Kürd’lerden bu kadar derin nefret etmeniz, aklın hayalin alamayacağı zulümleri yaşattığınız, her an öldürdüğünüz ve sonra kardeşiz, dindaşız palavralarıyla uyutmaya çalıştığınız bir halkın dramı, gerçekten sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Vicdanlarınızı hiç sızlatmıyor mu? İnsanlığın zerresi de mi kalmamış? Nedir bu kadar kin ve nefretin sebebi?
Hani derler ya “sözün bittiği yer”
Gerçekten de on yıllardır iç içe girmiş, kız almış, kız vermiş dayı yiğen olmuşuz. İllerimizden zoraki sürdüğünüz illerde kalıcılaşmış, iş güç sahibi olmuş kardeşleşmişiz. Sopalarınız sırtımızdan hiçççç eksik olmamış! Kardeşiz. Oysa dünya alem biliyor ki sizin kardeşliğiniz sahte!
Kardeşiz diyorsunuz ya! Siz bizim ölülerimizi, kaldırımlarda günlerce bekletenlersiniz?
Kardeşiz diyorsunuz ya! Siz hem öldürüp, hem de defin etmeye izin vermediğiniz çocuklarımızı, kokmasın diye dondurucularda saklamamıza, parçacıklarını eteklerimizde toplamamıza sebep olanlarsınız!
Kardeşiz diyorsunuz ya! Bodrumlarda aç susuz bıraktırıp, sonra cayır, cayır yanmamıza emir verenlersiniz!
Kardeşiz diyorsunuz ya! Sorgusuz, sualsiz, yargısız infaz ettirdiğiniz insanları, araba arkasında sürükletenlersiniz!(Dinde ve yasalarda, gözaltına alınan, tutuklanan, ölen öldürülen, terörist bile olsa sizin güvenceniz altındadır. Teşhir edilemez ibareleri vardır.) Ama siz kendi yasalarınızı delenlersiniz.
Kardeşiz diyorsunuz ya! Sorgusuz, sualsiz, yargısız öldürttüğünüz insanları, kadın erkek demeden! Çırılçıplak meydanlarda teşhir ettirenlersiniz!
Kardeşiz diyorsunuz ya! Daha dün yedi işçiyi Muğla’da çırılçıplak kaldırımlarda elleri arkada kelepçeli sergi yapar gibi teşhir ettirdiniz. İnsanlığın dibe vurduğu, Müslümanlığınızın maskeden ibaret olduğunu bize gösterdiniz. Siz insanları en mahrem yerlerinden vurup tahrik ettirerek, ülkeyi savaş alanına çevirmeye çalışanlara göz yumup seyirci kaldınız.
Kardeşiz diyorsunuz ya! Batıda, işyerlerimizin talan edilmesine, çalıştığımız yerlerde linç edilmemize meydan verdiriyorsunuz!
Kardeşiz diyorsunuz ya! Kardeşlik arkasına sığınıp, din kardeşliğini öne sürerek bizi habire güdüyorsunuz.
Kardeşiz diyorsunuz ya! Koca bir yalan, asılında kardeşçe sizlere yaslanan Kürd’lerdir. Bu yukarıda saydıklarımın hangisini bir Kürd ün bir Kürt ilinde bir Türk’e uygulamıştır? Vicdanı el vermez Kürd’ler insandır insan!
Hani dedik ya sözün bittiği yer! Aslında kardeşliği bitirdiğiniz yerdir!
Siz yönetenler, emir altı çalışanların barbarca uygulamalarına, yaptırım gücünüzü uygulatmıyorsanız, kanun’un hükümlerini, bu kadar vicdansız ve merhametsizce uygulayan görevliler üzerinde işletmezseniz, bütün bu yapılanlardan direk siz sorumlusunuz.
Bizleri yeterince öldürtünüz, akıl almaz işkencelerden geçirdiniz, açlığı, sürgünü fazlasıyla yaşatırdınız!
Şimdi, hiçbir ırk, din, dil, cinsiyeti düşünmeksizin, size, siz yönetenlere, salt Türk yönetenlere değil, bütün dünya ülkelerini yönetenlere, insan olma vasfımı kullanarak, SESLENİYORUM! Suçu Kürd olarak dünyaya gelmiş olan, Kürd halkı üzerindeki bu zulümlere dur deyin. Vicdanlarınıza sesleniyorum, merhametinize sesleniyorum, ölülerimize saygı duyun. Varlığımıza saygı duyun. Bu kadar kör, sağır ve dilsizi oynamayın. Dünyanın rotasını kötülüklere değil, onurlu yaşama ve güzelliklere çevirin. İsterseniz başarırsınız. LÜTFEN! İsteyin ve daha da geç olmadan bu vahşeti durdurun.
Yeryüzünde yaşayan bütün insanlara çağrımdır… Vicdanınızı öldürmeyin. Merhametinizi boğmayın. Hoşgörünüzü yüceltin. Kendinizinde bir insan olduğunuzun hesabını yaparak, kendi içinizdeki saf, temiz insanı duygularınızı dışarı çıkarın. Lütfen ölümlere, zalimliliğin her türlüsüne, kim olursa olsun! dur deyin. Yarın daha da utanılacak tabloların oluşmasına izin vermeyin!
Onurlu yaşama dair umudumuzu hep yüksek tutma dileği ile..
Saygılarımla.10.10.2017 Aynur Engin/Van