Aysel Çürükkaya / Her gün nefesimizi kesiyorlar. Kürtçe şarkı dinlediğimiz için, Kürtçe konuştuğumuz için! Evlerimiz yakıldı, talan edildik, Faili bellilerce öldürüldük, faillerimiz meçhul ilan edildi. Kemiklerimiz torbaların içinde postayla annelerimize yollandı. Gözlerimizi oydular, kafa derimizi soydular. Tecavüze uğradık. Yirmi birinci yüzyılda esir alınarak köle pazarlarında satıldık.
Biz Kürtler her türlü aşağılık muamelelere maruz kaldık. Kimseler bu durumumuz karşısında kılını bile kıpırdatmadı.
Birkaç gün önce Amerika’da bir zenci, polisler tarafında öldürüldü. Amerika da halk sokaklara döküldü. Onlarla birlikte dünya ayağa kalktı. Polis ve jandarma öldürülen siyah derili gencin ruhu karşısında diz çöktü.
Aynı günlerde Ankara’da Kürtçe şarkı dinlediği için bir Kürt genci bıçaklı saldırıya uğradı, kalbinden aldığı yarayla yaşamını yitirdi.
Bu dramatik olay karşısında Türk devleti olayı çarpıttı. Kürtler suskun kaldı. Dünya seyirci oldu.
Amerika’da ve Türkiye’de meydana gelen bu iki trajik olaya baktığımda, Ankara da Kürt olmak, Amerika’da zenci olmaktan daha kötüdür, diye düşündüm.
Siz ne dersiniz?
seni alnindan öperim aysel ana-sen seroke netewi ne mir MAZLUM ile yürüdün ve direndin.sen sakine ana ile ölümüne dek mücadele ettin.
var ol-cok aci cektin-kürdistan kadinlar ve analar olmasa,biz kerbela´dan daha beter olmustuk.
son nefesimize kadar unutmak ihanettir.teslimiyet ihanet,direnis ile zafer´dir.
tüm kürdistan cocuklar senin cocuklarin.var ol dayika aysel-keyneke u jineke kurdan.
silav u rez
elif ana türbesinden simko engizek