ADINI DOĞRU KOYALIM!
Kürd halkının ulusal demokratik mücadelesi Türkiye’deki iç demokrasi ile çözülen bir sorun mudur? Yoksa statüsel toprak talepli ulusal bir devlet oluşturma sorunumudur?
Kürd halkı meselesinin işleyiş biçimi her zaman aklımı kurcalamıştır. Verilen mücadelede demokratik haklar naraları, demokrasi söylemleri, eşit şartlarda yaşam biçimi, halkların kardeşliği çığırtkanlığından anlam çıkaramıyorum.
Kürdler, Orta doğunun Kürdistan denilen bölgede 580,000 km2’lık alanda yerleşik kırk-elli (40-50) milyonluk nüfusa sahip bir halktır.
Bu halk kendi toprakları üzerinde yaşayarak kendi dilini, kültürünü gelenek ve göreneklerini özgürce hiçbir baskıya maruz kalmadan bütün dünya halkları gibi kullanma hakkı olduğu gibi, Ulus olmaktan kaynaklı uluslar arası evrensel hakları olan “Ulusların kendi Kaderlerini tayın Hakkı”nı istediği şekilde kullanabilme özgürlüğüne sahiptirler.
Böyle bir hakkı, getirip demokrasi bilmem ne haklar meselesinde boğmak sadece egemenlere hizmettir.
Bir halkın, Ulus ve Devletleşme sorunu ile birlikte diline, kültürüne, kimliğine yasak konulup yok sayılıyorsa, burada o halkın varlığının inkârı söz konusudur. Kaldı ki bu sömürgeci ülkelerde demokrasinin D’ harfi uygulanmamakta, baskıcı ve olağanüstü hallerle kendi egemenliği altında bulunan halkları en faşizan baskılarla susturulmak istenilmektedir.
Kürd sorunu bu yöntemle çözülmesi mümkün değildir. Ayrıca demokratik haklar diyerek, Kürd sorununu basite indirgeyip, egemen ülkelerin hukuku çerçevesinde ve onların ön gördüğü yöntemlerle çözülmesi on yıllardır sürdürülen savaş neticesinde sonuç alınmadığını gözlemlenmiştir.
Şimdi adını koyalım; Kürd’lerin sorunu orta doğuda bağımsız bir devlet olarak var olma sorunumudur, yoksa sömürgeci devletlere entegre olup eşit yurttaş olarak yaşamı sürdürme sorunumudur?
Kürd sorunu, Uluslar arası arenada bağımsız kimliğe sahip olma sorunudur.
Kürd sorunu, bir halkın var olma sorunudur
Kürd sorunu, bir halkın toprak bütünlüğünün sorunudur
Kürd sorunu, Ulus ve Devletleşme sorunudur.
Eğer dilinizi her alanda istediğiniz gibi kullanamıyorsanız, kültürünüzü kendi çocuklarınızda devam ettiremiyorsanız, kendi isimlerinizi nüfus cüzdanlarınıza yazdıramıyorsanız, demokratik haklar olmuş ne olmamış ne!
Sizler partileşip mücadeleye başlarken, ulus/devlet deyip sonra egemenlerin toprak bütünlüğünü savunuyor olmanın konumuna düştünüz. Uluslar arası bir meseleyi Milli misaki çerçevesi içerisine haps ettiniz. Şimdi bu söylemlerinizden hızla uzaklaşarak, gerçekliğinize dönüp, Kürd halkının hakkı olan Devleti için el ele vermek zorundasınız.
Kardeşliğinizi hatırlayıp düşünceleriniz ne olursa olsun birleşmek durumundasınız.
Hele hayırlısıyla devletinizi kurun, sonra birbirinizden hesap mı sorarsınız, sağcı, solcu, dinci, dinsiz mi olursunuz! Ne olursanız olun o iç meseleniz olur. Ama önce DEVLET olun! Saygılarımla 27.09.2017 AynurEngin/Van