Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Türkiye İle İlişkilenmek!

[player id=1382] Sesli dinleyin
Kenan Fanidoğan / Ülkesini işgalciyle paylaşmamak, ulusal kurtuluşçuluğun doğru tanımıdır, milliyetçiliği tanımlamak gerektiğinde yine bu prensip temel alınır.

Genişletelim:
Ezilen ulus milliyetçiliği yurtseverliğe tekabül eder. Bu durumda yurtseverliği de aynı tanımın kapsamında anlamak ve kabul etmek gerekecektir. Ülkenizi paylaşmak, doğal kaynaklarınızı, pazarınızı ve insan gücünüzü paylaşmaktır. Günümüz dünyasında her milletin diğer milletlerle ticarete, zirai mamül ürün ve teknoloji mübadelesine muhtaç olduğu, her ekonominin diğer ekonomilerle ilişkili olmasının zorunluluk haline geldiği bir vakıadır.

Ulusal kurtuluşçuluk ülkesini ve zenginliklerini sahiplenme, ilişki kurulacaksa (miletinin yararına) kiminle ilişki kurulacagına karar verme hakkıdır. Bu kararı verebilmek; ülkenin sahipliğini, diğer bir deyişle hükümranlık hakkını hiçbir kayda ve koşula tabi olmaksızın elinde bulundurmayı gerektirir. İşgal ve sömürgeleştirme eylemi ise tam aksine, mazlum milletin bu hakkını gaspetmekle kalmaz, zenginliklerini ve emeğini kürtlere yapıldığı gibi zorla, soykırımla, işkenceyle ve tecavüzle gaspeder.

Jiyan Deniz, Hüseyin Yezdanpena

Kürtler, ancak bağımsız olduklarında kendi yararına ilişki belirleme ve hayata geçirme imkanlarına kavuşurlar. Ülkemizin üçte ikisini asırlardır soykırıma ve tehcire maruz bırakan, 21. yüzyılda bile şehirleri harabeye dönüştürülerek işgalinde tutan işgalciyle geliştirilen ilişki, herhangi bir parçanın geçici olarak yararına olsa bile, yurtseverlik kavramı ülkenin tümü için geçerlidir. Bu gerçeğin ise; Kürtlerin bir tek ülkesi olduğuna vede iradesi dışında parçalandığına göre, Türkiye ile ilişkilenmeye yurtseverliğin, milliyetçiliğin, ulusal kurtuluşçuluğun aksi bir anlam yüklemek gerekecektir.

Güneyliler topraklarını seviyorlar, bu uğurda mücadele etti, ağır bedeller ödediler. Orası Güney Kürdistan’dır. Güney için mücadele kürdistanidir ama Güney partileri Kürdistan’ın tümü için mücadele etmiyorlar, kendi parçalarına endekslenmiş durumdalar.

Her bir Güney partisinin ayrı-ayrı sömürgeci devletlerle bugün sürmekte olan flörtünün yine her bir parçanın ve bu parçalarda sürdürülen mücadelenin aleyhine olmadığını kimse söyleyemez.

Kendilerinin suyun üstünde kalmaları ulusal kurtuluşçuluktur ama suyun üstünde kalmak için diğer parçaların bölge işgalcilerine peşkeş çekilmesi, bu parça Kürtlerinin uğratıldığı zulme rağmen, katilleriyle ortaklık, ulusal kurtuluşçuluk olmadığı gibi işgalcilerin kefesine ağırlık yığmaktır.

Yurtseverlik bu değildir, böyle değildir. Kaldıki Güney, kendi zenginliklerini baş işgalci ile ortaklaşa istimal ederken, kendi parçasını sahiplenme istidadını da düşürmüştür. Topraklarında idari ve siyasi manada tam hükümranlık kuramayışının nedenlerini onun işgalciyle ülke paylaşılmaz prensibine uymayışında aramak gerekir.

Kahramanlık hikayeleri ve Barzani portreleri bu gerçeğin üzerini örtmez ve Kürtleri kurtuluşa götürmez. Kaldıki Mela Mustafa Barzani ulusal kurtuluşçuluğun simgesi ve saygın bir temsilcisidir, ismine nisbetle bugünkülerin yaptıklarıysa ortada. Neçirvan’ın vesair Barzanilerin bilinen giyim lüksüyle, Mele Mustafa  Barzani’nin dökülen kıyafetleri arasındaki farkı görmek için siyaset ehli ya da ulusal kurtuluşçu olmaya gerek yok, gözünüzle bakın yeter.

Ülkesinin bir karışından ödün vermemek için bir çift ayakkabı kabul etmeyen savaşçının torunu Kürdistan petrollerinin yarısını bir kalemde Türkler‘e ipotekledi. Neyin karşılığında derseniz; Cizre’ye, Sur’a, Şırnak’a, Nusaybin’e, Lice’ye bakın, yatağını sırtına sarıp çocuklarıyla aç çıplak yollara dökülen yüzbinlere bakın! PKK, yıkım ekibi ortağı; KDP ise yıkımın ve tehcir operasyonunun finansmanına ortak. Ahmet Arif’in “insanı tövbeye getirir” dediği utanç budur, insan utanmalı.

Her Kürt Güney’e şunu söyleyebilmelidir; Sizden parçanızı kurtarmanız dışında ekmek ve su istemiyoruz, tehcir koşullarının yokluğuna ve açlığına rağmen maddi talebimiz yok. Sizden mermi ya da mermi parası da istemiyoruz, ama biz katledilirken bunu baş işgalciye temin ediyorsunuz. Yurtseverlik bu değil, ulusal kurtuluşçuluk da bu değil.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

nineteen + fifteen =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla