Mehmet Kobal                                               30/12/2017                                            Â
Kürd Siyasetin Yapısallığı !                   Â
Biz yanlışlarımızı yarıştırarak bir yere varamayacağımız gibi doğrularımızı yarıştırarakta varamayız. Öncülük iddiası kollektif sorunları ortak bir ahenk içinde çözme yaratıcılığı ve önemli bir ayrıcalıktır. Kürdistan özgürlük rönesansının gelişip güçlendiği 21. yüzyılda partisel menfaatlere dayalı politikalar, milli birleşik mücadeleye ve bağımsızlık fırsatlara yol vermedigi son yenilgilerle bir daha yaşandı. İdeolojik kaygılarla en temel doğrular düşmanca yorumlanıp bir kılıf içinde sunulması istenmeyen kamplaşmalara götürerek Kürdlerin esaretine hizmet etti.
Türkiye ve İran’da Kürd direnişçilerin, yurtseverlerin hergün öldürülmesi kanıksanmış bir vahÅŸetin parçası haline geltirilmiÅŸ. Kürdistan toprakların iÅŸgali üzerinde oturan bu koloniyalist, islamcı rejimler Kürdlerin yakasından düşürülmesi için ortak amaç dogrultusunda güç birligi gereklidir. Kürd siyaseti, kendi varlık nedenlerini, iç yapısallığını ve amaç birliÄŸinde olanları temel alarak iÅŸgalı baÅŸ düşman hedefiyle öncelemesi gerekir. Ulusal kurtuluÅŸ mücadelesi, doÄŸası gereÄŸi türlü sınıf ve inançların temsil bulduÄŸu ve her birinin kendi farkındanlığına raÄŸmen iÅŸgale karşı birleÅŸim saÄŸladığı sosyal bir alandır.
Kürd Milletini bağımsızlık temsiliyle deÄŸil, kendi ideolojik partisel angajmanlarıyla yönetme politikası, devletler nezdinde muhatap alınmama gerekçesi olmuÅŸ. Kürdistan’ın bağımsızlığı aleyhinde kullanılan bu tür yanlış politikalardan dolayı 50 milyonu aÅŸkın Kürd toplumu Türk, Fars Arap devletlerin yönetimiyle cezalandırılmış. Kabul etmek gerekir ki, birleÅŸik mücadele yürüyüşünü baÅŸaramayan Kürdistan siyasi hareketleri toplumsal kurtuluÅŸ projesine yoÄŸunlaÅŸamaz ve milli demokratik bağımsızlık devrimine önderlik edemez. Ulusal temsil ideolojik yapılanmalarla yürütülemez, lokal kalır, kullanılır ve iÅŸlevi bitince bir kenara bırakılır.
Kerkük ve Kürdistan’ın belli bölgeleri Kürdistan Federe yönetiminden neden alındığı halen anlaşılmamıştır. Anlaşılsaydı ulusal temsil saÄŸlanırdı. Aynı Milletin, coÄŸrafyanın direnişçileri, ve aynı amaç için mücadele eden PDK,YNK, GORAN, PYD, ENKS vb. Güney ve Batı Kürdistan örgütleridir. Ama birbirlerini kabullenemiyorlar. Hendek yenilgisiyle ölüm sesizliÄŸine gömülen Kuzey Kürdistan politik oluÅŸumların durumu da farklı deÄŸildir. Kürdistan siyasi hareketleri, bölge devletleriyle anlaÅŸmak için sarfettikleri enerjiyi, birbirleriyle anlaÅŸmak için sarf etmiyorlarsa Kürd toplumu, iÅŸgal altında nasıl kurtulacak ?
Kürdistan siyasi yöneticileri, Kerkük ve hendek trajedisinden ciddi dersler almamış gibi görünüyorlar. Güney ve Batı Kürdistan otoriteleri önemli imkânlara sahiptir. Fakat üç taraftan İşgal kuşatması altında olmalarına rağmen güçbirliği veya ortak bir streteji geliştiremiyorlar. O nedenle dünya devletlerin kendi çıkarları için kurduğu ilişki ulusal temsil yerine partiler özgülünde sürdürülüyor. Defalarca şunu söyledik; Eğer Kürd Milletin kurtuluşu ve devletleşmesı için mücadele ediyorsaniz, Particilik yapmayın! Çünkü tekçi mantıkla devlet bile kursan yıkılmaya mahkumsun.
