Bilindiği gibi bir ülkenin işgali ve sömürgeleştirilmesi için toplumun ileri gelenleri, aydın şahsiyet ve siyasetçilerin hapsedilmesi, öldürülmesi, direniş örgütlerin milli hedefinden saptırılması ve halkın alternatifsiz bırakılmasıyla başlıyor. Şu durumda özllikle Kuzey Kürdistan çok çarpıcı bir örnektir. Ulusal kurtuluş mücadelesi doğası gereği gövdesini farklı toplumsal inanç grupları ve sınıflarla donatmasına karşın özünde etnik bir savunmadır. Çünkü Kürdlere etnik kırım uygulanıyor. Bu nedenden dolayı ezen ulusla ezilen ulusun, yani sömürgeci ile sömürgenin çelişmesi bağımsızlıkla sonuçlanır.
Kürdlerin baÅŸ düşmanı herÅŸeyini gasp etmiÅŸ iÅŸgalci bir terör devletidir. Dolayısıyla iÅŸgale uÄŸrayan ülkenin örgütlü politik potansiyelinin temel hedefi, sömürgeci kuÅŸatmayı türlü yöntemlerle boÅŸa çıkarma mücadelesi oluyor. Emperyalist planlarla parçalanan Kürdistan, Türkler, Araplar, Farslar arasında bölüştürüldü. Kürdlerin bütün ulusal isyanları etnik katliamlarla bastırıldı. Hertürlü baskı ve jenosidlere raÄŸmen ne Kürdler, nede Kürd iÅŸgalcileri çizilen suni sınırlara alışamadı. Kürdler, yüz yıldır türk, fars, arap sömürgecilerine karşı ulusal bağımsızlık mücadelesi veriyor. Türkiye ve İran Kürdlere karşı dört cephede savaşı finanse ediyor ve yürütüyor. Irak ve Suriye krizini derinleÅŸtiriyorlar. Türkler sünni islamı, İran ÅŸia islamı kullanıyor. Kürdler bir statü kazanmasın diye Rusya, ABD ve bütün emperyalist devletlerin bölge planına malzeme olmuÅŸlar. Â
Sömürgeci bölge rejimleri; Rusya, ABD, AB devletlerin hertürlü silah alımlarına müşteri ve yeni ihaleler karşılığında Kürdlerin bağımsızlığını geciktirmede birleÅŸiyorlar. ABD, Britanya, Rusya ve AB yönetimleri, Ankara, Tahran gibi yaÄŸlı müşterilerini birbirlerine kaptırmamak için Kürdistan iÅŸgalcilerine bir kez daha arka çıkmış ve islamist terör örgütlerini etkisiz hale getiren Kürd milletine, PeÅŸmerge, Gerilla kuvvetlerine ve bağımsızlık hakkına ihanet ettiler. Kürdistan Bağımsızlık Referandumunu sabote ettiler. Kerkük gibi Kürdistan’i bölgeleri ve Batı Kürdistan, Afrin kazanımlarından geriletiler.
Türkiye, İran, Irak orduları Åžia ve Sünni cihadist çetelerle ABD ve İngiltere’nin vizesiyle Kürdlere saldırdılar, içten bölmeye çalıştılar. ”Bağımsızlık referandumun zamanı deÄŸil” mesajıyla tavÅŸana kaç taziye tut politikasını uyguladılar. Kürdistan bağımsızlık referandumun engellenmesi, Afrin, Rojava iÅŸgaliyle sürdürüldü. Görüldüğü gibi emperyal güçler planlarını sorun çözmeyen, çoÄŸaltan ErdoÄŸan tipi despot rejimler üzerinde gerçekleÅŸtiriyorlar. Rusya, ABD ve AB baÅŸkentlerin Kürdlere uygulanan sınırsız baskı ve katliamlara sesiz kalmaları katil ve kurbanları çoÄŸaltma politikasıdır. Kürdleri iç düşman tanımlamasında birleÅŸen, Kerkûk ve Efrin iÅŸgalinin kendilerine yedirileceÄŸini zaneden Türkiye İran, Irak, Suriye rejimleri, OrtadoÄŸu bölgesini savaÅŸ ve mezarlık haline getirdiler.
Hertürlü yeniliÄŸe direnen, öldürerek yöneten statikocu, iÅŸgalci bölge devletlerin politik, ekonomik ve askeri olarak küresel müdahaleye tabi olmuÅŸlar. Bu anti demokratik gerici faÅŸist rejimlerle bir gelecek düşünülemez. Kürdlerin ulusal kurtuluÅŸ ve bağımsızlık mücadelesi parça parça devletleÅŸecektir. Güney ve Batı Kürdistan istenilen düzeyde olmazsada Irak ve Suriye iÅŸgalinden yarı yarıya kurtulmuÅŸtur. Kuzey ve DoÄŸu Kürdistan’da Türkiye ve İran’ın iÅŸgali altında kurtulacaktır. Türk cumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan onlarca cihatçı terör örgütlerine ev sahipliÄŸi yaptığı, ağır silahlarla donatığı Rojava ve Suriye’nin Cerablus, Efrin, İdlib iÅŸgalin’i sürdürdüğü ve resmi olarak bu katillerin sözcülüğünü yaptığı, pazarladığı, bütün dünya’nın gözleri önünde yaÅŸanması ağır bir insanlık suçudur.
El nusra, yeni ismiyle HTÅž, Heyet Tahrir el Åžam’ın lideri Ebu Muhammed Colani’nin MİT müsteÅŸarı Hakan Fidan, türkiye içiÅŸleri bakanı Süleyman Soylu ile birlikte ErdoÄŸan’la görüştükten sonra Rojava ve Suriye’ye karşı yeni bir iÅŸgal hamlesi için sınır bölgesine yerleÅŸtirildiÄŸi bilgisi Rusya ve ABD basınında paylaşılıyor. Bu ÅŸu demktir Türkiye bir terör cumhuriyetidir. ErdoÄŸan’da bu terör cumhuriyetin başıdır. Zaten Ankara yönetimi, cihadist çeteleri temsilen Rusya, İran, ABD ile açık pazarlık yapıyor.! Türkiye’yi tımarhaneye çeviren aynı ErdoÄŸan, El kayde, Nusra gibi uluslararası kelle kesici islamist terör örgütlerin sorununu, etnik bir savaÅŸa evrilmiÅŸ Türk, Kürd savaşından öncelemiÅŸtir. Böyle bir devlet nerde görülmüş?
Küresel ve bölgesel hiçbir devlet Türk devleti gibi cihatçı terör örgütleriyle bu denli açık bir iÅŸbirliÄŸi cüretini göstermedi. Ankara yönetimi bu ağır suçtan dolayı cezalandırılmazsa uluslararası adalet ve hukukun içine iÅŸenir. Bütün ırkçı, kelle kesici katilleri arkasına alan ve Türk kamuoyunu Kürdleri öldürerek ikna eden Ankara yönetimi, Kürdlere etnik bir kırım uyguluyor. Türk devleti Kürdleri Kürdistan’da azınlığa düşürmek, göçe zorlamak, yerlerine gerici islamistleri yerleÅŸtirmek, fiziki imha’da dahil etnik, politik, ekonomik, kültürel olarak zayıf düşürmek ve teslim almak istiyor.
Kürd Milletin Bağımsızlığına Çalışılmalı !
SömürgeciliÄŸin Kürdistan’da bu kadar uzun ömürlü olması, Kuzey parçasının bu denli düşürülmesi, ulusal dinamiklerin iÅŸlevsizlestirilmesiyle baÅŸarıldı. Kürdler milli demokratik devrimini baÅŸarması için iç ve dış dinamikleri iÅŸgalin kırılması stratejisiyle yürütemezse parça parça kırılacaktır. Çünkü Türk ulus sosyolojisinin metodları ağırlıklı olarak Kürd asimilasyonu üzerinde inÅŸa edilmiÅŸtir. İran, Irak ve Suriye’de durum farklı deÄŸildir. Dağıtılan, korkutulan, savunmasız ve seçeneksiz bırakılan toplumlar düşmanlarına kötülük edemez hale gelirler. Bu kolonyalist siyaset yüz yıldır uygulanıyor. O nedenle Kürdlerin bağımsız devlet arzusu onların yıkımı ve dolayısıyla ortak saldırı hedef oluyor.
Bağımsızlık iddiasıyla yola çıkan seroklar ayrıştırmada yarışıyorlar. Ulusal birlik karşıtlığıyla Kürd halkının acılarını, yenilgi ve yeni iÅŸgallerin yaÅŸanmasında pay sahibi oldular. Sonuç olarak kazanılan mevziler, psikolojik üstünlük korunamadı. Varlık nedenlerinden uzaklaÅŸan bir ulusal hareket, mücadeleyi baÅŸarıya göteremez. PKK’nin kadroları son yirmi yılda ne savunduklarını tarif edemiyorlar. Kuzey Kürdistan’ın en örgütlü gücü PKK, bu çıkmazı uzun yıllardır yaşıyor. İllegal boyutu olmazsa siyasi olarak türkiye’nin sol bir muhalefet partisinden farkı kalmıyor. Bu tip büyük partilerin onbinlerce silahlı direnişçileri, PeÅŸmerge, Gerilla orduları var. Büyük imkân ve fırsatlara raÄŸmen bir güçbirliÄŸi oluÅŸturulamadı. Kürdistan’ın ilhakı ve Kürdlerin birbirine düşmanlaÅŸtırılması bu sac ayakları üzerinde otortuldu. Herhangi bir kürd hareketine karşı savaÅŸan sömürgeci devletler, diÄŸer Kürdlere dost olabilir mi ?
KDP , YNK cephesi iç ihanete raÄŸmen ulusal birliÄŸe ve Kürd devletin kurulmasına kısmen çalıştı. Ancak diÄŸer partiler için aynısını belirtmek çok zor. BaÅŸkan Barzani’nin, Kürd Milletini Bağımısızlık Referandumuna götürme ısrarı tarihsel bir manifestodur. Ancak iç ve dış dengeler kollektif bir istihbarat hafızasıyla deÄŸerlendirilmemesi görmezlikten gelinemez. ABD, İngiltere ve Rusya bölgesel çıkarları için kimi kime feda edebileceÄŸi muhasebesi hafife alındı. Türk devletin saldırmayacağı rehaveti ve Ebadi hükümetin İran’ın emriyle kalkıp oturması yeterince deÄŸerlendirilmemiÅŸtir.
Gelinen sonuç baÅŸta Kerkük olmak üzere Kürdistan’i bölgeler ABD, İngiltere ve Rusya’nın vizesi, İran, Türkiye’nin askeri müdahalesiyle yeniden İran piyonu Ebadi’ hükümetin denetimine terkedildi. Keza benzer politika Suriye Batı Kürdistan, Efrin özgülünde retorik edildi. Özcesi iÅŸgalci islamist devletlerin riyakâr, komplocu politikalarına karşı stratejik savunma yapılmadı. Â
 29/09/2018        Â
Meekobal@gmail.com