2 Mayıs’ta Apo ile görüşen avukatlar tarafından kamuoyuna açıklanan mektupta Apo, dört parçadaki Kürtlerden, Türkiye’nin hassasiyetlerine saygı göstermelerini istiyor. Hatta İran’ın, Irak’ın ve Suriye’nin.
Sapla saman birbirine karıştığı,
İnsanlar tümüyle müritleştiği,
Özgür düşünceli birey kalmadığı için
Kimse kalkıp bu düşünceyi sorgulamıyor.
Türk devleti dediÄŸimiz, Kürdistan’ın en büyük parçasını elinde bulunduran sömürgeci bir devlet. KurulduÄŸu günden bu yana Kürtleri katliamdan geçiren bir devlet. Nerde olursa olsun, Kürt varlığına tahammül etmeyen bir devlet. Kürtleri tarihten silme niyetinde olan bir devlet.
Apo ise, güya, bu sömürgeci devletin Kürdistan üzerindeki egemenliÄŸini yıkıp, bağımsız bir devlet kurmak için mücadele eden bir örgütün lideri. Müritlerinin deyimiyle ‘Halk Önderi’.
Hatta kimi zaman peygamberleri.
Ve sözüm ona bu ‘Halk Önderi’ Kürt halkından, sömürgeci Türk devletinin hassasiyetlerine saygı göstermesini istiyor.
Kimse çıkıp sormuyor? Türk devletinin hassasiyetlerine saygı göstermek sana ve Kürtlere mı düşmüş.
Kürtlerin saygı gösterilmesi gereken hassasiyetleri yok mu?
Tek bir gün bu yönlü bir cümle ağzından çıkmayacak mı?
Daha dün o hendek ihanetinde onlarca Kürt şehri yerle bir edilirken,
Onbinlerce Kürt genci o hendeklere gömülürken
Kürtlerin hassasiyetleri yok muydu?
Hatta bugün yedi bin insan cezaevlerinde anlamsız bir amaç için açlık grevlerinde ölümle pençeleşirken, bu herhangi bir hassasiyet yaratmiyor mu?
Biliyorum, müritlerin böyle bir soruyu akıllarından bile geçirmezler.
Sahi senin için Kürtlerin hassasiyetlerinin hiç mi önemi yok?