafından ve onu ihtiyaçlarına göre belirlenir.
Sorun galiba Kaplan’a kızmakta deÄŸil, Kaplan’a kızanların “Türklük”ten ne anladıklarında.

Kaplan’a kızan Türk kökenli solculara ufak bir tavsiyem olabilir, haddim olmayarak. “Kürt Ulusal Hareketine” destek vermeyi esas alan bir çizgi izlediÄŸinizde, kendi Türklüğünüz üzerine fazla düşünmemiÅŸtiniz.

HDP’ye gitmek, sizler için “Türklüğün ötesine” geçmekti ve HDP’ye “Türk” olarak deÄŸil, “Evrensel bir kimliÄŸe sahip olarak -sol-sosyalist” olarak girdiniz. Kendinizi esas olarak “Türklük ötesi”, “Evrensel ögelerle” tanımladınız. Türklük ve Evrensel kimlik iki ayrı mekan gibiydi sizler için muhtemel… Ama hepiniz “Türktünüz” ve “Evrensel kimliÄŸinize vurgu yaparak” biraz “Türk” olduÄŸunuz gerçeÄŸini unutuyordunuz. Bir nevi “kendinizi kandırıyordunuz”

Hasip Kaplan size kim olduÄŸunuzu hatırlatıverdi. Ve galiba ona biraz da bundan kızdınız. Üstünüzdeki ÅŸalı çekiverdi… Çıplak Türklüğünüzle kala kaldınız orta yerde… 🙂

Dedim ya uzun konu…

Türklük ve Kürtlük halleri ve bu hallerin Türkiye coÄŸrafyasında nasıl buluÅŸabileceÄŸine iliÅŸkin bir sürü soru var, cevabı verilmesi gereken…

Kendine hayrı olmayanın baÅŸkasına hayrı olmazmış; Türk kökenlilerin Türklükten ne anladıklarını tanımlayabilmeleri galiba herÅŸeyin baÅŸlangıcı; Kürt Ulusal Hareketine de “yardımcı” olmak istiyorlarsa önce Türklüklerinin anlamı üzerine düşünmeleri gerek.

Yoksa vitrinlik olmaktan baÅŸka anlamları olmaz galiba… Ama belki de ben yanılıyorum, kim bilir…
Bir ara, “Türklüğümün Üç Hali” üzerine bir yazı serisi düşünmüştüm.

Şimdi zamanı galiba.

Kaynak. facebook