Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Sürekli Öldürülen Kimlik !

Mehmet Kobal 14/04/2018

 

Sürekli öldürülen kimlikle yaşamak ağır bir psikolojidir. Bir ulusun imhası kimlik haklarının gaspı ile başlıyor. Çünkü kimlik felsefedir, tarihtir, dildir söz konusu toplumsal sosyolojinin seceresidir. Kimliğiniz yasaksa kollektif haklarınız yasaktır. Siz yok sayılıyorsunuz. Kuşaktan kuşağa inkâr edilmek, öldürülmek, korku içinde, sürgünde acı çekerek yaşayan insanların ruh halini taşımayanlar onları anlayamazlar. İşgal altında yaşamaya zorlanmak, kendi toprağında, evinde yabancı sayılmak, sürgünlere mecbur bırakılmak kolay değildir. Kökünden koparılmanın farkındanlığı sürekli bir kış ruhu ile yaşamaktır.

Öldürülen kimlikle yaÅŸamak, bazen bir ceylan gibi tedirgin, bir boran gibi diyardan diyara umuda yolculuktur. Tabi eÄŸerkarnınız nerde doyuyorsa orası vatandır”diyenlerden deÄŸilseniz. Ne demiÅŸti Freud;” Düşünebilen herkesin insan olması, insan olan herkesin düşünebildiÄŸi manasına gelmiyor.” Zaten öyle olsaydı para sayar gibi ölü sayan ruh hastaların yönetimine maruz bırakılmazdık. Türk cumhurbaÅŸkanı R.T.ErdoÄŸan, seri bir katil olan Ted Bundy’den tek farkı toplu olarak öldürmesidir. Ortak özellik ise planlayarak öldürme alışkanlığıdır.

Ted Bundy, iÅŸlediÄŸi cinayetlere deÄŸil, insanların cinayetleri hakkında telaÅŸ yapmasına ÅŸaşırdığını söylemiÅŸ ! Türk CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ise Kürd bölgelerini sıralayarak ”öldürme kapasitelerinin yüksek” olduÄŸunu belirtiyor. Türk devleti, tarihinin en ağır, kitlesel ÅŸiddetle sindirme politikasını son üç yılda özllikle uyguladı. Benzer politikalar 1990-1992 yıllarında uygulanmıştı. Ö dönem örgütlü serhildanlarla birlikte spontane gösterilerde yaÅŸanıyordu. Halk ”kahrolsun Türk iÅŸgali, Türk ordusu Kürdistan’da defol” biçiminde öfkeli sloganlar atıyordu. Örgüt komisirleri ”bu sloganları atmayın” demelerine raÄŸmen halk dinlemiyordu.

Çünkü namlularını Kürdlerin üzerine doğrultan, enselerinde boza pişiren işgalci güçler, türk ordusundan başkası değildi. Fakat ne tuhaftır ki Kürdler, Türk egemen ulusun işgali altında ölümü pahasına yaşamayı reddetmesine rağmen türlü politikalarla egemen ulusa yamanmaya çalışıldı. Doğru olan Kürdlere dayatılan etnik ayırımcılığın adını koyarak milli bir programla cephe almaktır. Türk işgaline karşı anti işgal programını uygulamaktır.

Olağan üstü hal, askeri isgal sömürgeci valilerle yöneten Türk devletine karşı ulusal birlik ve kurtuluş savaşın kesintisiz programı uygulanmalıdır. Kürd ulusal meselesi, her Kürd ve Kürdistanlının problemidir.

Türk devleti. Kürdistan’ın Kuzey, Batı ve Güney parçalarını periyodik olarak bombalıyor. İşgal ağırlaÅŸarak devam ediyor. Kürd siyasetçileri toplumsal sorunların nedenleriyle deÄŸil, sonuçlarıyla uÄŸraşırlarsa ulusal hedefe uygun strateji geliÅŸtiremezler. Vietnam, Cezayir gibi, iÅŸgale uÄŸramış bütün ulusların ulusal kurtuluÅŸ dili, siyaseti, Türk iÅŸgaline karşı neden kullanılmadı? Anlaşılan o ki, Türk iÅŸgali Kürdistan’da defol siyaseti, ya ağır bulunmuÅŸ, yada iÅŸgal hafife alınmıştı ! TC. Sömürgeci sistemini Kürdlerin imhası ve Kürdista’nın dört parça yerleÅŸimlerini bombalayan tek devlet posuzyonunu Batı Kürdistan, Efrin iÅŸgaliyle sürdürüyor.

İktidar sürecinde timsah göz yaÅŸları döken, barış ve demokrasi kavramlarını sadece yönetmede ”ustalaÅŸmak” için kullanan Türk cumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, heves ettiÄŸi totaliter rejimle bir korku imparatorluÄŸu kurmuÅŸ. GüvenliÄŸini ölene kadar bu korku atmosferi üzerinde planlamış olan ErdoÄŸan, yönetme pahasına yaÅŸattığı yıkım, derinleÅŸtirdiÄŸi etnik, inanç düşmanlığını hat safaya vardırmıştır. O nedenle bu fay hatları yeni iktidar deÄŸiÅŸimiyle giderilecek gibi görünmüyor. CHP ve diÄŸer sistem partileri, Kürdler, Aleviler ve azınlıklar sorununda AKP’den farklı bir programa sahip deÄŸildir. İktidarın bütün savaÅŸ politikalarını savundu. İktidardan farklı olarak Kürd meselesinin barışçıl çözümüne iliÅŸkin bir programı, keza Alevi meselesi ve gayri müslümlere iliÅŸkin barışçıl bir çözüm politikası yoktur.

O nedenle 21. Yüzyılda otuzbeş milyonu aşkın Türkiye vatandaşı Kürdlerin resmi bir ilkokulu bile yoktur. Kürdlere reva görülen bu kimliksizlik emsalsiz bir düşmanlıktır. Türkiye cumhuriyet tarihi Kürdler, azınlıklar, gayri müslümler için inkârcı, devşirmeci, dalevereci, öldürücü bir tarihtir. Türkler, Kürdlerle tarihinin en açık etnik ayrışmasını ve en sinsi, köklü düşmanlığını Erdoğan iktidarında yaşadı. Türkiye toplumu bu insanlık dışı suçların planlayıcısı, uygulayıcısı olmazsada yaşanan katliamları bir sinema oynu gibi izlemiştir. Belirtiğim bu gerçekler kimi çevreleri rahatsız ettiğini biliyorum. Ama toplumsal akıl, vicdan ve ahlak ölçüleri aşındırılmış kalabalıkların tehlikeli olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü kudsadıkları dikta rejimlerin kullanım malzemeleri olmuşlar.

Ne yazık ki,Türkiyenin yarısı yaÅŸanan katliamları destekledi, yarısı ise katliamları izlemekle yetindiler. TC, Kuzey, Güney, Batı, DoÄŸu bütün Kürdistan parçalarına savaÅŸ açmıştır. Güney Kürdistan’ın Kerkük ve tartışmalı bölgeleri, keza Batı Kürdistan Efrin bölgesinin altı ay içinde bir daha iÅŸgal edilmesi Kürdleri ağır etkilemiÅŸtir. Elbette bu yenilgilerin tek sorumlusu sömürgeci bölge devletleri ve emperyalistler deÄŸildir. Kürd siyaset liderleri ayaklarına gelen fırsatları ne yazik ki deÄŸerlendiremediler. YNK, ihanetçi kanadı teslim oldu Kerkük düştü. Peki ya diÄŸer yerler nasıl izah edilecek? Kerkük’te yaÅŸananın benzeri iki ay Gerilla’nın direniÅŸ farkıyla Efrin’de yaÅŸandı.

Efrin ÅŸehri, iddia edildiÄŸi gibi Abdullah Öcalan’ın talimatıyla terk edilmiÅŸse vay halimize. Zaten yaÅŸanan hazırlıksız geri çekilme gerillanın insiyatifi gibi görünmüyordu. Kuzey, Batı Kürd siyaset liderleri yaÅŸanan bu ÅŸaibelere açıklık getirmelidir. Milli kurtuluÅŸun ihtiyaçlarına göre deÄŸil, Lider ve örgütlerin ihtiyaçlarına göre çalışılırsa yanlış yapılır. Kürd siyasetin temel görevi Türk iÅŸgalini kırmaktır, ayakçısı olmak deÄŸildir. Kürd siyaseti milli hedefe uygun bir mücadele programıyla halka gitmelidir. Türk devleti, cihadist çetelerle son üç yılda İran, Irak ve Suriye’nin üç katı Kürd öldürdü.

ErdoÄŸan’ın BaÅŸdanışmanı İlknur Çevik, Fırat Kalkanı ve Efrin operasyonlarının Rusya’nın desteÄŸi sayesinde yapıldığını, “Rusya hava sahasını açmasaydı bırakın El Bab’a, Afrin’e girmeyi, insansız hava aracı bile kaldıramazdık” diyor. Türk devleti, Efrin iÅŸgalini baÅŸarmak için Rusya desteÄŸinin yanında ulusal seferberlik ilan etti. Türk yöneticiler bu rezil halini bir baÅŸarı olarak propaganda etmesi çaresizliktir.Türk cumhurbaÅŸkanı R.T. ErdoÄŸan, bir tarafta Putin ve Ruhani ile İstanbul’da zirve yapması, diÄŸer tarafta Guta, Duma bombardumanlarına karşı demeç vermesi riyakârlıktır ? ErdoÄŸan, Putin ile anlaÅŸmak için hertürlü cambazlığı yaptı.

Yarım asırdır ABD’ye köpek sadakatiyle baÄŸlı olan, yetmiÅŸ yıldır NATO’nun bir lejyonu gibi çalışan Türk devleti Rusya’ya yönünü çevirme ÅŸantajına giriÅŸti. Her fırsatta Kürdlere gürleyen, bütün bir kanlı tarihinin ”baÅŸarılarınısavunmasız Kürdlere karşı kazandığıyla övünen Türk cumhuriyetin başı ErdoÄŸan, Putin’in ayağına gitti, önünde eÄŸildi, özür diledi ve tazminat’da dahil herÅŸeyi kabul etti. Rusya, ortadoÄŸu, kafkasya çıkarları için Türkiye’yi kullanacak. Ekonomik anlaÅŸmaları yeniden canlandırma, S-400’lerin gündemleÅŸtirilmesi, Türkiye’de Rusya aleyhinde olan Çeçenler gibi bir çok konu masaya yatırıldı.

Rusya, Türkiye’nin Kürd düşmanlığını biliyordu. Memnun etmek için Kürdleri sattı. Rojava iÅŸgaline yeÅŸil ışık yaktı. Cereblus, Azez hatında yerleÅŸik olan Kürd nufusunu kaçırtı. Kürdlere karşı savaÅŸtırmak için cihadistleri, gerici Arapları yerleÅŸtirdi. Türk ulusal egemenliÄŸi adına uygulanan zulum, adı konulmamış bir etnik arındırma savaşıdır. Efrin iÅŸgali talan, tecavüzle baÅŸladı. Kürdlere ulusal kırım planı uygulandı. Türk devleti, Kürd ve Kürdistan’ın bağımsızlığını kendi yıkımı olarak görüyor. Çünkü Kürdlerin sırtına binmiÅŸler.

Türk devleti, cihadist örgütleri kullanma meselesinde Batı devletleriyle anlaÅŸamadılar. TC’nin, Kürd ulusal otoritelerini imha etme, direniÅŸ dinamiklerini etkisizleÅŸtirme karşılığında her türlü iÅŸbirliÄŸini koÅŸulsuz kabul etme planı Batı devletlerince kabul görmedi. O nedenle Ankara hükümeti uluslararası islamist terör örgütleriyle birlikte Kürdlere karşı savaşıyor. IŞİD zihniyeti Ankara’da iktidardır. ErdoÄŸan cihatçı terörün lideridir. TC’nin Zarrab skandalı, cihadçılarla iliÅŸkisi ve iÅŸgalci niteliÄŸinden kaynaklı katliam dosyası kabarıktır. Burnu sürtülecektır. Medkobal@hotmail.fr

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

4 + seven =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla