Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

ANNENÄ°N YURDU EVLADIDIR

Ä°sa’nın doÄŸumundan 250 yıl önce antik Yunan’da ana tanrıça Kibele onuruna kutlanan Anne’ler Günü yıllar sonra Kapitalizm tarafından ustaca bir tüketim tuzağına dönüştürüldü.Sevginin ifadesini hediye’ye indirgeyen,hediyeyi almayanı sevgisiz niteleyen,sevgiyi Mayısın ilk haftasına sıkıştıran,diÄŸer günlerde anneleri birer potansiyel seks kölesi olarak gören bir uygarlığın fertleri olarak daha ne kadar birbirimize rol yapabileceÄŸimizin hesabını yaparken samimi insanları tenzih ediyorum.

Anne derken doÄŸal olarak tavuk yumurta hikayesi gibi özne durumundaki kadın’ın toprakla iliÅŸkisinin kesildiÄŸi bir süreçte bir an Kadın’ın üretkenliÄŸi unutulmakta ve evin bir köşesinde süs eÅŸyası niteliÄŸinde deÄŸerlendirilip,onu sevmenin zamanının 10 Mayıs da olduÄŸunu kazımaktadır insanlar beyinlerine.

O beynin çalışma tarzı kendi kişisel arzularının ihtiyacını karşılayacak bir nesne aramaktır.Elbette ki o hayvani duyguların tatmini de biyolojik sağlık açısından gerekli fakat o duygu tatmininin anlık olmaktan öte saygı duyulası bir varlıktan hareketle sevginin dışında tutulması da akıl tutulmasından öteye gitmemektedir.

İnsanların doğal gelişim süreçlerinde 18-20 li yaşlarda Akıl ile Genital sistemler yer değiştirir.Bu durum 30 lu yaşlara kadar devam eder ve sonradan eski konumuna dönerek doğal denge yerine oturur.Ama kapalı toplumlarda baş gösteren ve cinsel açlık çeken insanlarımızda bu durum bayağı uzun süre devam etmekte,o yer değiştiren sistemler ancak 60 li yaşlarda foksiyonel sistemlerin artık çalışmadığı dönemlere tekabül eder ve zaten zorunlu bir dönüştür artık o.

Kadın cinayetlerinin zihnimize çarptığı bu günlerde Kadının nezdinde ”anneler Günü”nü kutlamak maskaralığını bir toplum ancak bu kadar ÅŸatafatlı yaÅŸar.Ä°ÅŸte burada Kapitalizm devreye girer ve durumdan vazife çıkarıp ”anneler”in kutsallığını keÅŸfeder.

İnsanı sevmekle başlıyorsa her şey Anneyi de Kadını da Erkeği de aynı seviyede aynı samimiyetle aynı kriterlerle sevmek gerekmiyor mu?Ama gel gör ki insan yetiştirme beceriksizliğinin had safhada olduğu bu toplumda her kesten kadına ve anneye aynı derecede sevgi beklemek ne kadar uyduruk bir durum olduğunu varın siz hesaplayın.

Bunu eÄŸitim seviyesi ile iliÅŸkilendiren anlayışlara şöyle katılmıyorum.Bu Türkiye ve Kürdistana özgü bir durum deÄŸildir.EÄŸitimin bütün aÅŸamaları ile bilgiye dönük yaÅŸandığı toplumlarda beklenen dönüşümler yaÅŸandığı zaman,bu durum eÄŸitime baÄŸlanabilir.Oysa Türkiye ve Kürdistan da eÄŸitim ve öğretimin bütün aÅŸamalarında kopya,birbirinin yerine sınava girerek,torpil ve benzeri faaliyetler ile bir yerlere gelmek gibi meÅŸru olmayan süreçler yaÅŸanarak sözde ”adam”olanların Anne’ye ve dolayısı ile Kadına olan yaklaşımlarının ne kadar sahte olduÄŸu da görülmektedir.

Bir kadın anneniz olduktan sonra kutsiyet kazanmıyor.Onun bir insan olarak karşınızda durduÄŸunda eÅŸ,arkadaÅŸ,yoldaÅŸ,sevgili,anne,hala,teyze,nine,partner ve ne yazık ki metres olması sonradan kazandığı unvanlardır ve sizinle olan iliÅŸkisinin derecesidir ona kutsiyet kazandıran.Bundan dolayı yaÅŸamın her anında Kadın ve sonradan Anne olacak varlık saygınlığını buradan kazanmaktadır ve kazanmalıdır.Dikkat edilirse önce Kadın sonra Anne diyorum.Çıkış noktası Kadın’dır.Varış noktasında kazandığı unvan’ın yakınlığına göre deÄŸeri de farklı olmaktadır.

Diyarbakır 5 no’lu askeri cezaevinin görüş günlerinde evladını görebilmek pahasına altına çiÅŸ kaçıran(o yıllarda cezaevi civarında yapı yoktu ve ya çok çok azdı)ve Türkçe bilmediÄŸi halde karşısındaki oÄŸlunu ve kızını yeterli göremese ve konuÅŸamasa da,onları Kürtçe sevebilmeyi ibadet edinmiÅŸ annemi hatırladıkça bütün kadınları dünyamın baÅŸucuna koyuyorum.Bu günlerin bütün hüznünü ve sevincini yüreÄŸimize gömerek,direngen 5 no’lu kadın tutsaklarının birer potansiyel anne olduklarını da akıldan çıkarmamak adına öncelikle kutsanması gerekenlerin başını çektikleri fedakar annelerin günü her gün olsun.

Kimse kimseyi kandırmamalıdır.Kadına verilen değer Anneye verilen değerle doğru orantılıdır.Gerisi ajitasyondur.              Süleyman Güney/DİYARBAKIR

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

nine − three =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla