Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kemalist Hukuk Ve Demokrasi

Hasan Dere / TC devleti kurulalı beri antidemokratikti.
Son dönemin baskıcı yönetimi, sırtını orduya(Ergenekon’a) dayayan Erdoğan/AKP rejimi oldu. Öyle ki her isteneni “Tak emrediyor şak yapıyoruz” diyen Çiller dönemini aratmıyor. Hatta emir gelmeden, askerin ne isteyeceğini biliyor, önden yapıyor!

Talebin nereden geldiği bilen muhalefetin de desteklemeye eli mahkum!

Lakin, en baskıcı dönem mi, değil! Neden değil, çünkü daha zalimi görüldü ve yaşandı!

TC toplumu, sömürgecilikten pay aldığından sistemden şikayetçi değil.
Gözü iktidar koltuğunda olan muhalefet, şikayetçi görünüyor. Görünüyor, çünkü muhalefet ki her zor durumunda bu iktidara can simidi oldu!
Zaten Kürtleri, devletle “birleştirme” aracı olarak gören askerlerin talebiyle, bunlar Erdoğan’ı iktidara davet ettiler, ‘Aydın’lar da desteklediler. Topluma şirin göstermek için başörtüsü yasağından bir dindar mağduriyeti uydurdular. (Devlet tarafından finansmanı sağlanan, resmi Radyo/TV’lerde yayın imkanları bulunan, okullarda öğrenilmesi mecburiyet olan bir dinin ne mağduriyeti varmış?)
Yetmedi, “Yetmez ama Evet” oyunlarıyla her istediğini yapabilen tek adam seviyesine eriştirdiler.
Erdoğan/AKP zayıflayınca, iktidar olma umuduyla sanki başka bir çare yokmuş gibi bir tür diktatörlük olan Kemalizmi yeniden parlatmaya başladılar.
Biz de M Kemal’in dönemini yaşamamış olanlara kısa bir anımsatma yapalım!

Dünü, Geleceğinin Aynasıdır

M. Kemal, Koçgiri katliamında, Erdoğan’ınşimdi yararlandığı Sedat Peker/AlaattinÇakıcı gibi Karadenizli mafya tiplerden Topal Osman Ağa ve benzeri haydutları kullandı. Bu adamlara, eski deyimle başından (canından) vazgeçen manasında serdengeçti denirdi.
Yaptıkları zulüm kelimelerle anlatılmaz, destan edilmiştir.
Ağrı, Zilan ve Dersim’de yine bu haydutları kullanmıştır.
TC’nin askeri de bu çetelerden aşağı kalmazdı. Öyle ki, kendi yaptıkları sadistliği düşman dediklerine yansıtır ve yakıştırırlar. (Karın deşme, diriye/ölüye tecavüz ve eziyet! Daha geçenlerde İzmir’de HDP çalışanıDeniz Poyraz,öldürüldükten önce ve/veya sonra eziyet edildiği bulgularına rast gelindiği otopsi raporuna yansıdı.)

M. Kemal, İngilizlere kendi devletini kurmayı kabul ettirince ilk işi, düzeni sağlamak üzere asker toplamak oldu. Ancak Osmanlı yenildiği ve askere alınanların sağ olarak geri dönüşleri olmadığı veya çok uzun yıllar aldığı için, kimse asker yazılmak istemiyordu. Bu nedenle “Asker kaçaklarına karşı” gibi göstererek Hıyaneti Vataniye ve Takriri Sükun gibi kanunlar yaptı ve İstiklal Mahkemeleri denen özel mahkemeler kurdu. M. Kemal, başlangıçta tıpkı Erdoğan’nın asıl hedefine ulaşmak için bindiği ve amacına vardığında  ineceği ‘Demokrasi tramvayı’  gibi bir uygulamaya baş vurdu. Daha doğrusu, Erdoğan onun taktiğini kopyaladı. Malum, devlette devamlılık esastır.
Asker kaçaklarına karşı olacağını iddia ettiği yasa ve mahkemeleri Mustafa Kemal, başta Kürtler gelmek üzere tüm muhalefeti zapturapt altına almak ve ezmek için kullandı.
Özellikle not edelim, Kürtlere karşı daha zalimane uygulamaları bulunduğu için, Şark İstiklal Mahkemeleri adıyla sadece Kürtlere karşı, yasa tanımayan daha özel mahkemeler kurdu.

Kısa bir anlatımına rastlamak mümkün olmadı, Wikipedia’da rastladığım halini aşağıya aldım. Umarım bu mahkemeler hakkında bir bilgi sahibi olmanıza katkısı olur.

İstiklâl mahkemelerinin en temel karakteri yargılananların itiraz yani temyiz hakkının bulunmamasıdır. Mahkemelerde yargılananların birçoğu aynı gün-hafta içerisinde tutuklanır, yargılanır ve cezaları infaz edilirdi. (Asılırdı anlayın! HD)

Ergün Aybars, 1975 baskılı İstiklâl Mahkemeleri adlı kitabında şu yorumda bulunur:
„Dünyadaki devrim mahkemeleri içinde en adil hüküm verdiklerini ve yasalara en çok bağlı çalıştıklarını ve az kıyıcı olduklarını söyleyebileceğimiz İstiklâl Mahkemeleri, Türk Devrimi’ne, rejime karşı koymak isteyen her gerici ve olumsuz girişimi sert şekilde bastırmış, hiyânet-i vataniye, casusluk, karşıdevrimci ayaklanma, siyasi suikast gibi önemli davalar yanında eşkıya, şehir kabadayılığı, yolsuzluk ve rüşvet suçlarına karşı amansız bir çalışma göstermiştir.“
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stikl%C3%A2l_mahkemesi#:~:text=say%C4%B1s%C4%B1%201.630%20ki%C5%9Fidir.-,Mahkemelerin%20niteli%C4%9Fi,yarg%C4%B1lan%C4%B1r%20ve%20cezalar%C4%B1%20infaz%20edilirdi.


Bu mahkemelerin nasıl çalıştığına dair de bir örnek verelim:
Yapılan toplu yargılamalarda yeterince özen gösterilmiyor ve sanıkların savunma haklarına gereği gibi riayet edilmiyordu. Sanıkların kendilerine avukat tutmalarına nadiren rıza gösteriliyor.
Bu Konuda talepler genelde reddediliyordu. Örneğin İzmir‟de suikast girişimi üzerine İstiklal Mahkemesi tarafından yürütülen yargılamalarda sanık olarak yargılanan İzmit Mebusu Şükrü Bey aleyhine yöneltilen suçlamalara karşı mahkeme heyetine bir Avukat tutmak istediğini söylemiş, Mahkeme başkanı Ali Bey “İstiklal Mahkemeleri, dava vekillerinin cambazlığına gelmez. Mahkememizin derecatı yoktur. Ulus karar bekliyor. Ne diyeceğiniz varsa açıkça söyleyiniz. Avukatla falan geçirecek vaktimiz yok.” diyerek bu talebi reddetmiştir.,,

İSTİKLAL MAHKEMELERİNİN YARGILAMA USULÜ ArĢ. Gör. İbrahim ÜLKER, sayfa 38

Ergün Aybars’ın, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün kurucusu bir Kemalist olduğu ve aklayıcı davranacağı göz önüne alınsa bile, dediği doğru olabilir.
Yani sözde „devrim mahkemeleri“ babında ele alındığında M. Kemal’in İstiklal Mahkemeleri en az idam yapmış olabilir. Ama Erdoğan/AKP sisteminden daha az baskıcı, daha az zalim ve daha demokratik olduğu asla söylenemez!

Sonuç olarak diyebiliriz ki, TC aydınlarının umut diye öne sürdüğü Kemalizm, hukuk ve demokrasi açısından, fiiliyatta, Erdoğan/AKP rejimine göre daha karanlık bir geçmişe sahiptir.

Hasan Dere  /  20.07.2021

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

10 − 2 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla