Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Türkiye’nin istikrarı , Almanya’nın çıkarı

Selattin Çelik //  Erdoğan’ın ziyareti öncesi Alman hükümeti üyeleri koro halinde “Türkiye’nin istikrarı”, “Almanya’nın çıkarı” sözlerini tekrarladılar.“İstikrar istemek doğal” diyeceksiniz. Peki, demokrasiyi katlederek mi? Otokrasinin kendisi istikrarsızlık değil midir? İstikrarla kasdedilen ne? Demokrasi mi? Halkın çıkarı mı? Emperyalist çıkarlar mı?

Klasik gerekçeler

Almanya’da 3 milyona yakın Alman vatandaşı Türkiyeli var. Ekonomi, kültür ve sporda pay sahibiler. Ya şu ciddi haksızlık? En az üçte biri Kürt ama Türk sayılıyorlar. Sonuçları Kürtler için tahrip edici.

Türkiye ticaretinin yarıdan fazlası Avrupa Birliği ülkelerine, Almanya hep birinci sırada. Türkiye ihraç ürünlerinin türü gözönüne alındığında, Almanyasız yapamaz.

Ama silah sektöründen otomobile, bankacılıktan turizme kadar Türkiye Almanya için yatırım alanı ve pazar. Ötesi var. Türkiye doğu ve güneye doğru yasal ve yasal olmayan operasyonlar kanalı. İran ambargolu, Suriye’de savaş, Irak’ta kaos var. Geçmişte Türkiye Siemens‘inin adı bu tür operasyonlara karıştı. Kötü örnekleri çok.

Almanya hala İkinci Dünya Savaşı sabıkalısı ama ekonomik, teknolojik, mali gövdesi elbiseye sığmıyor. NATO misyonları çerçevesinde Türkiye imkan veriyordu. Son dalaşmadan dolayı Almanya misyonunu Ürdün’e taşıdı ama Türkiye’yi arıyor.

“Muhalefeti destekledik, seçimi kaybettiler”, bahanesi var. Kasdedilen CHP ise, haklılar, CHP kazanmamaya görevli bir parti. Olay “demokratik yolla kazanmaksa”, Türkiye’de son üç yılın seçimleri hileli, sonuçları meşru kabul edilemez.

Trump-Erdoğan gerginliği mi? Türkiye’deki ekonomik bunalım, Türk iktidarının güttüğü ekonomik-siyasal-toplumsal konseptin sonucu değil midir?

“Tarihi beraberlik”

Kasdedilen 1880’le başlayan, Birinci Dünya Savaşı felaketine yol açan maceradır. İki tarafı da tekrar suça itecek bir dürtü. Buna soyunanlar yok mudur dersiniz? Zira çoktandır Ankara’nın stratejisi, o. Iraktan, Suriyeden, Kafkaslardan, Balkanlardan izliyoruz bunu. Karşıtları büyük, Ankara cüce. Hedefini Kürtlere, Kürtlerin ülkesine yoğunlaştırmış.

1939-1945’ten dili yanan Almanlar şimdilik rüyadan uzaklar. Ya dopingli ırkçıları? Herşey o kadar hızlı değişiyorki. Irkçıların gündemi dolu. Talih yaver giderse birbir açarlar. Nefret söylemleri hikaye, Türk otokrasisi, Alman ırkçılığının müttefiki gibi.

Kürtleri ilgilendiren yanı var. İstanbul-Bağdat demiryolu, Deutsche Bank finanseli Anadolu Demiryolu Şirketi tarafından 1888-1902 arasında inşa edildi. Demiryolunun 40 km’lik koridoru petrol için Almanlara verilmişti. Almanlar, İngilizlerle birlikte kurdukları Türk Petrol Şirketi’nde üçte bir hisseye sahiptiler. Savaşta pay İngilizlere geçmiş, onlar da Fransızlara bağışlamışlardı.

Alman ve Türk egemenlerin ortaklığı İkinci Dünya Savaşı‘nda da canlandı. Naziler, Ankara üzeri Irak hükümetiyle ilişkiye geçtiler. Hedef, Kürt-Irak-İran petrolüydü. İngilizler’in Lawrence’si varsa, Almanların da Fritz Grobbe’leri vardı. Tarih tekerrür müdür? Tekerrürse, sonucu da öyle olmalı.

Kesişen yollar

Rus gazı, Rusya pazarı, Almanya Putin’e mahkum. Merkel; Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan’a gitmeden önce Putin’i Berlin’de ağırladı (18.08.2018). Ziyaretlerinde onu rahatsız edecek tek söz etmedi.

Erdoğan çoktandır Putin’in müttefiki. Rus gazı Türkiye üzeri de Avrupa’ya taşınıyor. Hazar Denizi ülkelerinin anlaşmaya varmalarıyla (12.08.2018), Azeri gazı da boruya eklenti olabilir.

Ambargolu İran, Rusya ve Türkiye’ye mahkum. Avrupa’ya da, tabii ki İran pazarı avcıları Almanya, Fransa ve İngiltere’ye. Trump oyun bozucu. Burada da Almanlar kendilerini Ankara’ya muhtaç hissediyorlar. Şampiyonluğunu yapan da CHP’leşme yolundaki Alman SPD’si.

Irak’ta ABD ve İran var. Türkiye tüm gücüyle sızıyor. Irak istikrarsız ve de Kürt sorunu var. Olsun, Almanya temsilinde iddialı.

Suriye savaşı belki bitim aşamasında ama halen ciddi çekişme alan. Putin inşada yer alması için Berlin’i zorluyor. Göçmenler, siyasal hesaplara kılıf yapılıyor. Öyle de olsa, Almanya kendini Türkiye’ye mahkum etmiş. Avrupa ırkçılığının geleceğini göçmenlere bağladığını hep akılda tutmalıyız.

Ortak bir otlak, Balkanlar. Erdoğan Putin vizeli. Yoksa Sirbistan hayatta Ankara’yı affetmezdi. Balkanlardaki Putin-Erdoğan etkisi, AB için endişe konusu. Halkı yoksul küçük Balkan devletleri, mafya taşaronu gibi, para karşılığında muhalifleri Türk istihbaratına teslim ediyorlar. İlginç, bu yönetimler AB içindeler ya da himayesinde.

Sanki insan onuru ticareti

“Arızalı” bir dönem oldu ama askeri, ekonomik, istihbarat ilişkisi hep yürüdü. Planlı bir “arıza”, özellikle Ankara cephesinden. Erdoğan, devletini inşa ediyordu. Çelişki doğdu. Kazanan O oldu. Ziyareti, ispatıdır. Alman demokrasisi için bir utanç!

Ziyaretten Türkiye’de liberal yumuşa bekleyenler büyük yanılgı içindeler. Tersine hazır olun siz.

İlişkinin dili değişti. Artık demokrasiye, insan onuruna atıf yok. Rusya’yla, Çin’le, İran’la çoktandır konuşulan dil, jeopolitik ve ekonomik çıkarlar. Utanç verici! Alman halkının %72’si ziyarete karşı. Halkın seçtiği yönetim, halkın kararını dinlemiyor.

Almanya’nın tutumu diğerlerine emsal olur mu? Fransa ve İngiltere’nin tutumu farklı mı ki? Türkiye, AB’nin kapı komşusu. Demokrasi karşıtı bir rejim bu kadar şımartılıyorsa, bunun AB coğrafyasını etkilememesi imkansız. Macaristan yönetimi zaten çoktandır Ankara örneğini izliyor. Polonya ciddi endişe konusu. Irkçı partiler birçok AB ülkesinde ikinci sıraya tırmanmıyorlar.

Ankara’nın rehin ticaretinde değişme yok. Baştaki tutumu beğeni alan Alman yönetimi, sonradan olayı kirli ilişkilere örtü yaptı. Utanç verici!

Almanya’nın otokratları ağırlaması yeni değil. Her defasında büyük protestolar olur. Kenan Evren ziyareti büyük tepki almıştı. Alman oldukları için göstericileri ezemeyen Evren, çaresizliğini “demokrasinin azizliği”ne bağlamıştı. Ama bu defaki başka. Otokrasi demokrasiyi ezdi geçti. Tek bir ayıbı var; Adamımız da uluslararası sermayenin esiri. Bu da tesellimiz olsun.

Özgürlüğü kısıtlamaya yardımcı olmak iddia suçlamasıyla Almanya’da iki yıla yakın tutuklu kaldım. Adam on binleri içeri tıkmış, kahraman gibi karşılanıyor. Elin oğlu ne yaman, değil mi?

1 Yorum
  1. Barzan diyor

    çok ama çok onemli bir yazi.
    Ingilizlerin ismi var ama Almanlarin dalaveresi çok daha kanlidir.
    TC Alman egitimli ve Kùltùrlù Osmanli subaylarina verildi.
    Almanlar ayni zamanda kemalist subaylar ùzerinden 1970 yillarinda ABD ve Israil,den intikam almak için terorist Alman solunu ve Tirk solunu ABD ve Israile kar§i Ereb cehpesine asker yapandir.
    Abdullah Oçalanin ABD ve israil dù§manligi,Tirk sol hareketine ve subay olma istemi ilà Almanci TC devlet solculari olan Perinçek,Yalcin Kucik,Mihri Belli,Mahir Kaynak,a yakinligi bundandir.
    ABD ve Israil Almanci Tirk solunu dù§man bilmesi bundandir
    TC deniz kuvvetleri ve kara kuvvetleri Almanya finasmani ve kontroludur.
    Hava kuvvetleri ABD finasi ve kontrolùdùr.
    Almanlar TC ùzerinden gùney Kurdistan yonetimini ABD ve Israil hedefi yapma cabasi kurnazcadir.
    Rusyadaki Bol§eviklerin tùmù Alman himayesindeydi.
    Tek §artla.
    Almanya menfatleri.
    Afrin ve Mengic tren hatti Almanlardan alinip Fransizlara verilen denize açilan kapidir.
    Tirklerin Alman hibe silahlari ilà orayi tutmasi Alman menfatleri içindir.
    Biz Kurdler Almanya merkezli tùm kurulu§lara ve Alman dalaveresine dikkat etmek zorundayiz.
    AKP ve Taib Almanlar için cihadi orgùtleri besleyen ve kolayandir.
    Almanlar için 1 dunya sava§inda cihad ilan eden Osmanli sultani ve Taib için cami actiran Almanya tavrina §a§irmamak lazim.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

5 × two =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla