Resimdekiler, soldan sağa: Mehmet İz, Rıza Sayın, İsa Tekin, Cihan Sayın, Ramazan Yolcu, Necdet Tan, Bedri Yama
Nevzat Sağnıç’ın anısına
Mehmet İz: 12/02/1957 tarihinde Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Ergani deki okullarda tamamladıktan sonra 1974 yılında Ergani Lisesinde lise öğrenimine başladı. Lise öğrenimi ile beraber Mehmet İz’in de artık siyasi düşünceleri belirginleşmeye başladı. Bu siyasi düşünce akımında öğrenci lideri olarak Ergani Lisesi nde ilk ders boykotunu tertipleyecek kadar ilerlemişti. Bu ilk boykottan sonra çeşitli protesto hareketlerinde bulanarak Ergani de çığır açtı. 1975 Yıllarında Komal ve Rızgari düşüncesinin önemli isimlerinden biri oldu. 1977 yılında Ergani de kurulan Anti Sömürgeci Demokratik Kültür Derneği(ASDK-DER) Kurucu ve yöneticilerindendi. Lise eğitimini tamamladıktan sonra lise aşkı olan Vehbiye(Gürsel) Şahin ile evlenerek yeni bir hayata başladı. Evlenmenin akabinde ki yıl ilk çocukları Dilevin dünyaya geldi. Dilevin in dünyaya gelmesinden sonra, 1981 yılında Rızgari davasından dolayı aranmaya başlandı. Bu aranmanın başlaması ile Mehmet İz in hayatında yeni bir dönem başladı. Mehmet İz ve iki dava arkadaşı, Suriye’ye, oradan da Avrupa ya iltica etmek için çıkarlar. Ancak Suriye deki sürgün hayatları Suriye hükümetinin iki yüzlü tutumu yüzünden, gizlice Türkiye ye iadeleri ile son bulur. Türkiye’ye iadesi gizli yapılan Mehmet ve arkadaşlarının, artık Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinde son bulacak işkence ve zulüm dolu günleri başladı. 40 gün Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde sorgulamanın sonucunda mahkemeye sevk edilirler ve Diyarbakır Cezaevine konulurlar. İşkence ve zulüm dolu Diyarbakır Cezaevi günleri artık başlamıştır. Ancak hiç bir zulüm ve işkence Mehmet İz in azmi, cesareti ve inancı karşısında duramamıştır Cezaevindeki tüm eylemlere katılmış olan Mehmet İz’in umut dolu kahkahası hiçbir zaman eksilmemiştir. Yargılanmalar sonucunda Rızgari davasından 8 yıl hüküm giydi. Cezasının bir kısmını da Gercüş cezaevinde çekti.
Cezaevinden çıkar çıkmaz Denizli ye askerliğini yapmak üzere gönderilir. Nihayet 1986 yılında yarım bıraktığı özgür hayatına kavuşabilmiştir artık. Cezaevi ve askerlik günlerinden sonra; sivil ve özgür hayata adaptasyonu kısa sürede sağlar. Diyarbakır da faaliyet gösteren yabancı menşeli Gama Fega adlı şirkette çalışmaya başlar. Bu şirketteki çalışma hayatı 3 yıl devam ederken, ikinci çocukları Dilan doğar. Sonra ticari hayata girer çeşitli sektörlerde kendi işini yapmaya başlar. Son olarak Aygaz bayisi olarak ticari faaliyetine devam ederken üçüncü çocukları Rozerin dünyaya gelir. Mehmet İz, 14 Nisan 2001 Cumartesi günü, Çermik ten Diyarbakır a dönerken saat 20:30 civarında, Ergani ilçesinin Ahmetli Köyü yakınlarında içinde bulunduğu aracın traktöre arkadan çarpması neticesinde olay yerinde hayatını kaybeder. Mehmet iz; Kürtçe Türkçe biliyordu. Evli 3 kız çocuk babasıydı.

Resül Üstün,ün Şiiri
14 Nisan 2001 tarihinde bir akÅŸamüstü Çermik İlçesi’nden Diyarbakır’a dönerken Ergani’ye baÄŸlı Pirahmet (Ahmetli) Köyü yakınlarında geçirdiÄŸi trafik kazası sonucu yitirdiÄŸimiz 1978 kuÅŸağı öğrenci gençliÄŸi önderlerinden sevgili Mehmet İz’in anısına…
Güleç dostum!Â
Sevdaydın en karasından,Â
Sindiremediler.Â
YiÄŸittin en alasından,Â
Çekemediler.Â
Az bulunur bir merttin bu namert dünyada,Â
Kabullenemediler.Â
Sen mert gençliÄŸin alnı açık mert yüreÄŸiydin,Â
Bitiremediler.Â
Arkadaşım!Â
En güzel sen gülerdin,Â
AÄŸlatamadılar.Â
Elinde Kesk û Sor mendilinle en güzel sen oynardın.Â
Durduramadılar.Â
Hazanda gazelleri,Â
Mezarda ölüleri diriltirdi kahkahaların,Â
Susturamadılar.Â
Sen yüreklerde sevgi, gözlerde ışıltıydın,Â
Karartamadılar.Â
Esmerim, karagülüm.Â
Varsa günahı,Â
Günahıydın özgürlüğe kaçışların.Â
Işıltıydın,Â
Beyaz geceydin mayınlı sınırda,Â
Karartamadılar.Â
Sevgide okyanustun,Â
Zerresini eksiltemediler.Â
Karanfildin, kekiktin, papatyaydın…Â
Çiçek çiçek bahardın daÄŸlarımdaÂ
Her mevsim bir baÅŸka kokardın.Â
Ey güzel insan!Â
Giderken iz bıraktın ardından.Â
İzciler izini sürdüler.Â
Tipi, boran, kıyamet demedenÂ
Çirkin mi çirkin,Â
Hain mi hain ittifaklar kuruldu.Â
Sınır antlaÅŸmalarına konu oldun.Â
Hasan Keyf’li bir sürgün tarihiniÂ
Yine ölü dirilten gülüşünle yazdın.Â
Gülüşüne,Â
Bakışına,Â
Sevdana bizi hasret koydun be dostum.Â
Bir özgürlük tohumuydunÂ
Mücadele tarihinden arta kalan.Â
Sen aÅŸkın en kısa ömrü,Â
Umudun sonsuzluÄŸuydun.Â
Ah be tatlı dillim,Â
Güler yüzlü çocukluÄŸum!Â
Sen her ÅŸafakla yeniden yeÅŸerip,Â
Gün batımlarında sararan bir yiÄŸit baÅŸkaldırıydın.Â
GüneÅŸ sana hasretken,Â
Sen Güneş’e hasret gittin be dostum.Â
Ne gecede kaldın,Â
Ne de gündüze doydun.Â
Ahhh! Ah be ciÄŸerim.Â
Doyamadık, doyamadık sana.Â
Bakışına,Â
Gülüşüne,Â
DostluÄŸuna bizi hasret koyup gittin.
İsa Tekin’in Şiiri
Çünkü Biz Devrimciydik
Yüreğimiz mangaldı
Kalplerimiz her an heyecanla çarpardı
Sert adamlardık anlayacağın
‘Talebe’ derlerdi
Haki parkalarla caka atar
Uzun botlar giyerdik
Kırmızı gömlekler beğenirdik birbirimize.
‘Ne yapmalı ‘ yı okurduk,
Che Guavara ya özenirdik
Okul ve kantinlerde
Derneklerde ahkam keserdik birbirimize
Gece kurar, gündüz yıkardık tüm rejimleri
Çünkü biz devrimciydik
Felsefeyi, diyalektiği, toplumları
____________Sıkça tartışırdık
Moskova’ yı Pekin’ i
İstanbul Ankara’dan daha iyi bilirdik
Birinci sigarasını derinden çeker
Eğitim çalışmalarında seminerlerde
______________Nutuk atardık
Geceleri, sevgililerimizin
______________ evlerinin duvarlarına
‘Kahrolsun’ lar yazar
Sabahları hava atardık
Çünkü biz devrimciydik
Köylüye özenir, işçiye proleter derdik
‘1 Mayıs’ larda işçilerle yürürdük
Sloganlar atıp korsan mitingler yapardık
Bildiriler dağıtmak, duvarlara yazı yazmak
En büyük eylemlerimizdi…
Okumak, araştırmak en büyük gayemizdi
Tartışmak eleştirmek,
________________Yeni yarınlar kurmak
En büyük umudumuzdu
Çünkü biz devrimciydik
Spartaküs’ü Roma’yı
Paris Komünü’nü
Çin’i Vietnam’ı
Engels’i, Mark’ı Lenin’i
_____________ezberlemiÅŸtik
Tesbihlerimizi sert çeker
Yeri geldiğinde birbirimizi döverdik
Birleşmeyi hiç düşünmez
Birbirimizi ‘AnarÅŸist’, ‘goÅŸist’
______________’Revizyonist’, ‘Sosyal Åžoven’
Milliyetçi gibi sıfatlarla ödüllendirirdik
Çünkü biz devrimciydik
Bakışlarımız sert olsa da
Birinci sigarası içsek de
Birbirimizi dövsek de
Sevmesini çok iyi bilirdik
Çünkü barış dolu sevgi dolu
Güzel bir dünya düşlerdik
Her insanın özgür yaşadığı
Sevenlerin el ele dolaştığı
Sömürü ve baskının olmadığı
Yeşillikler ve binbir çiçekli
Sevgi bahçeleri
____________hayal ederdik düşüncelerimizde
Ve bir Eylül sabahında uyandırdılar
_____________Cehennem zebanileri
Eylül gecelerinde arar olduk birbirimizi
Devrim beklerken, devirdiler bizleri
Firarlar sorgular iÅŸkenceler
Sorgusuz ve yargısız infazlar
Gece gündüz sürerdi
Başta arkadaşlarımız döküldü
Sorgu odalarında, sonra dişlerimiz
Bitlenmiştik, Kestiler saçlarımızı
_____________ve umutlarımızı
Çünkü biz devrimciydik
Dost, düşman gördü
Biz mahpuslar yattık
Hasretimize hasret katar
Özlemleri şarap diye içerdik
Volta atar marş söylerdik
Halay çeker kurtlarımızı dökerdik
Yüreklerimiz sevgi ve umut doluydu
Zindanlar can pazarıydı
Gençliğimiz hücrelerde kaldı
Sevdiklerimiz bizden ayrı
Umutlarımız vardı
Çünkü biz devrimciydik
Sırada ki Yazı Nevzat Sağnıç