Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Zaki Adsız Kimdir? 4

TKSP’yle birlikte çalışma tercihi, Zeki Adsız’ın yaşamındaki en önemli kilometre taşlarından birini oluşturur. Çünkü bu tarihten sonraki yaşamı, büyük ölçüde bu partinin faaliyetleri ve kitlelerin bu partinin politikaları doğrultusunda örgütlenmesi çabası tarafından belirlenmiştir. 1982 Temmuzunda TKSP’yle yollarının resmen ayrılmasına kadar devam eden bu süreç, bazen legal, bazen yarı-legal, bazen de illegal biçimler alan zorlu bir süreçtir ve sevinçleri, umutları, coşkuları, hayal kırıklıkları ve yenilgileriyle burada yayınladığımız yazılarında da kendisini dışa vurur. Özellikle de parti içi sorunları ele aldığı TKSP kurullarına hitaben yazdığı yazılarda.

Zeki, partinin değişik kademe ve alanlarında görev almış fedakar, çalışkan, cesur ve atılgan bir militandı. Bu özellikleri onu parti içinde öne çıkarmış, ve partinin Merkez Komitesi (MK) üyeliğine getirilmesine yol açmıştı. Zeki Adsız Bingöl’den ayrıldıktan sonra yaptığı ilk işlerden biri, o sırada parti tarafından Türkçe-Kürtçe olarak yayınlanmakta olan Özgürlük Yolu dergisinin yayın ve dağıtım faaliyetlerine katılmak oldu. Özgürlük Yolu, 12 Mart Cuntasından sonraki dönemde (Haziran 1975) çıkarılan ilk legal Kürt dergisiydi ve cüretli bir girişimdi.

Zeki, bir yılı aşkın bir süre TKSP’nin İstanbul biriminde çalıştı. Daha sonra Diyarbakır’a geçti. TKSP, 1977 yerel seçimlerinde Diyarbakır belediye başkan adayı olarak Mehdi Zana’yı deskteklemeye karar vermiş, ve seçim çalışmalarına katılmak üzere birçok öncü kadrosunu Diyarbakır’a getirmişti. Zeki de bu ajitatörlerden biriydi. Çalışmalar sonuç verdi ve Mehdi Zana belediye başkanı seçildi. Ancak bu arada Zeki Adsız kesinleşen 10 aylık hapis cezasını çekmek üzere tutklandı.    Cezaevinden çıktıktan sonra 6 aylık sürgün cezasını Diyarbakır’da çekti. Böylece TKSP’nin örgütsel ve politik faaliyetlerinin bir parçası olarak, daha evvel Bingöl’de başlattığı sendikal çalışmaları daha üst bir düzeyde ve Diyarbakır’da sürdürmeye başladı. Kürdistan’daki işçi sınıfı arasında partinin ideolojik ve politik etkisini arttırmayı hedefliyordu.

Nitekim kısa bir süre sonra belediye işçilerinin sendikası olan GENEL İŞ’in Diyarbakır Şube Başkanlığına seçildi. Sınıf sendikacılığının gelişmesi ve işçilerin örgütlü mücadeleye katılımı için olağanüstü bir çaba harcadı. Sınır tanımaz fedakarlığı ve dinamik çalışmasıyla kısa sürede, yalnız Diyarbakır’da değil, tüm bölgedeki işçi sınıfının güvenini kazandı ve Kürdistan işçi sınıfının önderlerinden biri konumuna yükseldi. 6 Mayıs 1979 günü yapılan DİSK 10. Bölge Temsilciliği seçimlerinde adaylığını koyması bunun bir ifadesiydi. Kuzey Kürdistan’ın büyük çoğunluğunu kapsayan, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Bingöl, Elazığ, Muş, Van, Siirt, Bitlis, Malatya, Adıyaman, Tunceli ve Hakkari’den seçilip gelen 63 delegenin katılımıyla gerçekleşen seçimde Zeki, oyların üçte ikisini alarak DİSK 10. Bölge Temsilciliğine seçildi.

Zeki’nin bu seçimde yaptığı konuşmadan elimizde kalan aşağıdaki sözler hem o dönemin ideolojik ve siyasal atmosferini ve Zeki’nin işçi sınıfı sorunlarına yaklaşım tarzını, hem de onun yaşanmakta olan süreci nasıl kavradığını yansıtması bakımından dikkat çekicidirler:

“Devrimciler, işçilerin birliği ve sınıf kardeşliğini ağzından düşürmeyen, özünde işçilerin birliğini bozup onları birbirine düşürenlere karşı uyanık olmalıdırlar.” 

 “Türkiye, ciddi bir bunalım süreci yaşamaktadır. Ezilen sömürülen geniş halk yığınlarıyla, sömürgeci burjuvazi arasındaki çelişkiler giderek sertleşmektedir. Burjuvazi sömürüsünü arttırmak için işçi sınıfına, emekçi yığınlara ve bu arada özellikle halkımıza yönelik baskı ve terörü arttırarak faşist bir dikta kurma yolunda yoğun çabalar içindedir.”

Devam edecek

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

eighteen + eleven =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla