Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Erdoğan Kaybetmeli mi?

Hasan Dere //  Yararlı ilaçların çoğu kötü bir tat içerir. Acımsı ve yutması zor, kaba tabletler mesela. Zararı yararından faza olanlar ise tatlıya bulanmıştır ve severek yutarsınız.

Erdoğan/AKP’nin iktidardan düşmesi Kurd’e ne getirir? Muhalefet (İktidara en güçlü alternatif olarak CHP) kazanır ve TC devleti tatlı bir perdeye (demokrasiye) bürünürse Kurd’e ne yararı olur?

TC devletinde en büyük sermaye Alman sermayesidir. TC en çok bu devlete ekonomik ve sayasal olarak bağımlıdır.
NATO üzerinden ABD’ye bağımlılığında da köprü görevi yine Avrupa’nındır, özellikle Almanya…
TC devleti Kurdistan’ı yakıp yıkarken, insanları bodrumlarda katlederken ‘medeni’ batının gözlerini kapamasının nedeni bu köprü devletlerin ekonomik çıkarlarıdır. Tam da Efrin işgal edilirken yenileme anlaşması çerçevesinde TC’ye modern tanklar vermesini anımsayalım.

Sadece ekonomik değil, TC devletinin yaratılmasında Alman düşüncesinin İT cemiyetleri döneminden beri etkinliği vardır. Osmanlı idaresi altında tutulan, ana dilleri farklı Müslüman halkların kafalarına vura vara hepsine birden denilecek bir millet (Türklük) yaratma ideali, Osmanlı ordusunu Genelkurmay düzeyine kadar yöneten Alman generallerinin düşüncesidir. Aynı düşüncenin Almanya’daki tezahürü, ‘Üstün Irk’ yaratma girişimi (1933-45) olarak hayat buldu.
Uzatmadan, TC devletini ancak AKP-Erdoğan yönetimi yıkıma götürür.
Erdoğan, ekonomik ve siyasi bağımlılığı rağmen ABD ve AB ülkeleri arasındaki ilişkileri giderek bozmaktadır, köprüleri dinamitlemektedir ve iktidarını sürdürürse sonunda havaya uçuraraktır.
Batı ile ilişkiler bozuldukça Kurdler daha görünür hale geleceklerdir.

Kurdlerin görünürlüğü özgürlük için yeterli değildir, asıl olarak ULUSAL BİRLİĞİ sağlamaya bağlıdır. Ulusal birlik ise tek parti emrinde birleşmek değildir. Ulus, çeşitli sınıf ve tabakalardan oluşur. Her sınıf ve tabakanın haklarını korumak için oluşturdukları örgüt, parti, dernek, oda ve birlikleri bulunur. Bunları tek partinin temsil etmesi düşünülemez ve zaten mümkün değildir. PKK/HDP  imkansızlığı dayatarak birliği baltalamaktadır. Bunu TC devletine hizmet çerçevesinde  bilinçli ifa etmektedir.

Muhalefet kazanırsa ABD ve Batı ile ilişkiler onarılacaktır. Demokratikleştiği kabul edilecek ve Kurdlere yapılacaklar yeniden görmezden gelinecektir.
Bu arada Kurd’ler Türkülüğe, Kurdi Türkçeye ve Alevi inancı İslam’a asimle edilmeyi sürdürüyor!
Şu anda, Kurd oyalarına duydukları ihtiyaç nedeniyle ‘Kurd Sorunu’ demeleri kimseyi aldanmasın. Samimi olsalar sorunun adını yanlış koymazlar. Sorun tarlanın sahibine geri iadesi, yani bir ülkenin ilhakı sorunudur. Sorun Kurd değil KURDİSTAN sorunudur.

HDP/PKK, bir taraftan Kurdleri ‘Türkiyecilik ve demokratikleşme’ safsatalarıyla sömürgeci sisteme yamamayı sürdürüyor. Diğer yandan Kurdlerin ulusal birliğin engellemek için her aksiliği yapmaktadır.
AKP-Erdoğan iktidarını yıkmak isteyen muhalefetin değirmenine de su taşıyor. AKP-Erdoğan ki TC devletine verdiği hasarın yanında bize uyguladığı dışlama yöntemiyle Kurd ulusalcılığın yükselmesine ivme kazandırmaktadır.
Muhalefet ise, Kurd inkarının ve Kurdistan’ın ilhakının asıl mimarıdır.

Esir edilmiş, ülkeleri işgal edilmiş Kurdler olarak sömürgeciler arasındaki iktidar mücadelesinde birini desteklemek durumunda değiliz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

16 − 14 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla