Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kürtler TC Siyasetine Dahil Olmalı Mı?

Hasan DERE / Normal bir devlette* sömürge partilerinin siyasete dahil olmaları mümkündür.
Çünkü o ülkelerde iki temel olgu bulunur, ilki siyaset üstü bir hukuk! Yani hukuk iktidardan bağımsızdır ve siyasileşmemiştir.
İkincisi,
sömürgeler eyalet sistemi benzeri yerinde yönetim olanaklarına sahiptir.
*(Klasik sömürgeci devletler, sömürgeler merkezin sınırları dışında bulunduğundan, kendilerini temsil eden yerinde ve yöresel bir yönetim kurarlardı.)

Önce hukukun siyasileşmemesi ne demektir ve bunun ne tür olanaklar yarattığını konuşalım.

İngiltere’nin orijinal adı United Kingdom (Vereinigten Königreich) Türkçesi ile Birleşik Krallık’tır (BK).
England (İngiltere) dendiğinde ise ‘Birleşik Krallık’ın, yani devleti oluşturan adaların Güney** doğusundaki ve coğrafi olarak en büyük parçası olan federal devlet kastedilir. (**Aynı adanın Kuzey bölümü ise İskoçya denen federasyona tekabül ediyor.)
Çünkü diğer federasyonlar, İngiltere federasyonu kadar bağımsızdırlar. Her birinin yerel Parlamentosu, bayrağı ve özgün dili vardır. İlk saydığımız ikisi dışında Wales, İranda ve Kuzey İrlanda denen devletçiklerin tümüne birden BK*** deniyor. Dolayısıyla Hukuk siyasallaşmadığı için siyasi partiler üzerinde merkezi veya yerel iktidarların hiçbir baskısı yoktur ve olamaz.
***(TC’de hepsine birden İngiltere demelerine bakmayın, egemen milletin adını telaffuz etmek bir aşağılık kompleksini ifade eder. Kendine güvenmeme, ki İngilizlerde görülmeyen bir zayıflıktır!)

TC devletinde ise hukuk tamamen siyasallaşmıştır. Yani, Siyasi Partiler Kanunu ne derse desin devlet, bir siyasi partiyi kapatma yönünde karar vermiş ise, yargı devletin istemi doğrultusunda karar vermekle yükümlüdür. Hatta bunu, sözde iktidarın emrinde olan Asker talep eder ve hükumet de uygulamak için harekete geçer. Durmadan bağımsız olduğu propaganda edilse de yargı bağımsız değildir ve emre itaat eder!

Neden böyledir?
Çünkü ne parlamento, ne hukuk ne de siyasi partiler burada özgür değildirler.
Her kurum, yakın zamanda ‘derin devlet’ diye adlandırılmış olan, (Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, Özel Harp Dairesi, Ergenekon veya bilenin adıyla Milli Güvenlik Kurulu) MGK’nun emri altına alınmıştır. Yani merkezine askerin yerleştiği çekirdek devletin talepleri doğrultusunda hazırlanmış gizli anayasa gereği, bütün siyasal yapılar denetim altındadırlar.
Bu çekirdek sistem, Kemalizm denen kurucu ideolojidir.
Bu ideolojiyi savunmayan, ne üniversite ne de siyasi parti kurulmasına izin verilmez.
Günümüzde, dindar/milli görülen iktidara yol verilmesinin nedeni, merkez ideolojinin, 1980 darbesi ile ayrılıkçı Kürt düşüncesinin bölme tehdidine karşı, ‘Din Birleştircidir’ formülü gereği izin verilmesidir.
(AKP/MHP) iktidarı, gerçekten bu çekirdek devletin taleplerine iyi adapte olmuş ve bu özelliği nedeniyle çekirdek devletin kararlarını uygulamakta, sınırsız özgürlüklere kavuşturulmuştur. Görünen anayasayı ihlal etmek, eskiden idam sebebiyken, günümüzde cezası ağırlaştırılmış müebbettir (Ömür boyu hapis). Ancak iktidar rahatlıkla anayasayı ihlal suçu işlemekte ve yargı hiçbir şey yapamamaktadır. Muhalefet partileri, dile getirmekten dahi korktukları bu gerçek nedeniyle, hükumetin tüm taleplerini ‘istemeye istemeye’ olsa da desteklemek zorunda kalıyorlar.

İkincisi ise devletin görünür niteliğiyle ilgilidir. Çünkü görünen nitelik BK’ta görüldüğü gibi değildir. Merkezi devlet yerel yönetimlere izin vermemektedir. Her şey merkezin denetim altındadır. Merkez, Kemalizm denen ideolojidir. Anayasada ne yazarsa yazsın özgürlükler Kemalizmin izin verdiği kadardır. Dolayısıyla Sömürge bir halkın sistem içinde kuracağı parti, BK’ta olduğu gibi yereli temsil edemez, yöresel olamaz, yereli savunamaz, yerel kalkınmayı programlayamaz.
Kürt orijinli partilerin kurulamaması, kurulmasına izin verilmemesi veye kurulmuş olanların kapatılması hep Kemalist ideolojinin sınırlarını aşması nedenledir. Çünkü Kemalist ideoloji, Kürtleri ‘Türklük’ aidiyeti ve Kürtçeyi de Türki Ağızlar içinde bir şive biçiminde tanımlar. Kürdistan ise zaten yoktur!

HDP’in kapatılması ne anlama gelir?

HDP’in kapatılması iddia edildiği gibi Terör örgütü ile bağları nedeniyle değildir. Kürtçü bir parti yani yereli savunması veya Kemalizme ters düşmesi hiç değildir.
Çünkü yerel olmadıklarını ve ‘Türkiye Partisi’ olduklarını, Kemalizme karşı olmadıklarını onlarca defa deklere ettiler. Bu nedenle de Parti yönetimine çoğu devletle iltisaklı ‘Türk’leri yerleştirdikleri de ortadadır. Üstelik manevi lider Abdullah Öcalan’ın bizatihi ağzından ve parti programında dile getirilen, ister Türkiyelileşme deyiniz, ister Demokratik Cumhuriyet deyiniz merkez ideolojiye yani Kemalizme sadakatin beyanıdır.

Bu partinin kapatılmak istenmesinin temel nedeni, büyük ölçekte yerel halkın (Kürdistanlıların) burada kümelenmesidir. Bu az şey değildir, hatta çok vahim bir durumdur!
Yerel halkın (Kürdistanlı Azınlıkların ve Kürtlerin) bırakın ayrı durmasını, bir yerde kümelenmeleri yani birlik olup birlikte hareket etmeleri, TC devletinin gizli merkezini büyük endişeye sürükler. Çünkü bu ayrı kümelenme, ayrılıkçılık olarak zihinlerinde zuhur eder.
TC’nin sözde demokrat**** aydınlarının, durmadan, ‘HDP, KÜrt partisi olmaktan çıkmalı ve Ankaralılaşmalı’, ‘HDP özeleştiri yapmalı’ veya ‘Terörle arasına mesafe koyduğunu göstermeli’  temennilerinin nedeni de ayrı kümelenme’den duyulan korkunun tecellisidir.
Korku budur aslında, çünkü marjinal ve güçsüz partiler dışında, parlamentoya girmiş HDP de dahil, hiçbir parti özgün olarak Kürtlerin haklarını talep etmemektedir. Kürt halkının ayrı kümelenmesi, belli ki, değil sadece merkezi devleti, bu aydın bozuntularını dahi rahatsız etmektedir.
****(Sözde aydınlar dememe tepki gösteren çok elit Kürt var. Sistemin sıkıştığı her kriz dönemine çare olarak bir tür faşizm olan Kemalizm’i yeniden yeniden piyasaya sürmekten imtina etmeyen bu adamların nasıl demokrat olduklarını buyursun kendileri izah etsinler!)

Bu da bize, yasal mücadele olanaklarını sonun kadar zorlamanın ne kadar gerekli olduğunu göstermeye yetmektedir.
Çünkü Kürtler ayrı olduklarının ayırtına varmakla kalmamış, artık ayrı kümelenerek beyan eder hale de gelmişlerdir demektir.

1 Yorum
  1. Simko Engizek diyor

    Demokratik Cumhuriyeti savunmak eşittir Anıtkabir’de tabanı yanmış it gibi ulusal düşmanımız Misto Kuçik için bangır bangır Ne mutlu Türküm diyene bağırmak ve en iyi Kürd ölü Kürd haykırmak!!!

    Hassasiyet bu kadar

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

2 × 2 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla