Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Ferhat Sağnıç

Unutamadıklarımız -6-

Nevzat Sağnıç’ın Anısına

Mehmet Uzun ve Mehmet Emin Ece

1953 yılında Siverek’te Doğdu-. 11 Ekim 2007, Diyarbakır’da

Kanserden öldü. Rizgari dergisinin ilk yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Rizgari yayın kurulunda görev aldı. Hakkında birçok  Dava açıldı. 1977 yılında İsveç’e yerleşti.

1981’de Türk vatandaşlığından atıldı ve 1992 yılına kadar Türkiye’ye gelemedi

Kürtçe, Türkçe Ve İsveç’çe kitap yazdı. Yazdığı romanlar en az 20 dile çevrildi.

Son elli yılda yetişmiş en iyi Kürd edebiyatçısı olarak anılmayı hak eden Uzun Kürd halkı ona gerekli değeri vermeyi bilmiştir.

Eserleri:

Tu (Sen), Roman, (1985), Mirina Kalekî Rind (Yaşlı Rind’in Ölümü), Roman,

(1987), Siya Evînê (Yitik Bir Aşkın Gölgesinde), Roman, (1989),Rojek ji Rojên Evdalê

Zeynikê (Evdalê Zeynikê’nin Günlerinden Bir Gün), Roman, (1991),Destpêka

Edebiyata Kurdî (Kürt Edebiyatına Giriş), İnceleme, (1992),Hêz û Bedewiya Pênûsê

(Kalemin Gücü ve Görkemi), Denemeler, (1993),Mirina Egîdekî (Bir Yiğidin Destanı),

Destan-Ağıt, (1993),Världen i Sverige (Tüm Dünya İsveç’te), Edebiyat Antolojisi, M.

Grive ile Birlikte, (1995,Antolojiya Edebiyata Kurdî (Kürt Edebiyat Antolojisi), Antoloji,

iki cilt, (1995),Bîra Qederê (Kader Kuyusu), Roman, (1995),Nar Çiçekleri, Deneme,

(1996Ziman û Roman (Dil ve Roman), Söyleşiler, (1997),Bir Dil Yaratmak, Söyleşiler,

(1997),Dengbêjlerim, Deneme, (1998),Ronî Mîna Evîne – Tarî Mîna Mirinê (Aşk Gibi

Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık), Roman, (1998),Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş

Sözcükler, Deneme, (2002),Dicle’nin Sesi I – Hawara Dîcleyê (Dicle’nin Yakarışı),

Roman, (2002),Diclenin Sesi II – Dicle’nin Sürgünleri, Roman, (2003),Ruhun

Gökkuşağı, Roman, (2005)

Ödülleri:

Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü (Türkiye Yayıncılar Birliği, 1985),Berlin Kürt

Enstitüsü Edebiyat Ödülünü (roman sanatına ilişkin belirleyici katkılarından

dolayı),Torgny Segerstedt Özgürlük Kalemi Ödülü (edebiyat ve sözün özgürlüğüne

ilişkin duruşundan dolayı),Stina-Erik Lundeberg Ödülü (İsveç kültür yaşamına

sunduğu katkılarından dolayı, İsveç Akademisi, 2002)

Mehmet Emin ECE: Yedi çocuklu bir ailenin 5, si olarak 1951 yılında Van’ın Gürpınar ilçesi Nordoz mıntıkasındaki Şêvreş köyünde doğdu. Çocuk yaştayken babası Ali (sonradan Hacı Ali) Van merkezine taşınır.

İlköğrenimini Emin Paşa ilkokulunda, orta öğrenimini ise Van erkek sanat okulunda bitirdi. Lise öğrenimini tamamladıktan sonra Van vergi dairesinde vezneci olarak işe başladı. Çalıştığı süreçte Ankara Maltepe’deki Yükseliş’e (Mimarlık Mühendislik Yüksek Okulu) gece bölümüne kayıt yaptı.

Çalışma hayatını Ankara’ya nakletti orada İbrahim GÜLTEPE ile aynı evde kalıyordu, gündüz çalışıyor gece ise okula gidiyordu.

1973 ten sonra çocukluk arkadaşı ve sonraları Mehmet Emin şahadete ulaşıncaya kadar sıkı dostu ve devamında yoldaşı olan Şemsettin TAKVA’ da üniversite öğrenimi için Ankara’ya gider. Şemsettin M. Emin ve İbrahim’in kaldıkları eve yerleşir.

İbrahim yaş ve deneyim olarak daha tecrübeliydi. Bu tecrübesini iki yoldaşına aktararak onları mümkün olduğunca büyük şehrin keşmekeşinde koruyarak arkadaşlık yapıyordu. İbrahim 71 darbesinde yeterince nasibini almış ama M. Emin ve Şemsettin o karanlık sürecin dışında kalmışlardı. İbrahim’in 71 darbesinde içeri alınması teorik olarak onlardan iyi olması paylaşımcı özelliği Kolektif yaşama duyduğu inancı arkadaşlarının ufak tefek eksiklerini görmezden gelmesi yoldaşlarına karışı samimiyeti iki genç arkadaşının gözünde tam bir öncü yapmıştı kendisini.

1976 yılına kadar, yani o lanet güne kadar, yani ölüm Ece’yi onlardan koparıncaya kadar üç arkadaş aynı evde birlikte yaşadılar.

Yıl 1976 Mehmet emin ECE her zamanki gibi arkadaşlarıyla gece okulundan çıkmış kaldığı eve gidiyordu. Maltepe camisinin yanına geldiğinde camimin avlusuna gizlenmiş ülkücü faşist katiler guruba ateş ediyor. Bu ateş sırasında Ece vuruluyor. Arkadaşları tarafından Hacettepe hastanesine kaldırılıyor. Son özlerini kendisini hastaneye kaldıran arkadaşına söylüyor “Beni yaşatın yapacak işlerim var.” Olmuştu.

Bir yandan Ece hastaneye yetiştirilmeye çalışılırken bir yandan onun yoldaşlarına haber veriliyordu. Ece’nin vurulduğunu. Şemsettin’e haber ulaştığında Ece son sözlerini söylemiş şahadete ulaşmıştı.

Şemsettin hastaneye vardığında Ece’nin vücudunda biri kafasında olmak üzere toplam 3 kurşunla öldürüldüğünü görüyor.

Ece’nin na’şının uğruna öleme gittiği ülkesine iki günlük bir yolculuktan sonra vardı. Cenaze Van’daydı artık, Van ilkleri yaşıyor ve yaşatıyordu. Van ilk defa bir devrim şehidini bağrına alıyordu.

Van ilk defa bir devrim şehidini kaldırdığı gibi bu tür cenaze törenlerinde çok acemiydi Ankara’dan gelen arkadaşlar daha deneyimliydiler fakta kentin acemisiydiler. Kürtçe pankart öncülüğünde bir kortejin oluşturulması kent için bir ilk olduğu kadar Faşist-gerici ve devlet güçleri içinde bir ilkti. Ezber ve sinir bozucuydu. Kürtler şehir merkezinde kendi dillerinde pankart açıyor ve slogan atarak yürüyorlardı. Bu kadim Kürd kenti o gün ne çok ilklere tanık oldu.

Elbette devlet ve faşist-gerici güçler anında örgütlenerek karşı propagandaya geçerek yerli halkın bir kısmını da yanlarına alarak yurtsever devrimci gençlere saldırıya geçtiler. Amansız bir sokak çatışması çıktı. Polislerin açtığı ateş sonucu birçok genç yaralandı. Polisin ve gerici faşistlerin örgütlediği halk ve gençler yürüyüşçülere özel yapım sopalarla, dehrelerle bıçaklarla, kürklerle saldırıp birçok devrimciyi yaraladılar. Polis 100 yakın insanı gözaltına aldı ve yoğun bir işkenceden geçirdi. Gözaltına alınanların çoğu tutuklandı. Ecenin yoldaşları ve ev arkadaşları olan Şemsettin ve İbrahim’de gözaltına alınmışlardı. İbrahim Uzun bir zaman gördüğü işkenceden dolayı kan işedi.

Cezaevinden çıkan Ece’nin yoldaşları taziye evine gittiklerinde Ece’nin ailesi tarafında şefkatle karşılandılar.

 —Ece çok net konuşur ve kararlı duruşlar sergiliyordu.

—Ece’nin Bulunduğu yerin veya mevziinin her zaman için kendisine yetmeyeceğini gösteren davranışları vardı.

—Ece kolektif kararlara uyumluluğu hat sefadaydı.

Uğruna ölümlere gittikleri mücadelenin önünde saygıyla eğiliyorum.

Sonraki yazı: Mehmet Şah Ekinci, Remzi Aytürk

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

5 × five =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla