ABD, kürtlere antitank füzeleri verdi, tanklar verdi. Azımsanmayacak ve her zaman şükranla anılması gereken bir yardımdır, kürtlerin ABD tarafgirliÄŸine karşılık ABD’nin vefakarca mukabelede bulunduÄŸunu söylemekte sakınca yok. Ä°yiliÄŸe, yardıma şükranla mukabelede bulunmak insanlığın gereÄŸidir. Kürtler bu antitank silahlarını kime karşı kullanacak ve de karşı gücün tanklarını kim verdi sorusu orta yerde duruyor. IŞİD’in silah fabrikası yok, ortalığa düşmüş azgın zibidiler olarak baÅŸlangıçta hafif silahları bile yoktu. Kimlerin lütfuyla silahlandılar, tanklara ve ağır silahlara nasıl sahip oldular diye sorulsa gözler hemen sünni paktına çevrilir. Sünni paktın hafif silahlar verdiÄŸi, cephane verdiÄŸi, eÄŸitim verdiÄŸi, hatta militan verdiÄŸi doÄŸru ama elimizde sünni paktın IŞİD’e tank verdiÄŸine dair bir bilgi yada bulgu yok. IŞİD’in sahip olduÄŸu tanklar Ä°ran’ın bilgisi dahilinde ÅŸii Irak yönetimince verildi. IŞİD’e açıktan tank vermenin mahzurları bilindiÄŸi için desiseli bir ÅŸekilde verildi. Bugün IŞİD’in elinde olan tanklar ABD’nin Irak ordusuna verdiÄŸi ve Irak ordusu üzerinden IŞİD’e geçirilen tanklardır. Bu tanklar el deÄŸiÅŸtirirken ABD bölgedeydi, Ä°ran ve Türkiye istihbaratı bölgedeydi. Bu son iki devletin istahbarat örgütleri aynı zamanda askeri operasyonlar yapan paramiliter örgütlerdir.
-Peki tüm bunlar olup biterken Kürdistan yönetimi ne yapıyordu?
-Kürdistan hükümeti Musul’daki Irak kolordusuna saldırılmasını ve sünni melanet güçlerinin silahlanmasını teÅŸvik edercesine “biz Musul için ölmek zorundamıyız” diyordu. Çok geçmedi, ilk kabak Åžengal’de kürtlerin başına patladı. Aslında patlayan kürt yönetiminin patavatsızlığı ve kendini sünni kampa kaptırmış olmasıdır. Körle yatan ÅŸaşı kalkar derler. Kürdistan yönetimi uyanıncaya kadar arap çomağı Åžengal’de kürtlerin gözüne girmiÅŸti ve kürt çocukları, kadınları kapatmalık olarak satılmak üzere esir pazarındaydı. Kurtulabilenlerin hazin hikayelerini hep birlikte okuduk, dinledik.
Yine Kerkük için bütün halkların ve kültürlerin yer aldığı yöredir lafını daha önce de iÅŸitmiÅŸtik. Israrla ve inatla Kerkuk’u savsaklayanlara, Musul’u önemsemeyenlere yurtseverliÄŸin babası dedik. Acaba öylemiydi, bunlar yurtseverliÄŸin mihenk taşımıydı?
– Hiçte söylendiÄŸi gibi deÄŸil.
– YurtseverliÄŸin babası Musul için Kürdistan toprağıdır diyerekten Kuzey’den kalkıp Musul kapısında bu uÄŸurda ÅŸehit düşendir. YurtseverliÄŸin dedesi “Kerkuk’ta bir tek kürt kalmasa Kerkük yine Kürdistan’dır” diyen ve diretendir. Ötekilerse torundur ama yurtseverlik timsali deÄŸildir. Biz fakirhanelerde doÄŸmuÅŸ asiller ve asilhanelerde doÄŸmuÅŸ dejenere tipler de gördük. TaÅŸları yerli yerli yerine oturtun, eÄŸri oturun ama hakkı konuÅŸun. Bu topraklar için yaÅŸamını feda edenlerin de bir hakkı, bir hatırı var. Unutmayın, bu fedakarlık millet için, hepiniz için yapılmıştır.