Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Vengma Editörü / Turhallı’nın PKK ye ÇaÄŸrısı Üzerine

Hüseyin Turhallı PKK ye değiş çağrısı yaptı

Vengma editörü / Sayın Turhallı  kırk yaşına gelmiÅŸ PKK ye nasihat yapıyor.  Birincisi Diyor ki; PKK nin “terörist ” olarak sayılabilecek eylemleri yoktur. Yoktur da demiyor, vardır da demiyor. “Türk devletinin Kürtlere karşı yaptığı terörist eylemlerle karşılaÅŸtırılsa deve de kulak bile deÄŸildir” diyor.

Sayın Turhallı, sadece Türk devletinin yaptığı terörist eylemleri görüyor, ama PKK nin yaptığı terör eylemlerini görmüyor.

Hani görsem ve söylesem devletle aynı dili kullanırım, bu da benim şanıma ve duruşuma yakışmaz demeye getiriyor.

Ama  biz sayın Turhallı’ya söyleyelim, PKK nin sivillere karşı yaptığı katliam boyutundaki eylemler terör eylemlerinin daniskasıdır. Türk devleti bir Kürt köyünü haindir diye bombaladığı zaman, nasıl ki biz ona katliamcı ve terörist diyorsak, aynı ÅŸeyi PKK yaparsa, Ulusal kurtuluÅŸ mücadelesi veriyor diye suskun kalamayız!

İnsanları canlı bomba olarak kullanmak teröristlerin işidir. Hele canlı bombayı sivillerin içinde patlatmak insanlık dışıdır. Avrupa Ülkelerinde şiddet eylemlerine baş vurmak örgütü de devleti de terörist yapar.

Kendi içinde hukuka ve adalete yer vermeyen her devlet veya örgüt teröristtir.

PKK içinde hukuk ve adalet yoktur. Binlerce üyesini hukuksuz ve adaletsiz mahkemelerde yargılayıp infaz eden bir örgüt, teröristten daha öte bir şeydir. 

PKK adına bütün bunlar yapılmıştır. Sayın Turhallı, bunları benden daha iyi bilir  ama “doÄŸal hukuk ulusal kurtuluÅŸ mücadelelerini haklı ve meÅŸru sayarken, bunu bastırmaya çalışan baskıcı- sömürgeci uygulamaları da haksız ve gayri meÅŸru saymıştır.” der ve PKK nin hukuksuzluÄŸu karşısında susar bizi de susmaya davet eder! 

Sayın Turhallı’ ın doÄŸal hukukuna göre, bir kiÅŸi veya bir örgüt, ben ulusal kurtuluşçuyum derse, eline silahı alır, beÅŸikteki bebeÄŸi, camideki ihtiyarı, ekmek piÅŸiren kadını öldürür, Avrupa da yolları ateÅŸe verir, köylerde katliam yapar, kendi arkadaÅŸlarını, hukuksuz ve adaletsizce yargılayıp idam ederse terörist sayılmaz. Ve biz ona terörist sayarsak devletin dilini kullanmış oluruz. Veya gerekçesi de,  bunları ulusun kurtuluÅŸu için yaptığından doÄŸal olarak hakkıdır, der.

Sayın Turhallı, sen bu hakkı kendinde görebilirsin. Veya PKK yöneticilerine  bir hukukçu olarak bu fetvayı verebilirsin! Ama dünyada kimse senin fetvanı kabul etmez! Bunun adı nerde olursa olsun, hangi kutsal dava adına yapılırsa yapılsın, terörizmdir.

Sen dünyayı haksız görmekle otobana ters giren adam gibisin! Hani “dikkat, dikkat biri otobana ters girmiÅŸtir” anonsunu duyunca, “ne biri, herkes ters girmiÅŸtir” diyen adam gibisin!

Sayın Turhallı der ki

“ı- PKK neredeyse bütün dünyada “terörist örgüt” olarak tanımlanıyor. Oysaki PKK’nin “terör eylemi” diye tarif edilen uygulamaları Türk devletinin sivillere, ÅŸehirlere, köylere, doÄŸaya ve hayvanlara karşı iÅŸlediÄŸi suçların yanında devede kulak deÄŸil, birkaç kıl bile sayılmaz.

Deza Hüıs derki

Daha da ötesi, doğal hukuk ulusal kurtuluş mücadelelerini haklı ve meşru sayarken bunu bastırmaya çalışan baskıcı- sömürgeci uygulamaları da haksız ve gayrı meşru saymıştır.

Peki PKK niye terörist, Türkiye uluslararası meÅŸru muhatap? Neden ErdoÄŸan’ın başına deÄŸil de Murat Karayılan’ın başına ödül konuluyor? Yanlış nerede?

Sayın Turhallı derki: ”

ıı- 40 yıllık mücadele sürecinde PKK’ye üstün yetenekli yüzlerce ve hatta binlerce kadro katıldı, sempati gösterdi. PKK bu katılımları yeteneklerine göre deÄŸerlendireceÄŸine “ideolojik-politik yapısını bozmaya gelmiÅŸ düzenin çocukları olarak gördü- Öcalan’ın çözümlemeleri ve Karasu’nun onlarca defa tekrarlanan açıklamalarından)

Yüksek Atom Mühendisilerini, Elekrtirik elekronik mühendislerini lojistikçi diye katırların peşinden koşturdu. Uzay bilimcilerini, fizik kuramcılarını ajan diye yargıladı, siyasal bilgiler, sosyal bilimler ve hukuk bilimi alanında uzman olanları amele diye istihkam bölümlerinde çalıştırdı.

Neden?

Savaş tarzını yıllarca yaşayarak gördük. Şimdi de görüntü ve açıklamalardan izliyoruz. Kurmaylık düzeyi yoktur, kurmay diye tarif edilebilecek tek bir isim de. Kurmaylık yetenekleri bulunan komutanlar neden çete-düşkün- ajan denilerek yargılandı, kaçırtıldı?

Bu kadrolara ve komutanlara yönelik yapılan hatalar ve haksızlıklar için üst yönetim neden hata yaptığını kabullenmiyor?

Legal alanda ortaya çıkan yetenekleri de buna dahil etmek gerekiyor. PKK basınının kullandığı dil ve üst yönetiminin gösterdiÄŸi tutum ve umursamazlığa bakıldığında “DemirtaÅŸ’ın zindana atılmasından son derece memnun oldukları” biçiminde bir izlenim doÄŸuyor.

Parti yönetimi, başta Demirtaş olmak üzere binlerce HDP kadrosunun zindana atılmasından, zindanda tutulmasından memnun mu?

ııı- Üst düzey yöneticilerin yaptığı açıklamalara bakan, kadroların yaptığı uygulamaları izleyen, sempatizanların yaptığı konuÅŸma ve açıklamaları dinleyen dışarıdan üçüncü bir göz-beyin “bunların nesnel gerçeklikle, reel dünyayla iliÅŸkileri kopmuÅŸtur” diyerek ürküyor. Bu bir çeÅŸit delilik olabilir mi?”

Sürekli hataların ve gerilemenin nedeni reel gerçeklikten kopmuş böylesine bir deliliğin doğal sonucu mu?
PKK Abdullah Öcalan ve çetesi tarafından 186 tarihinde üçüncü kongrede ele geçirildi. Abdullah Öcalan ve çetesi PKK yi Türkiye İran İrak ve Suriye nin  güdümüne soktu. Ve PKK, Kürtlerin devlet kurmaması için bu devletlerin kullandığı bir alet haline getirdi. Deza Hüıs’ın yukari da izah ettiÄŸi uygulamalar bunun ürünleridir.  Nesnel gerçeklikle bir ilgileri yoktur PKK yi ele geçirenler Kürtlerin düşmanlarıyla birlikte çalışıyorlar Deza Hüıs bu nesnel gerçeÄŸi görmüyor. PKK yi ele geçirenleri nesnel gerçekleri görmemekle suçluyor.

Sayın Turhallı Der ki;

ıv- PKK’nin temel sorunu kendisini yenilemiyor olmasıdır. Bunu 1998’de bizzat Öcalan’a resmi bir yazı ile de ifade edenler oldu ve yenilenmenin önünde baraj oluÅŸturan yönetimin baÅŸtan sona yenilenmesini önerdiler.

Öcalan da “Çekilip size devredebilirim. Ancak bana ne yapacağınızı bilmiyorum” demiÅŸti. En üst yönetimin de bu türden bireysel kaygıları var mı?

Size düşman olmayan, yakınlık gösteren dışarıdaki herkesten, onlarca cephe çalışanı, her düzeyden kadroyla yapılan konuÅŸmalarda duyulan ortak bir cümle var “deÄŸiÅŸimi en çok en üst yönetim istiyor. Ancak deÄŸiÅŸimin önündeki en büyük engel de onlar” diyorlar.

Acaba yönetim de kendisini deÄŸiÅŸimin önünde bir engel olarak görüyor mu? İdeolojik, politik- askeri alanlarda stratejik olarak radikal bir biçimde deÄŸiÅŸim gösterilmediÄŸinde Kürdleri ve partiyi bekleyen sonu görebiliyor mu?”

Sayın Turhallı, binlerce PKK kadrosunu katl edenler, Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesini Kürt halkının düşmanlarıyla işbirliği sonucu yenilgi aşamasına getirenler, ve kendi kaderlerini düşmanlarımızın kaderine endeksleyenler nasıl değişebilir ki? Parti içine demokrasiyi getiremezler, çünkü kendileri demokrasisizliğin örünleridirler. Demokrasinin olduğu bir ortamda onlar yoklar, demokrasinin olmadığı bir ortamda onlar vardırlar.  Hangi diktatör örgüt veya devlet kendini değiştir di ki? Saddam mı, Esat mı? Stalin mi, Hitler mi?   
****

Sayın Turhallı derki:
“Bir hatırlatma ve öneri

– 19 yıl önce Dola Kokê’de yapılan 7. Kongre’de Osman KDP ve YNK’ye karşı savaÅŸ kararı aldırmak isterken çoÄŸunluk olarak bizler karşı koymuÅŸtuk. Görünürde Osman’a gerçekte ise Ergenekon’a karşı cesaretli bir duruÅŸ sergileyemediÄŸiniz o gün boÄŸazlandık.

Ergenekon generallerinden gelen bu talimat Osman ve İmralı baskısıyla uygulandı. Yüzlerce arkadaşımız ve insanımız can verdi.

ı- PKK’yi ve bir bütün olarak Kürdistan davasını bitiriliÅŸe götürecek olan süreç Öcalan’ın esir düştüğü 15 Åžubat’ta deÄŸil, PKK’nin iradesini İmralı zindanına hapsettiÄŸi 15 Mayıs 1999 günü baÅŸladı. Komplo o gün baÅŸarıya ulaÅŸtı. Bu bir delilikti.

**Önce iradenizi İmralı zindanından çıkarın. Delilik marazından kurtulursunuz**”
PKK nin iradesi 15 Mayıs 1999 da gasp edilmedi. Çok daha önceleri gasp edilmiştir. Bu tarihi, Kürtler bulmalıdır. Ve bu gün PKK nin başında bulunanlar bu gaspın sanıklarıdır.

Sayın Turhallı derki;

“Dostlarınızı düşmanlarınızı birbirinden ayıramayacak kadar bir akıl hastalığına tutulmuÅŸsunuz. Sizler için en büyük kahraman Eifel Kulesi’ne Öcalan posterini asan Ömer Güney’di/r. VahÅŸice canınızı/canımızı alıncaya kadar.”

PKK tepesini gasp edenler, Kürt halkının düşmanları olan dört sömürgeci devleti stratejik dost, Kürdistan örgütlerini ve Bütün Kürdistanlı yurtseverleri stratejik düşman olarak görüyorlar. Yani dost ile düşmanı karıştırmamışlar. Yer deÄŸiÅŸtirmiÅŸler. Eyfel Kulesine Apo nun posterini Asan Ömer Güney’i kahraman, 18 yıl  Türk ordusuna karşı savaÅŸan Åžemdin Sakık’i hain ilan etmeleri bundandır. 

Sayın Turhallı  derki:

“Belki duyarsınız diye söylüyorum. Yanlışların militanı yalancı, yalaka ve korkaklarla maaÅŸlı ajanların ortak bir görevi var:
Hakikate tetik çekmek……

**Bu aptal beleş ajanlarla maaşlı ajanları kulaklarından tutup çekin. Mümkünse kıçlarına tekme vurup kovun!**
….
40 yaş bir olgunluk alametidir. PKK yönetimi bu olgunluğu 4 soruda gösterebilecek mi?

Belki……”

Sayın Turhalı, PKK yi Kürt halkının düşmanlarının güdümüne sokanlara, yanlışların militanları, yalancı, korkak, maaşlı ajanlar, üçkağıtçılar, ceplerini doldurmak isteyenler lazımdır. Dürüst yurtsever, cesur adamları düşman görürler, onların kulaklarını tutup atarlar, kıçlarına tekmeyi de vururlar.  Kör gözden yaş akmaz, karga yumurtasından güvercin yavrusu çıkmaz.
Bu ulusun, bu hainlerin elinden rehine olarak kurtulması lazımdır. Biz Kürtlerin gücü yetmedi. Ya Allah, ya da başka güçler yapar.  

1 Yorum
  1. Barzan diyor

    Kuzey Kurdistanda Kurd avukatlari,doktorlari ve eczacilar sorunlu ve vesikali mesleginden olanlardir.
    Doktor olan yolda§i ve parti sekreterini oldùrùyor.
    Eczacilar doktorlarla ilaç mafiasi kuruyor.
    Avukatlar sosyalist ve kominist olmayanlara olùm fermani biciyor.
    Hele ogretmen okulunu daha bitirmeden Kurdi siyasete Turk dilini ve kemalizim hocasi olanlar ayri bir sorun.
    Kurd siyasetinde etkin olanlar hatta siyasi lider olanlar bu meslekten olanlardir.
    Burjuva hukukunu ele§tirenler orgùt ve partilerin halk mahkemesi denilen olùm mahkemelerini gormek istemezler.
    Okuyup diploma aldiklari evrensel hukuku deyil okumayip diploma almadiklari Stalin hukuksuzlugunun avukatligini yaparlar.
    Hukuksuzluk kendilerine dokundugunda hemen dosya açipyillarca hukuksuz olarak savunduklari orgùt ve partileri tehdit edip”bak ta§ çekersem duvar yikilir” derler.
    Ordùgù duvari yikan duvar ustalari.
    ANF ve diyer yalan makinasi basinin sorumlusu bir hukukcu avukatir.
    Ama Hizbullah artiklari ve sizintilari hergùn Kurd u Kurdistan dù§manligi yaptiran kendisidir.
    Galiba diplomalari bol§evik Stalin parti okulundan.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

15 − 7 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla