Trump kime ‘ihanet’ etti?

Faysal DAĞLI // Trump’ın, Suriye’den ani ve plansız çekilme kararı sadece Kürdleri değil, ABD, İsrail ve Batı’yı da büyük riske atmıştır. Bu risklerin somut sonuçları; bölgedeki yegane müttefikleri Kürdlere ‘ihanet’ edilmesi ve IŞİD’in yeniden toparlanması tehlikesi ile sınırlı değil. Trump’ın kararının tahmin edilemeyecek sonuçları bir yana, bunu ahlak veya siyasi sorumluluk, hatta ‘realpolitik soğukkanlılık’ kavramları ile yargılamaya çalışmanın anlamı yoktur. Trump’ın yönetim mimarisi ahlaksızlık ve sorumsuzluk stili ile bina edilmiştir. … Trump, bu kararla ABD’nin varlığını ve küremizin güvenliğini de büyük bir tehlikeye atmıştır. Bu nedenle, ‘ABD emperyalizmi Kürdlere yine ihanet etti’ söylemi durumu izah etmemektedir. Bu rezalet, ABD’nin değil, Trump’ın kararıdır. Ve halen bölgede ABD ’emperyalizminin’ alternatifi İŞİD ve El Kaide vahşeti, Erdoğan, Esat ve İran Molla rejimidir! Trump’ın Irak’tan sonra Suriye, Yemen, Afganistan, Lübnan ve Gaza’yı da Tahran’a ucuza kaptırması Ukrayna’yı rehin alan Rusya’nın bölgede; ‘güvenilmez, kaybeden, istikrarsız ABD’ karşısında yeniden hakim ve alternatifsiz güç haline gelmesine neden olacaktır. NATO, uzun zamandır ölü bir projedir. Merkezi Avrupa, Doğu Avrupa ve Türkiye gibi çok uçlu bir NATO’nun Trump gibi güvenilmez bir tüccar ile küresel denge sağlayamayacağı açıktır. Trump’ın kararının uygulanmasına izin verilmesi dünyadaki belirsiz politik dengeyi daha da karmaşık hale getirecek ve ABD’nin içine kapanarak küçülmesine neden olacaktır. ABD küresel güç olabildiği sürece kendini üreten (ekonomik-politik) bir sisteme sahiptir. ABD’nin askeri, ekonomik ve politik odakları Trump’a bu kararının bedelini ödetecektir. ABD iktidar geleneği, başkanları Kennedy’yi öldürme, Clinton’u rezil etme gibi deneyimlere sahiptir. ABD Başkanları, kutsal veya dokunulmaz değildir. Trump’ın kararının fiiliyata uygulanması kolay olmayacaktır. ABD’nin güvenlik ve askeri bürokrasinden habersiz alınan bu kararın uygulanması dirençle karşılaşacaktır. Askeri, diplomatik ve istihbari bürokrasi, Senato’nun önemli aktörleri bu karara karşıdır. Ancak sonuç ne olursa olsun ABD’nin ittifakları ve dış siyaseti bu kararla ciddi bir yara almıştır. … Trump, Erdoğan ile perde arkasında nasıl bir anlaşma yaparsa yapsın, ona Patriot veya F-35 sistemleri dahil ne satarsa satsın (Rusya’dan uzaklaşma vaadleri, İran’a tavır alma, ambargoya dahil olma sözleri dahil) aldatılacaktır. Popülist, ahlak ve kültür yoksulu muhterislerin anlaşmasından sonuç çıkmayacaktır. … Erdoğan, Trump’ın kararının test sonucunu beklemeden, Şam ve Moskova’nın sahadaki hamlesini görmeden bir oldu bitti ile hareket ederek Rojava’ya saldırmaya yeltenebilir. Seçimlerden önce şiddetle bir zafere ihtiyacı vardır. Kürdlere karşı çıktığı her seferde olduğu gibi, muhtemel Rojava saldırısında Türkiye’deki tüm vicdan ve ahlak prizlerini iptal ederek ırkçı bir karanlığa boğduğu için seçimlerde kurguladığı sonucu alacaktır. … Bu şekilde de Trump, Erdoğan’a yeni bir soluk kazandırmış, iktidarını uzatma şansı tanımış, başta Avrupa’nın güvenliği olmak üzere Batı değerlerine çok daha fazla zarar verme potansiyeli de yüklemiştir. … Avrupa ve İsrail, Trump yönetiminin aktif dış siyasete son veren bu ‘reel politik ahlak bile’ taşımayan kararı sonrası kendi yol haritalarını hazırlama konusunda daha aceleci davranacaktır. Trump bu kararla müttefiklerinde de derin bir güvensizlik ve hayalkırıklığı yaratmıştır. Fransa, İngiltere ve İsrail’den yükselen sert itirazlar sadece refleks olmakla sınırlı değildir! … Kürdler, Türkiye’nin işgal girişimlerine karşı sonuna dek direnecektir. Ancak Trump tarafından yarı yolda bırakılmaları, Suriye rejimi ile şimdiye dek sonuç alamadıkları ‘müzakerelerde’ ellerini zayıflatacaktır. Kürdler ve Esad rejimi biribirlerine karşı katı bir tutum almaz, savaşa sürüklenmezlerse, mevcut durum Kürdler açısından Türkiye ile Esat rejiminin (ve Rusya’nın) karşı karşıya gelebileceği bir avantaja da dönüşebilir ve Erdoğan’ın Rojava seferi niyeti boğazına düğümlenebilir. Kürdler artık 1975’de Cezayir kuytularında ‘satıldıklarında’ kimsenin dönüp hatırlamayacağı kifayetsiz yığınlar değildir. Kürdlere ‘ihanet’ etmenin sonuçlarından biri, dünyanın önemli bir kısmının güvenliğini riske etmek, ve küremizin politik dengesini sarsmak olacaktır. Kürdler mevcut durumda oyun kurma kapasitesinde olmayabilir, ancak birçok oyunu bozabilecek kapasitededirler bu nedenle Kürdlerin dostluğu değerlidir. Bu sonucun sağlaması Trump’ın bu girişimi ile bir kez yapılacaktır. Bunu göreceğiz. Ve 2018 yılında Ortadoğu karanlığındaki ışık saçan yegane huzmelerin yayıldığı Kürdistan kararırsa, sonuçları sanılandan çok daha korkunç olacaktır Batı dünyası için. Şu aşamada soğukkanlı olup, her türlü olasılığa karşı alternatifler tartışmaktan başka seçenek yoktur!