Medeni Ayahan Kürt Partilerinin Hallerini Yazdı 1
KÜRDİSTAN DA SİYASİ TÜCCAR VE TELLAR YERİNE DAVA ADAMLARI, ENTEGRASYONCU(İŞBİRLİKÇİ) ÇİZGİ VE ÇÖZÜMLER YERİNE, BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİNDE BİRLİK ZORUNLUDUR.
MEDENİ AYHAN
Kürdistan Ulusal Sorununda Entegrasyoncu(İşbirlikçi) çözüm biçimlerini nihai hedef olarak esas alan tabela partilerinin siyasi tüccar ve telal durumundaki trajikomik “lider” müsvedeleri, sömürgeci Türk devletinin kucağında doğan demokratik cumhuriyetçilik-Türkiyelilik çizgisi temelinde ayrı örgütlenme ilkesini tasfiye etmeye yönelen HDP ten birer milletvekili veya belediye başkanlığı adaylığını kapmak karşılığında yardakçılara dönüştüklerinden, partileri de siyasi çöpe dönüşmektedir.
Gayrimeşru olan demokratik cumhuriyetçilik çizgisini meşru gösterebilmek ve bu çizgiyi red eden hiçbir alternatifin bulunmadığını kitlelerin gözüne sokmak için, tabela partilerin siyasi tüccar ve telal olan lider müsvedeleri birer peçete olarak kullanılırken, bu hizmetleri karşılığında kendilerine milletvekili veya belediye başkanlığı adaylığı verilmektedir. Kurulan milletvekili ve belediye başkanlığı kapma pazarına da, ortada ulusal bir program olmamsına rağmen;”İttifak ve birlik” denilmektedir. Çoğu zaman kirli emel ve pratikler ulvi kavramların arkasına sokularak gerçekleştirilmektedir. Bu tür yollarla Kürdistan nın Kuzeyinde yaratılan siyasi çöplüğü eleştiriel bir analizden geçirmek gerekmektedir.
Aslında siyasi çöpe dönüştürüldüklerini yazmak yerine, bunların her birinin kendi partilerinin kuruluş çalışmalarını yaptıkları gün itibari ile de siyaset olgusunun birer tüccarı ve telalı olarak kendilerini maddi- manevi anlamda var etmek, sömürgeci devletin ihtiyaçlarına uygun şekilde ortaya çıkarılan işbirlikçi(entegrasyoncu) demokratik cumhuriyetçilik çizgisine paralel olarak, diğer birer entegrasyoncu yapıyı oluşturarak, sahtekarca bir söylem ile “Biz alternatifiz, Kürdistaniyiz ” diyerek, alternatif arayışı içindeki insanlarımızın kuracakları gerçek bir Kürdistani alternatifin önünü alma çalışmasını yaptıklarını söylemek daha doğrudur.
Bu durumda trajikomik yapılarının ve işbirlikçi(entegrasyoncu) niteliklerinin koltuk karşılığında meşru görünme ittifakı sürecinde açığa çıktığını söylememiz daha doğrudur. “Alternatif ve Kürdistani” olduklarını ileri süren, ama kendilerine bir yer ve koltuk verildiğinde demokratik cumhuriyetçiler kadar işbirlikçi (entegrasyoncu) olan tabela partilerini ve tabela liderlerini 2011 yılından bu yana sadece Türk devletinin Milletvekili genel seçimlerinde ve Belediye başkanlıkları seçimleri sürecinde hareketlenip “ittifak ve birlik” söylemi üzerinden bir araya gelmelerini, post kapma pazarlığına girmelerini, gülünç,dramatik ve tiksindirici yanları ile analiz edeceğim. Sömürgelerdeki entegrasyoncu(işbirlikçi) olan bütün birey ve yapılar kokuşmuş amellerini, ulvi bazı değerleri kullanarak kamufle eder.Kürdistan daki entegrasyoncu (işbirlikçi) çözümü esas alan tabela partileri de; Kürdistan Ulusunun ve Ulusal mücadelesinin bir değeri olan “Birlik ve ittifak ” değerlerini kişisel ve ailesel hedefleri için kullanmaktadırlar.
Sömürge ülkemiz Kürdistan da kesin kopuş ve bağımsızlık çizgisini ayakta tutmak, güncellemek, modernize etmek, bunun karşısındaki entegrasyoncu (işbirlikçi) bütün çizgileri temsilcileri ile birlikte eleştirmek bütün yurtsever devrimcilerin görevleri arasındadır. Kürdistan nın Kuzeyinde hiçbir tarihte görülmemiş yoğunlukta/düşkünlükte bir ideolojik politik yozlaşma ve kokuşma vardır. Bu ideolojik politik kokuşma ve yozlaşmanın genel almada ortaya çıkış süreci Sömürgeci Türk devletinin bugünkü kabul ve referanslarının Apo nun ağzından Demokratik Cumhuriyetçilik-Türkiyelilik çizgisi temelinde söyletilmesi ile başladı.
