Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

25 Eylül !!

25 Eylül !!

Aynur Engin/Van

Ben bir Kürd kadını olarak, Referandum ve ardından gelecek olan bağımsızlığı selamlıyorum.

Kürd’ler,  bu asrın en mübarek, en anlamlı, en güzel ve en hayati kararını “25 Eylül bağımsızlık Referandumu” ile alacaklardır.

Kürdün, dökülen kanıyla sulanan orta doğunun toprakları, on yıllardır süre gelen kirli savaşlara karşı yükselttiği isyan çığlıkları yer ve göğü inletirken, insanoğlu ise üç maymunları oynayarak, görmedim, duymadım, bilmedim denklemi ile hareket ediyor.

Bu insanoğlu dediklerimin arasındaki egemenlerin; duymazlıklarını, hile ve oyunlara başvurmalarını anlayabiliyorum. Ancak kendi halkının adına siyaset yapanların, aydınların, yazarçizerlerin, hukukçuların çıkardığı çatlak seslerin tezatlığını anlayamıyorum.

 

Hele, hiç olmadığı kadar şansın bize güldüğü bir zamanda, bağımsızlığı istemediklerini, devletleşmenin ulusalcılığın gereksiz olduğuna yönelik saçma sapan açıklamalarına akıl sır erdiremiyorum. Erebilmem için, sanırım üstün bir zekâya sahip olmam gerekiyor.

Ben o üstün zekâlılardan biri değilim. O yüzden de sizin bağımsızlığa, devletleşmeye karşı duruşunuzu anlayamıyorum.

Anlayamadığım bir şey daha var! Mademki bağımsızlık, devletleşme gibi bir derdiniz yok idiyse, niye parti yâda örgüt kurdunuz?

Akla hayale gelmeyen oyun ve düzenbazlık içerisinde olan sözüm ona liderler vs. ler  sizlere neler oluyor? Nedir sizleri bu yola iten? Nedir sizi egemenlere sıkı sıkıya baÄŸlayan? On yıllardır halkına uyguladıkları her türlü zulüm hiç vicdanınızı sızlatmıyor mu? Sizi etkilemiyor olacak ki Kürdün oluk, oluk akan kanı sizleri kör etmiÅŸ. Algınızı BozmuÅŸ. Sizleri devÅŸirmiÅŸ… Aksi takdirde yaklaşımınız bu olamazdı.

Bütün fırsatlar hiç olmadığı kadar kapımızı içeriye doğru zorlarken, Sizlerin, egemen ülkelerin toprak bütünlüğüne sarılarak, devlet reddine soyunması, ailesizliği, karısız kocasızlığı, patronsuz, ağasız gibi söylemleri halkımızın önüne koyarak, Kürd’leri gelecek zamanın gaddarlığına ve zulmüne mahkûm ediyor oluşunuzun tarifi ve mantığı yoktur!

Egemen ülkelerin toprak bütünlüğü çığırtkanlığından, çıkamadığınızdan dolayı kendi gerçeğinizin inkârıyla boğuşurken, unuttuğunuz bir şey var!

Kürd’ler kimsenin toprak bütünlüğüne dokunmuÅŸ deÄŸil.  Kürd’lerin toprak bütünlüğüne dokunulmuÅŸ!

Kürd’ler orta doğuda kendi topraklarında yaşayan kendi dili, kültürü, gelenek, görenekleri olan, öz be öz kadim bir halktır. Sonradan gelip başkalarının topraklarını işgal ve ilhak etmiş değillerdir!

Oysa, toprak bütünlüğünü korumaya çalıştığınız egemenlerin, dört parçaya bölünen Kürdistan’nın topraklarını işgal ettiklerini, on binlerce kürdün kanını döktüğünü,  sen ve halkını, maraba, köle, uşak, öteki ve sayamadığım statüye sokarak, kimliksizleştirmiştir. Sizler ise; bu gerçekleri maniple etmeye yada inkar üzerine kendinize misyon biçmişsiniz!

Goran, PKK,YNK, KCK, yöneticileri; tarih, sizleri halkınıza yaptığınız, yaptırdığınız zulümlerden ve reva gördüklerinizden dolayı yargılayacaktır. Sanmayın bu yaptıklarınızın yanınıza kar kalacağını!  Varlığın ve gerçekler kanununun deryasında boğulacaksınız. Ve bizlerde göreceğiz.

Son yüzyılın en barbarca muamelesine tabi kalmış halkım;

Şimdi toprak isyana durmuşken, fırsat kapıları tekmelerken, buna sırt çevirmek, ancak ve ancak oportünizmin çok gelişmiş hali veya hiç tanımlanamayacak bir durumudur!

Bizler bu haksızlıklara hala izin mi vereceğiz? Bu tarihi fırsatı gerimi çevireceğiz? Oynanan oyunlara mı kanacağız?

Hayır, efendim kanmayacağız. Hiç bir oyunu da yutmayacağız. Dört elle bağımsızlığımıza asılacağız.

Tarih hep bize çelme attı. Bu gün ise koca bir sinide parlayan güneşi kapımızın önüne koymuş. O güneşi içeri almak elimizde. Sizler kahramanlıklarla, yiğitliklerle dünyayı kendinize hayran bıraktınız.

Bu kahramanlığı, yiğitliği şimdi kendimiz için kullanma zamanıdır!

Yüz yılın en mübarek, en anlamlı, en güzel ve en hayati “25 Eylül Referandum “na sahip çıkacağız. Çıkmalıyız. Bu namus borcudur. Şeref haysiyet borcudur. Bu kanı dökülen halkımıza olan borcumuzdur.

Devletleşmeyi red edenlerin reddine, bize köleleşmeyi reva görenlerin define, birlik beraberlik ruhunun yüceliğine, devletleşmenin gücüne, gelecek günlerin lehimize olan inancımızı yüksek tutarak; Güney Kürdistan 25.Eylül.2017 referandum kararını selamlıyorum.

Sizlerinde selamlayacağı, güçlerine güç katacağını biliyor ve inanıyorum. Saygılarımla 05.09.2017/İstanbul Aynur Engin

1 Yorum
  1. Roşev sîtav diyor

    Tu can î can..

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

7 + 3 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla