Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Mazlum’un Mektubu -1

DERYA TAHİR/ BRÜKSEL (21.03.2008) –

“Biz elimizden geleni ardımıza koymadık ve asla koymayacağız. (…) Bundan sonra da Partinin çıkarlarını ve prestijini yüksekte tutmak için ne lazımsa yapacağız. Bundan kuşkunuz olmasın”

Bunlar boşa söylenmiş, unutulmuş ve zaman içinde kaybolmuş sözler değil. Bunlar tutulmuş, hakkı verilmiş sözler.

Bu sözlerin verilmesinin üzerinden tam 27 sene geçti. Bu satırları yazan kişi de bundan 27 sene önce tam bugün henüz 27 yaşındayken üç kibrit çöpü yakarak Diyarbakır Cezaevindeki hücresinde kendini astı.

Bunlar Kürt özgürlük hareketinin öncü ismi PKK Merkez Komite üyesi Mazlum Doğan’ın sözleri.

Bu sözler Mazlum Doğan’ın PKK’ye kendi el yazısıyla ulaştırabildiği son mektubun bir bölümünden alıntı. İki adet pelur kağıdı üzerine küçücük harflerle yazılmış 17 Şubat 1981 tarihli mektupta Mazlum Doğan, Diyarbakır Cezaevinde içinde bulundukları koşulları, direnişi dışarıdaki arkadaşlarına aktarıyor.

Cezaevinde ilk açlık grevi direnişinin başlatılmasından hemen sonra Mazlum Doğan mektubunu kaleme almış. Mektup yazılmadan kısa bir süre önce, büyük açlık grevi direnişçisi Mehmet Hayri Durmuş koğuştan alınmış ve hücreye konmuş, direnişin öncüleri üzerindeki tecrit uygulamaları henüz başlamıştı.

Bu mektubun yazılmasından kısa bir süre sonra cuntanın en namlı işkencecisi Esat Oktay Yıldıran, Diyarbakır zindanındaki ilk mesaisine başlayacaktı.

Aynı dönemde, belki de mektubun yazılmasından kısa bir süre sonra Mazlum Doğan da koğuştan alınarak hücreye kapatıldı. Birkaç hafta sonra koğuşuna gönderilen Mazlum Doğan aynı yılın Ekim ayında bir kez daha hücreye götürüldü ve bu tarihten sonra da ne bir not alabildi arkadaşları, ne de sesini duyabildi. Üzerindeki tecrit o kadar büyüktü ki O’nun 21 Mart 1982 günü gerçekleştirdiği eyleminin ayrıntıları, niteliği bile seneler sonra ortaya çıktı.

27 sene sonra küçük kahverengi bir bavulun içinden çıkan bu iki parça pelur kağıdındaki sözler, ilk kez yayınlanmıyor. Bu mektubun bir bölümü daha önce Berxwedan ve Serxwebun dergileri için daktilo edilmiş. Ama bu mektubun orjinali, hala ilk günkü gibi korunmuş pelur kağıdının üzerindeki Mazlum Doğan’ın el yazısı ilk kez aktarılıyor.

Bu mektup, 1980’lerin sonunda kahverengi bir bavul içinde güvenilir birine emanet edilmiş. Bavulun emanet edildiği, her gün emanetini yoklayan ve “bu emanet benim yanımdayken bir gün bile rahat uyumadım” diyen kadın, bugün hayatta değil. O da bugüne kadar bu ağır emaneti saklayarak “hayatımın sonuna kadar bu emanete sahip çıkma” sözünü tuttu.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

three × five =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla