Bugün Dersimli bir yiğidin, İbrahim Kaypakkaya’nın işkencede katledilişinin 46. Yıldönümüdür.
Beni, bu konuda bugün en çok etkileyen twitter paylaşımı, ÅŸehit İbrahim Kaypakkaya’nın babası Ali Kaypakkaya’nın Diyarbekirli hamal ile acı, ama oldukça öğretici anısı oldu. Acı olayı, sanatçı Ferhat Tunç’un paylaşımından okudum. Alıntılayarak buraya aktarıyorum. Resimler de O’na ait. Ben sadece birleÅŸtirdim.
Şöyle demiş acılı baba:
„Diyarbakır’da oğlumun cenazesini aldım, taşıması için bir hamal tuttum, ücreti 5 liraydı.
Hamal sordu; “Bu nedir amca?”
“OÄŸlum” dedim, “solcu, öğrenci. İşkencede öldürüldü.” Hamal aÄŸladı, parayı da almadı.
“Kalsın amca” dedi, “kalsın!” Ali Kaypakkaya
Bir baba, 25 yaşındaki oğlunun, halkımızın deyişiyle ‚ciğerinin bir parçasının“ zalimlerin işkencesinden helak edilmiş cansız bedenini, cenazesini zalimlerden teslim alıyor, memleketi Dersim’e götürecek. Diyarbekirli bir hamala taşıtıyor.
Baba Ali Kaypakkaya’nın o anki duygularını, O’nu mahf eden acıyı tahmin edebiliyor musunuz?
Hiçbir kalem o acıyı yazamaz! Hiçbir klaviyenin tuşu o öldüresi duyguyu komputerin hafızasına işleyemez. O acıyı ancak, Ali Kaypakkaya amca bilir; o acıyı ancak ve ancak ocaklarına o ateş düşen analar ve babalar duyumsayabilir.
Ve bir de O acılı baba için, oğlunun cansız bedenini taşıyan Diyarbekirli hamalın sırtında taşıdığı „yükün“ bir delikanlının solcu bir öğrencinin bedeni olduğunu öğrendiği o an, o anki hali… Cenaze ağırdır! Cenaze heybetlidir, olduğundan ağırdır! Normalinde sırtında taşıdığın yükün bir ölünün bedeni olduğunu öğrendiğin anda, bir irkilme geçirirsin. Diyarbekirli hamal bunu öğrendiği zaman, ağlayarak babanın acısına ortak olmuş, hakkından feragat ederek kendince acıya merhem olmak istemiş.
Ya o, ser verip sır vermeyen yiğid genci işkencede öldüren iki ayaklı yaratıklar, zalimlerin hınkçıları, lanet olsun size ve sizlere insan öğüttüren sisteminize!
Baba Ali Kaypakkaya’nın bu sözlerini okuyunca, aklıma gelen ilk cümle:Â
‚En az Diyarbekirli hamal kadar görevini yerine getir, ey insan!‘ oldu.
Lanet olsun, hala kana doymuyorlar!
Hala anlamak istemiyorlar, insanın en değerli varlık olduğunu, evrende yedeği olmayan düşünen tek varlığın insan olduğunu… İnsanların yaşam hakkının dokunulmaz olduğunu!
Zalimler, hala insanlara işkence ediyorlar, insan öldürüyorlar, insanları idam sehpalarında, vinçlerin sarkaçlarında sallandırıyorlar.
Zalimler, katiller.
Bize, insan gibi insan olmak istiyorum diyenlere de, en azından zulmü ve zalimi teşhir etmek düşüyor!
Susmak, zulmün ve zalimin ömrünü uzatır.
Bayram Ayaz
18.05.2019
Yazi paylasimindan kisa süre sonra tamamlayici Dipnot: “Bayram Ayaz arkadaşım İbrahim Kaypakkaya Dersim’de yakalandı. Fakat O Dersimli deÄŸil Çorumludur. Saygı ve selamlarımı.” Salman Yergin
Tamamlayici bilgi icin tekrar tesekkürler
IBRAHIM Kaypakkaya kirilsada egilmeyen bir devrimci liderdir.
Ser verip sir vermeyen diye animasi bundandir.
Ama merhum ibrahimle siri olanlar yeterince Ibrahimi yazamadilar.
Yada oyle gerekti.
Ibrahimin yalanci hevalleri ve kendisine sahte kahramanlik menkibeleri yazani olmamasi onun temizligidir.
O yalanci sloganlarla anilan bir devrimci lider asla olmadi.
O biz Kurdlerin kawmi yigitligine ve ba§kaldirisina en iyi heval olandi.
Partisine,hevallerine ve halklara ixanet etmedi.
ISMAIL Be§ikçi gibi biz Kurdlerin aziz hevali ve dostudur.
çakma tùrk olmadigi gibi ortadogu yobazligina tenezùl etmedi.
Biz Kurdler kendisini saygi ve §ùkran ilà hep anacagiz.