Ülkemiz Kürdistan da bağımsızlık çizgisini esas almayan her parti ve lider; kuşkusuz Kürdistan ulusal mücadelesinin ihtiyaçlarını tüketmektedir. Her sömürgede entegrasyoncular (işbirlikçiler) ile bağımsızlıkçılar arasında bir mücadele olmuştur. Devrimin ve yurtseverliğin yükseldiği süreçlerde entegrasyoncular marjinalleşmektedir, işbirlikçiliğin, siyasi yozlaşma ve biçimsizliğin yükseldiği süreçlerde ise bağımsızlıkçılar marjinalleşmektedir. Kürdistan da siyasi tarih nazara alınacaksa; entegrasyonculuğun ve yozlaşmanın en yüksek noktasına çıktığı bir dönemdeyiz. Ancak şu da kesindir.
Bugün dengeler entegrasyonculardan yanadır, zaman ve çelişkiler ise biz bağımsızlık stratejisinden ödün vermeyenlerin lehine işlemektedir. Her sömürge de olduğu gibi, Kürdistan da entegrasyoncular ile bağımsızlıkçıların bir kamplaşması ve mücadelesi olacaktır. Hiç kuşkusuz her sömürgede olduğu gibi, Kürdistan da da entegrasyoncular tasfiye edilecektir/edilmelidir. Entegrasyoncu çözüm biçimlerinin temsilcilerinden kimileri siyasetin kenarına atılmamak için, o gün gelmeye başladığında ;”Bizim yüreğimizde geçmişte de bağımsız Kürdistan vardı” diyeceklerdir. Ancak bu siyasi tellalların yüreklerinin ve beyinleri ile pratiklerinin aynı olamamasından kaynaklanan cezalarını Bağımsız Kürdistan Halk Mahkemelerinin vermesi gerekmektedir.
12 06 2011 tarihinde yapılan genel seçimlerde, KADEK(Katılımcı Demokrasi Partisi) Genel Başkanı Şerafettin Elçi hayatını Apo eleştirmeni olarak geçirmiş olmasına rağmen, bir milletvekili koltuğunun kendisine önerilmesi üzerine, bir hafta öncesinde KADEK ile bazı yapıların birlikte yeni bir parti kurmak yönünden imzaladığı protokole ihanet ederek, Apo hayranı kesilmeye başlamasını, tabela partisi KADEK in bitmesini,buna karşın aynı tarihte HAK-PAR (Hak ve Özgürlükler Partisi) Genel Başkanı Bayram Bozyel in Diyarbakır Milletvekili adaylığı için ittifak içinde olmasını, ancak son anda Diyarbakır Milletvekili adaylığı yerine, Van Milletvekili adaylığının önerilmesi üzerine de ittifakı devirmesini, 07 06 2015 tarihindeki genel seçimlerde, İmam Taşçıer’ in tarihi misyonunu tamamlamış DDKD yi siyasi mezarlığından çıkartarak dernek ve isim düzeyinde kendisi için kişisel mülk olarak basiretli bir tüccar ve telal olarak kullanarak 25.,26.,27. Dönem milletvekili olmasını, bunun yanında Adem Özcaner (Geveri) nin Azadi siyasi oluşumu adına milletvekili olarak bu oluşumun bitiş ve dağılma sürecini başlatmasını, 24 06 2018 tarihli Milletvekili seçimlerinde HDP nin bileşen unsurlarından birine dönüşen Kürdistan Komünist Partisi-KKP(Özgürlük ve Sosyalizm Partisi-ÖSP) adına Nusrettin Maçin nin Sinan Çiftyürek ten el alarak milletvekili olmasını, diğer bileşen ve DDKD telalı İmam Taşçıer’ in bir daha milletvekili olmasını değerlendirmemiz gerekmektedir.
Buna karşın Setaç Buçak ın Kürt Demokratlar Platformu(KDP-BAKUR), Adem Özcaner, Sıtkı Zilan ve Ayetullah Aşiti nin Kürdistan İslam Hareketi(Azadi), Mustafa Özçelik in Kürdistan Özgürlük Partisi(PAK), Mesut Tek in Kürdistan Sosyalist Partisi(PSK), Mehmet Emin Kardeş in Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye(KDP-T) nin ortak imzalı “Kürdistani Seçim İttifakını Halkımıza Müjdeliyoruz” başlıklı bildiriyi yayımlayarak, HUDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile görüşmelerini ve daha sonra, medya organlarına 4 Mayıs 2018 tarihinde HDP Eş genel başkanı Pervin Buldan ile görüşeceklerini deklere etmeleri, ittifakın HDP ve HUDA-PAR ı kapsayacak şekilde gerçekleşmesinden yana olduklarını açıklamaları,ancak ittifakın kurulamaması üzerine Mustafa Karasu nun bu tabela partileri hakkındaki açıklamaları ile söz konusu tabela partilerinin cevabi yanıtlarını değerlendireceğiz.
Devam edecek