Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

DOKSANLI YILLAR ve Dr. SAÄ°D (2)

Salih Aras/ Yanlış yönlendirme sonucu gerilla güçlerinin gereğinden çok fazla kayıp verdikleri hemen hemen her dönem yaşandı. Amaç Devrim olmadığı için, gerillanın korunması değil, yok edilmesi esas alınıyor.

DoÄŸa koÅŸulları ciddiye alınmadı, gerilla adayları bu yönlü eÄŸitilmedi. PKK Tarihinde 1985 kayıpları hiç anlaşılmadı. Oysa 1985 kayıpları,  1979 Mazlum ve Hayri’nin de  için de oldukları, toplu tutuklamalar kadar PKK’yi bitirme  durumuna getirdi.

Karın yağıp-yaÄŸmayacağı, ya da ne kadar yaÄŸacağı tahminlere göre yapılıyor. Ve oldukça seçkin gruplar tahminlerden hareketle yola çıkarılıyor. NeymiÅŸ ERNK’in (Eniya Rizgariya  Netevaya Kurdistan)   ilanı yapılacakmış!

1985 bahar baÅŸlangıcında, Güney Kurdistan’dan gruplar Kuzey Kurdistan’a giriyor. Kendilerini meteoroloji uzmanı da sanan, A. Öcalan  ve Güney Kurdistan’daki Parti Yürütmesinin tahminleri tutmuyor, yoÄŸun kar yağışı baÅŸlıyor. Gruplar buna hazırlıksızdır. Türk Ordusu fırsatı kaçırmıyor, izler sürülüyor gruplar tümden imha ediliyor. 1985 Nisan, Mayıs ve  Haziran Serxwebun sayıların da  ayrıntılı bilgiler mevcuttur.

MarifetmiÅŸ gibi bu durumlar hep tekrarlandı!!! Selim Çürükkaya, Dr. Said DaÄŸların Kilidini Kaybettik Kitabında o dönemki gerilla ve gerilla komutanları ile yapılan görüşmelerde, yoÄŸun kar yağışlarında büyütülmüş birliklerin nasıl çaresiz kaldıkları net olarak anlatılmaktadır. Çaresizlikten  grup-grup gerillalar ölüme-donmaya terkediliyor.

Oysa bunun çaresi ve çözümü var; hiç kayıp olmaz diyemem, ama bu en aza indirilebilinirdi. EÄŸitim ve önceden barınma koÅŸullarının hazırlanması. Ama imha edilmeleri için, Kurdistan’ın daÄŸlarını ve vadilerini gerilla ile doldurursan, korunmaları da zor olur.  Sormak ve düşünmek gerekiyor; 1990’ lı yıllarda gerilla neden bu kadar büyütüldü? Amaç ÅŸehirlere doÄŸru inmek deÄŸilse, 15 bin deÄŸil iki bin gerilla bile tüm Kuzey Kurdistan için fazladır.

Gerilla komutanları haklı olarak ÅŸehirlere inmeyi ve toplu ayaklanmalarla birleÅŸmeyi hedeflerken, A. Öcalan ve Ekip ’i engelliyor.  Her ÅŸey  yerinde zamanında uygulanırsa, baÅŸarma oranı yüksektir. DaÄŸlar gerilla ve gerilla adaylarıyla doldurulmuÅŸ ama boÅŸ ÅŸeylerle uÄŸraÅŸtırılıyor!

Şu kişilik, bu kişilik, Terzi Cemal’le başlayan ve Şemdin Sakık’ la devam eden, her dönem farklı isimlerle yapıyı uğraştırmak, Amaç’dan saptırma planıdır. Dağa giden savaşmak isteyendir, O bu yönlü hazırlanmalıdı.

Yirmili yaÅŸlarında çoÄŸu üniversite gençliÄŸi 1990’lı yılların baÅŸlarında daÄŸların yolunu tuttu. Her Kürt, O gençleri anlar! YaÅŸadıkları olaylar var, üniversite  ve Türkiye’de bir gelecekleri olmadıklarını yaÅŸayarak anlamışlar. Türk Devleti’ne karşı öfkeliler. Ve Devlet’te karşı savaÅŸan bir Kürt Partisi  var! Hatta bir çoÄŸunun ablaları, abileri o Parti’nin  içinde!

Bu döneme iliÅŸkin bir örnek vermek istiyorum; 1988 sonlarıydı, biz grup olarak ayrılmıştık. Ama halen Parti iliÅŸkilerini biliyorduk. Ä°stanbul sorumlusu ile telefon  görüşmelerim devam ediyordu. Bir görüşmede katılımları sordum, ‘çok yoÄŸun’ dedi.  Çok yazık olacak, engelleye   bilirmisin?  Soruma verdiÄŸi cevap; ‘istesem de engel olamam, yüzlercesi kendiliÄŸinden yollara düştü’ dediÄŸinde.  Onların acı sonunu düşünemeden edemedim. Umarım ben yanılıyorum! Yanılmış olayım, ama yanılmamıştım, doÄŸru düşünmüştüm. DoÄŸru düşündüğüme sevinemedim! Yanılsaydım çok sevinecektim!

Dr. Said doksanlı yılların başında silahlı mücadeleye katılıyor. Bir abisi cezaevinde,  (Selim Çürükkaya) daha önce cezaevinde olan yengesi  (Aysel) ve  iki abisi (Hasan, Ömer) daÄŸlarda! Yirmili yaÅŸların başındadır. Tercihini kesinlikle kendi özgür iradesiyle yapıyor. Adana’da bir karakola roketli saldırı yapıp daÄŸların yolunu tutuyor. DaÄŸlardan ve oralardan  mücadele edenlerden hiç şüphesi yok. Ama Parti karar merkezinin düşmanların yönetiminde olduÄŸundan habersizdir. Belki böyle bir ÅŸey hiç aklına bile gelmiyor.

Abisi Selim Çürükkaya hakkında söylenenler bile O’nu etkilemez. Åžehirlere akın etmenin zamanı geldiÄŸine inanır. Ama bu inançları yerlebir edilir, komutan arkadaÅŸlarıyla birlikte biraz siyasi iradeden şüphelenirler. Sıra Åžemdin Sakık’ a geldiÄŸinde, artık  şüpheler yerini gerçeÄŸe bırakır.

Abisinin haklılığına inanmaya baÅŸlar. Ama Kuzey Kurdistan daÄŸlarında altı yılı geride bırakmış. Silahlı mücadeledeki pratiÄŸi, düz kalıplarla deÄŸil, oldukça yaratıcı ve yenileyici bir pratiktir. Dr.Said izlediÄŸi askeri çizgi, (bu Öcalan tarafından eleÅŸtiriliyor) Türk Ordu’sunu nihai yenilgiye  götürecek bir çizgidir. Bunu engelleyen, aynı Parti’nin siyasi otoritesidir, yani A. Öcalan’dır. Ayrıntılar ve detaylar, Dr. Said ve DaÄŸların Kilidini Kaybettik Kitabında mevcuttur.

1996’dan sonra Dr. Said daha çok güney Kurdistan’da bulunur. Kuzey Kurdistan’dan gerilla güçleri bu alana çekilir. Burada gerilla güçleri, Güney Kurdistan kazanımlarını yok etmek için kullanılır. Dr. Said burada her şeyi anlamış, Parti üst yönetimleri tümden A. Öcalan’dan yana olduğu için, Parti’nin üstten kaynaklanan sorunlarını tartışma ortamı yok.

Abdullah Öcalan ikinci kez hiç kimseye (eÄŸer vardıysa PKK MK üyelerine)  haber vermeden, bu kez Suriye’den çıkmıştı. Ä°stikbali göklerde arıyordu. Olmadı yere düştü, tam yuvasında buldu kendini ve bütün emirlere amade olduÄŸunu söylüyordu.

Aklı başında herkes sandı ki  A. Öcalan bitti. Bu da ikinci Åžahin Dönmez. Mahkemeler de Åžahin Dönmez ile Abdullah Öcalan’ın  savunmaları-itirafları aynıdır. Åžahin,  hain-ajan ilan edildi, cezalandırıldı. Abdullah kahraman ilan edildi ve kutsandı! Böyle iki yüzlü siyasetten ne beklenir?

Abdullah Öcalan’ın teslim olmasını ve itiraflarda bulunması kabullenme, her ÅŸeyden önce insani ve ahlaki bir durum deÄŸil.  Dr. Said gibi onurlu mücadele insanları  kabul etmiyorlar. Parti için de bunun mücadelesini vermek istiyorlar, ama üst düzey yönetim (tartışılması gereken durum) gönüllü ya da korkarak çaresiz bir biçimde itirafları yutuyorlar.  Dr. Said  bir gurup arkadaşıyla ayrılıyor. Ve Dr. Said’in Almanya hayatı baÅŸlıyor. Ayrıntılar, Dr. Said DaÄŸların Kilidini Kaybettik Selim Çürükkaya’nın yazdığı kitap da oldukça detaylı yazılmıştır.

Dr. Said, on dört yıl Almanya’da yaşıyor, ama yüreÄŸi-beyni hep yarım bıraktığı Kurdistan Ulusal KurtuluÅŸ Mücadelesinde yaşıyor. İŞİD saldırıları baÅŸlayınca Güney Kurdistan’a dönmeye karar veriyor. O bir dava adamı, ideolojiler ve partiler çok daha geri planda kalıyor. İŞİD’le savaÅŸ da gönüllü peÅŸtmerge grupları kurarak yer alıyor. Sayısız tuzakları etkisiz hale getiriyor, yüzlerce sivil ve peÅŸtmergenin hayatını kurtardı. Fedakarlık da, dava adamı olmakta, cesarette, pisikoloji ve moralde mazlum Kurdistan Halkının haklı mücadelesin de tarihi bir örnek oldu. Bir parti ya da lider deÄŸil, Özgür Kurdistan Parlamentosu Dr. Said’e Genarallik  Ã¼nvanını verdi. Gelecek nesiller bunun anlamını çok daha iyi anlayacak.

Kurdistan’ın Generali Dr. Said’in yeri kolay doldurulamaz. Zaman ve ulusal bilincin oldukça gelişmesi ve toplum da yer edinmesi gerekiyor.

Dr.  Said’in Åžahadetini önün de  saygıyla eÄŸiliyorum. Nurlar içinde uyusun.

02.05.2021

1 Yorum
  1. Simko Engizek diyor

    Gelek sipas Ape Salih ji bo her tiÅŸt!!!

    Mazlumların PKK’sinde kimler yok ki-her birisine her gün bir mum yaksan,50 yıl bile yetmez!!!

    Diyecek birşey kalmadı-maalesef!!!

    Kuzey Kürdistanlılar Ä°mralı Åžeytanı ve çetesinden kurtulmadığı müddetçe,battığı tuzak’dan çıkamaz!!!

    Bütün olguları ve kanıtları bir araya koyduğum zaman,herşey açık ve net görülüyor!!!

    Öcalan ve çetesi Kürdistan tarihinde görülmemiş bir Emevi Muawiye Selanik ve Lozan kazığı!!!
    Kazık tam kazık!!!

    Binbaşı Kasım Ataç ve Cemile Çeto bile hafif kaza sayılır!!!

    Öcalan bunu yalnız yapmadı-hem kendi çevresinde hainler hem de MİT çetesinin içinde kücük bir savaş şebekesi ile bu 40 yılı böyle yürüttü!!!

    Ankara’ya geldiÄŸi zaman (1966),sıfır bile deÄŸildi bu Öcalan olan Ä°blis!!!
    Ä°lk gördüğü puÅŸtluÄŸu Misto Kuçik’ın heykeli oldu-bakış o bakış!!!
    Sonra MÄ°T üç tane Ajanı Ankara’da yakaladı:

    Öcalan
    Kesire
    Pilot Necati!!!

    Ape Salih-kim kaldı???

    50000 Kürdistan Şehidi
    17000 İç İnfaz (hepsi Kürd)
    Milyonlarca Kürd yurdundan oldu
    Katliamlar ve Kuzey Kürdistan oldu Hiroshima

    Hepsi çiğnendi,hiçe sayıldı!!!
    Dalga geçti meşhur sırıtması ile!!!

    Kendini yakanlar ve patlatanlar canlar gökten zembil ile mi indi???

    Ana Baba kuzularını Kürdistan dağlarına gönderdi!!!

    Dedem’in bir sözü vardı:

    Kürdün simgesi mertliği ve yiğitliğidir!!!
    Kürdün tek dost ve sırdaşı DaÄŸlarıdır!!!”

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

10 + 17 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla