PARTİYA AZADİYA KURDISTAN’IN DİYARBAKIR KONGRESİ
PAK’ın Diyarbakırdaki kongresi,Kürdi atmosfer açısından mükemmeldi.
Türkiye’nin en uzak köşesinden gelen de vardı,Avrupa’nın Kuzey Kutbuna yakın Norveç’inden gelen de vardı.
Birbirlerini sosyal medya üzerinden tanıyanların buluşması,ülkede yaşayanlar ile Avrupadan gelenlerin buluşmaları tam bir bayramlaşma havası içinde idi.
Ey Rakip okundu,Kürdistan Şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu.
Buraya kadar her şey iyiydi.
Örgütsel bir yapının başarıya ulaşmasında bu gibi şeyleri tamamlayan ve olmazsa olmaz bir ögesi daha vardır.
O da disiplindir.
Bir salon toplantısında disiplin ne ola ki demeyin.
Disiplin iÅŸin ciddiyetini ifade eder.
Örneğin;
Güney Kürdistan’dan gelen misafirlerin konuÅŸmalarını yaptıkları esnada arka tarafta küme küme sohbet yapanları yadırgadım açıkçası.
Sadece arka taraftaki kümeleşmeler değil,ara sıralarda da konuşmacıları ciddiyetle dinleyen insan sayısı azdı.
Divan başkanlığı,konuşan veya konuşması zaruri olanların dışarı çıkmaları gerektiğinin uyarısını yapmalıydı.
Şahsen benim disiplin anlayışım bunu gerektiriyor.
Madem böyle bir toplantı için özel bir zamanımı ayırıyorum,o zaman böyle bir toplantı da benim için özel olmalı ve bir ciddiyet içinde geçmeli diye düşünüyorum.
Şimdi dışarıda ne vardı,onu görelim.
Otel çevresinde;
Üç adet TOMA
Hangi tarafa dönerseniz zırhlı araçlar.
Toplantı katılımcısı mıdır,polis midir belli olmayan sayısız sivil polis.
Ve bazen ÅŸimÅŸek çakmaları eÅŸliÄŸinde gök gürültüleri ile düşen yaÄŸmur damlacıklarının yanı sıra,aniden doÄŸan güneÅŸin ilikleri ısıtan sıcaklığı…
Her şeye rağmen,her şey güzeldi.
Süleyman Güney/Diyarbakır