Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Suriye Kurdistan’ı

Medeni Ayhan / Suriye Kürdistan ı diye bir yer yoktur, bu kavram yanlıştır. Kürdistan ulusunun Kürdistan ı, Kürdistanlıların Kürdistan ı vardır.

Birden fazla Kürdistan olmadığı için, bilincimizde tek bir Kürdistan ülkesi ve tek bir Kürdistan ulusu olması için de Kürdistan’ nın güneyi, Kürdistan nın güney batısı ÅŸeklinde kavramlaÅŸtırmalıyız.

Bu ssöylediklerimi, öncelikle tarihsel bir analizi ve daha sonrada güncel durumumuzla bağı içerisinde de güncel siyasi durumun analizini gerektirmektedir. Osmanlı sarayı adına bir personel olarak çalışan Şeyh İdris-i Bitlis’i Osmanlının doğuya yayılmasının ön koşulunu Kürt mirliklerinin başındaki beylerin Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim’e biat etmesinde gördüğünden, Sunilik merkezli bir yaklaşım üzerinden on bir Kürt beyinin biatını özerklik karşılığında sağlayarak, bütün seferlerde Osmanlı ordusunun Kürdistan topraklarını kullanmasına, bütün sefer ve savaşlarda bu Kürt beylerinin ahalileri ile birlikte Osmanlı ordusunda asker olarak savaşmalarına imkan sağlamıştı.

Buna karşın İran Safari Devletinin sultanı Şah İsmail ise; Kürdistan’ın tarihsel ve ulusal inançlarından olan Zerdüştlüğün birer yorumu olarak ortaya çıkan Aleviliğe, Kakailiğe(Yarısaniliğe), Şebekliğe, Êzêdîliğe el atarak, ortak düşman olarak yansıttığı Sünniliğe karşı özü ve odağı Şialık olan, ancak bu Kürt ulusal inançlarının mensubu olan hak kesimlerini de kullanarak kapsayan bir blok oluşturmuştu. Osmanlı İmparatorluğu ile İran Sefavi arasında 1514 yılında gerçekleşen Çaldıran Savaşından, 1639 yılında iki devlet arasında imzalanan Kasr-ı Şirin Barış Antlaşmasına kadar da yapılan bütün sefer ve savaşlar ise; esasen iki devletin Kürdistan’da yayılma, artık ürünü ele geçirme ve topraklarımızı bölerek paylaşma, tampon bölge yaratma savaşları oldu. Osmanlı ordusu; bütün savaş ve seferlerde öncü birlik olarak Kürt Müslüman Sünnilerini kullanılırken, İran Sefavi devletinin ordusunda ise bütün savaş ve seferlerde öncü birlik olarak Kürt Şiileri, Kürt Alevileri, Kürt Şebekleri, Kürt Kakaîleri (Yarisanileri) ve Kürt Êzîdîleri kullanılmaktaydı.

Bu nedenle iki yayılmacı devletten hangisi kazanırsa kazansın, katledilen Kürtlerdi.Bu iki yayılmacı devletten hangisi kazanırsa kazansın; yıkılan, talan edilen, tahrip edilen, artık ürünü ve zenginlikleri yağmalanan, paylaşılan ve bölünen, tampon bölge haline getirilen Kürdistan’dı. Bu süreçle birlikte bazı durumlarda tekil olarak görülen işbirlikçilik; genelleşerek, süreklilik kazanarak adeta kurumsallaştı. Bu durum nedeniyle de Kürtler; Müslüman olarak sunisi, şiisi Zerdüşti olarak da Êzîdîsi, Kakaîsi, Şebek i, Alevîsi ile birlikte artık kendi tarihlerinin özgür birer oyuncusu olmak yerine, zorba ve tahakkümcü güçlerin tarihlerinin birer piyonu olmaya başladı.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

3 × 5 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla