Adnan GüllüoÄŸlu / Merkezi Londrada olan DPI adlı kuruluÅŸun katkıları ile Akil insanlardan yedi ve katılan diÄŸer beÅŸ kiÅŸi ile Oslo’da bir toplantı gerçekleÅŸtirmiÅŸler. Amaç geçmiÅŸte Akil insanların yaptığı toplantılar ve akamete uÄŸratılan Barış Sürecinde yaÅŸanan eksiklikleri bu toplantıda tartışıp deÄŸerlendirmek.
GeçmiÅŸte yaÅŸanan sürece baktığımızda Kürt’ler açısından barışa olan sarsılan inanç ve yitirilen aidiyet duygusundan baÅŸka bir ÅŸey çıkmadı. Türk’lerde ise tepeden aÅŸağıya doÄŸru yeniden beslenen şövenizm ve tekçi anlayışın güçlenmesi oldu.
Sürecin devam ettiği, silahların sustuğu döneme olan özlem hala yok edilemedi ve devam ediyor. Bu gerçekten yola çıkarak süreci olumlu ve olumsuz yanlarını tartışmak, bundan barış için deneyim ve sonuçlarını çıkarmak ve değerlendirmek mutlaka yararlı olacaktır.
Evinde televizyondan olayları izleyip taşın altına elini koymadan süreç baÅŸarısız oldu ve bitti diyerek yeni bir ÅŸey üretmeden oturup, çaba gösterenleri eleÅŸtirmek, çözüm üretmek isteyenlere yukarıdan bakmak yanlıştır. Mahalli seçim sürecinde olunsa bile barış için gösterilen çabadan “kim faydalanacak” diye bu bahaneye sığınıp karşı çıkmakta doÄŸru bir tavır deÄŸildir.
Samimiyet varsa ve kimler gerçekten barıştan ve eşitlikten yanaysa siyasi olarak faydalanmakta onların hakkı olmalıdır. Savaş ortamında dahi barıştan ve eşitlikten yana olmak her yurtseverin görevidir.
Sayın Ufuk Uras toplantıya katıldığı için tepki gösterenlere soruyor.
“EleÅŸtirel bakanların ne önerdiklerini bilmiÅŸ deÄŸilim” diyor.
Sayın Uras yeni bir süreç için soru sormadan akillerin geçmiÅŸ süreçteki deneyimleri ışığında cevaplaması gereken “Barış Sürecini” kim yada kimler neden ve hangi amaç için sabote etti? GeçmiÅŸi deÄŸerlendirirken bu soruları ve üzeri örtülmek istenen gerçekler ile mutlaka ortaya konmalıdır.
Sürecin sonlandırılmasına, şiddetin yeniden tercih edilmesine neden olanlar ve yarattıkları yıkımı görmek yeterli değil mi? Yeni bir süreç için illa öneri isteniyorsa süreci sabote ederek bundan siyaseten faydalananların ortaya konmasıdır.
Seçtikleri (silahlı) eylem biçimine uymayan (Öz yönetim) talepleri ile kirli savaÅŸa ve teröre bahane olan TAK adlı yapılanmayı ve bu yapılanmayı gerekçe göstererek ilçeleri yakıp yıkan, bedelini halka ödetenlerin deÅŸifre edilmesi ve onlara karşı alınacak “Akil” bir tavır, “Akil” bir söz yeni bir barış sürecinin inÅŸası ve baÅŸlatılması için ÅŸarttır. Yoksa inandırıcı olmaz.
7.Aralık.2018