Şafak sökmeden ölürsem bir gün,
Karanlık bir sessizlik gibi düşersem toprağa,
Bir sonbahar yağmuru sonrası,
Özgürlüğe uyanamazsa yaralı yüreğim,
Akşamların hüznü çekilince kuytuluklara,
Mezopotamya’da bir daÄŸ eteÄŸine gömün beni.
Yasak bir ülkenin hasretiyle tutuşurken dilsiz yanım,
Bir eylül sabahında savrulup giderse umutlarım,
SoluÄŸumun sustuÄŸu yerde,
Ağlamasın mavi gök bu deniz, bu toprakKaranfiller serpin yurtsuz bir, kavgada soğuk mevsimlerin ufkuna,
Söz küsmüşse geceyesayfalar sararmış,
Sular durulmuÅŸ, nehirler kurumuÅŸ,
Dinmeyen bir fırtınaysa,
Gözyaşlarımın buğusunda yitip giden yıllarım.
Yarım kalmış bir öyküde saklayın beni,
Ay ışığında kekik kokan özlemler biriktirin yarınlara,
Güneşli günlerden beyaz sevinçler getirin bana.
Ülkem gibi, ırmak gibi,
Hiç üşümesin uçurum boylarında baharlarım,
Mavi düşler toplayıp gökyüzünün renginden,
Her gün yıldızların kalbine gömün beni..
Med Reşiyan Korana hastalığında yitirdiği abisi için yazdı 11.11.2020