25 yılda PeÅŸmergeleri ulusal ordu olarak reorganize edemezsen, KurduÄŸun Parlamento’yu devlet aklıyla yönetemezsen, ekonomi, bilim, teknik, komunikasyon, ziraat vs. ulusal politikalarla devletleÅŸmenin alt üst kurumlarını yaratamazsan güven içinde yaÅŸayamazsınız. Avrupa’da birbirlerinden farklı ulus ve inançlara sahip onlarca devlet AB ÅŸemsiyesi altında bir araya geldi, sınırları kaldırdı ve birleÅŸti. Tek bir ulus olan Kürdler halen birleÅŸemedi. AB, ÅŸu sıralar ortak ordu kurma çalışmasını yürütüyor. Kürdler 25 yıldır PeÅŸmerge birliklerini birleÅŸtiremiyor.! Fransa ve Almanya ordusu AB ordusunu kurma çalışmasını baÅŸlattı. Ama Federe Kürdistan yöneticileri askeri güçlerini merkezileÅŸtiremedi !
PeÅŸmerge ve Gerilla yönetimleri, Türkiye,İran, Irak ve Suriye’ye yakın durdukları kadar birbirlerine yakın durmuyorlar.! 16 Ekim iÅŸgali öncesi, Cemil Bayık,” Gerillalar Sengal’de çekilmeyecek, PeÅŸmerge gelirse çatışırız” diyordu. Neçirvan Barzani, ”gerekirse zor kullanırız” demiÅŸti. Oysa herÅŸey sorumlu bir diyalog ve ortak bir güvene muhtaçtı. Sonuçta birbirlerine zor kullanacaklarını belirten bu Kürd liderler, Irak ordusunun Åžengal iÅŸgaline sesiz kalma utancını hepimize yaÅŸattılar.
Åžengal’ın Irak ordusu, HaÅŸdi Åžabi güçleri tarafindan tekrar iÅŸgalinden sonra on bine yakın Kürd Åžengal ve çevresinden göç etmek zorunda bırakıldı. Åžimdi PKK ve Federe Kürdistan yöneticilerine sorsanız heriki tarafta haklı olduÄŸunu ispatlamaya çalışacak.! Gerçekten hayret ediyorum; Aynı ulus sosyolojisi, tarih, dil, amaç ve coÄŸrafyayı paylaÅŸan, ulusal kurtuluÅŸ için mücadele eden Kürd siyasi hareketleri neyi paylaÅŸamıyor acaba ? Üstelik hiç bir hareket diÄŸer bir hareketin baÅŸarısını istemiyor. Sanki Kürdistan’ı iÅŸgal eden devletlerin istihbaratları tarafından yönetiliyorlar.
Kürdistan siyasi hareketleri, birbirlerine uzak, iÅŸgalcileriyle uzlaÅŸma politikasıyla çok büyük fırsatlar kaçırdılar.Türkiye, İran, Irak ve Süriye’nin birliÄŸini savunan, Kürdistan’ın birliÄŸine burun kıvıran bu anlayış çok zarar verdi ve aşılması zorunlu ciddi bir problemdir. Birbirlerinin aleyhinde iliÅŸki geliÅŸtirme politikası Kürd toplumunu inançsızlaÅŸtırdı, özünden, temel taleplerinden uzaklaÅŸtırdı.
Bu yanlış politika ve suskunluÄŸun nedenleri giderilmezse sonuçları daha beter bir kırılmaya yol açar. Aslında bütün Kürdler ve Kürdistan büyük tehlke altındadır. Bir o kadarda ulusal kurtuluÅŸa yakındır. Tabi eÄŸer Federe Kürdistan yöneticileri 16 ekim’in ağır utancını ve PKK yönetimi ise hendek katliamından kaynaklı Kuzey Kürdistan’ın ölüm sesizliÄŸinden gerekli dersleri çıkarmışlarsa.  Medkobal@hotmail.fr