Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kerkük Kurdistan’ın

İsmail Beşikçi / Kerkük Kürdistan içinde yer almaktadır. Ama Kürdistan’dan koparılmış bir şehirdir. Kerkük’te, Türkmenler, Araplar, Ezidi Kürdler, Asuri-Süryanilar de yaşamaktadır. Bütün etnik yapılar, kendi dillerini, kültürlerini korumakta, kendi ana dilleriyle eğitim yapmaktadır. Bu, Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından yasalarla garanti altına alınmıştır. Kerkük, İŞİD’in Kürdistan’a saldırısından beri, yani 2014 Haziran’ından beri peşmerge tarafından korunmaktadır. Bu uğurda çok ağır bir bedel ödeyen peşmergedir.

Kerkük, Kürdistan’dan koparılmış bir alandır. Bu ilişkilere kısaca bakmakta yarar var. Saddam Hüseyin yönetimi, 1970’lerde, Kerkük’ün nüfus yapısını değiştirmek için çok büyük çaba harcadı. Kürtleri, Kürdistan’dan, Kerkük’ten zorla, devlet terörüyle kopardı, Irak’ın güneyine, Arap çöllerine sürgün etti. Arapları da, Kürtlerden boşalan alanlara yerleştirmeye başladı. Gerek Irak’ta, gerek Suriye’de, Baas yönetiminin çok önemli icraatlarından biri, Kürdistan’ın nüfus yapısını değiştirmek olarak görülmektedir. Güney Kürdistan’ı, Güneybatı Kürdistan’ı Arap anavatanı içinde göstermek, Baas yönetimlerinin gerek Irak’ta, gerek Suriye’de, çok büyük çabası olmuştur.

11 Mart 1970’te Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mele Mustafa Barzani ile Irak Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı (Başbakan) Saddam Hüseyin arasında, Kürdistan’ın özerkliği anlaşması yapılmıştır. Bu anlaşmada, Kerkük’le ilgili bir madde de vardı. Bu maddeye göre, 1974 yılına kadar Kerkük’te nüfus sayım yapılacak, o nüfus sayımının sonuçlarına göre Kerkük, Kürdistan’a veya merkezi Bağdat yönetimine bağlanacaktı. O nüfus sayımı yapılmadı. Nüfus sayımının yapılmamasının temel nedeni, sayımda Kürt nüfusun şüphesiz fazla çıkacağı endişesiydi. Nüfus sayımı yapılmadı ama Kürtleri Kerkük’ten, Kürdistan’dan devlet terörüyle koparma, boşalan yerlere Arapları yerleştirme politikası kararlı bir şekilde sürdürüldü.

20 Mart 2003’te ABD’nin Irak’a silahlı müdahalesinden sonra, yani Baas partisinin dağıtılmasından, Baas yönetiminin çökertilmesinden, el Muhaberat’ın etkisizleştirilmesinden, kitle imha silahlarının yok edilmesinden sonra durum değişti. Kürdistan Bölgesel Yönetimi kuruldu. Bu dönemde, Saddam Hüseyin tarafından Arap çöllerine sürgün edilen Kürtlerin bir kısmı yerlerine yurtlarına dönmeye başladı.Ama Irak’a ABD müdahalesinden sonra gelişen şu ilişkilere de dikkat çekmek gerekir. Bu müdahaleden sonra yeni bir Irak anayasası yapıldı.

2005 tarihli bu anayasanın 140. Maddesinde, Kürdistan’dan koparılmış alanlarda sayım yapılacaktı. Bu sayıma göre, Kerkük, Şengal, Xanekin, Çemçemal gibi alanlar ya Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne katılacaktı veya merkezi Bağdat yönetimine bağlanacaktı. Anayasanın 140. Maddesi de yerine getirilmedi. Irak hükümetleri, özellikle el-Maliki hükümetleri bu sayımı yapmamak için büyük çaba harcadı. Böylece Irak anayasası çiğnendi. Başbakan Maliki, Saddam Hüseyin tarafından Kerkük’e yerleştirilmiş Arapların, Arap ailelerin, orayı terk etmemelerini istedi.

İŞİD Haziran 2014’de Musul’u ele geçirdi. Irak ordusu, hiç çatışmaya girmeden, Musul’u İŞİD’e bıraktı. O zaman Irak BaÅŸbakanı Nuri Maliki idi. İŞİD’e Kürdistan’a saldırmasını salık verdi. Halbuki Irak Ordusunun ikinci büyük karargahı Musul’daydı. Ordunun bütün silahları İŞİD’ın eline geçti. Musul’daki bankalar, merkez bankası, İŞİD’in eline geçti. Irak ordusu, Musul’dan çekildiÄŸi gibi Kerkük’ten de çekildi. Fakat Irak ordusu, Kerkük’ten çekilir çekilmez Kerkük, peÅŸmerge tarafından denetlenmeye baÅŸlandı. PeÅŸmerge, İŞİD’i Kerkük’ten çıkarmak için çok büyük bir savaÅŸ verdi.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

thirteen + 10 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla