Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Sakine Arat Kimdir?

10 çocuğundan 7 si öldü hâlâ mücadele ediyor sakine ana...

Elif Görgü / Bir tek bunlar kaldı, bu kağıt parçaları kaldı dertleştiğim…”

Kalan tek oÄŸlunun evinde torunlarıyla paylaÅŸtığı küçük odasının duvarında, artık sadece birer fotoÄŸraftan ibaret çocuklarıyla konuÅŸuyor Sakine Arat. Cemal ile Tacettin’ e sesleniyor önce, niye öldünüz diye.
Sonra Murat’ a bakıyor, hadi aÄŸabeylerin öldü sen niye beni yalnız bırakıp gittin diyor. Hemen yanında Servet var, Hadi onlar mücadele ettiler öyle öldüler, sen niye trafik kazasında öldün? derken artık sesi kısılıyor üzüntüden.

Gözyaşları mı?

Hayır, gözleri buÄŸulanıyor ama bir damla yaÅŸ akmıyor, akamıyor 73 yılın derin izlerini taşıyan yanaklarına Sakine Arat’ın. Çünkü o 12 Eylül zindanlarında iÅŸkenceyle genç bedeni çürütülen Cemal’e söz vermiÅŸti ölüm orucunun son günlerinde. “
Ağlamayacağım demişti.
Sözünü tuttu.

Kendisi dayandı, göz bebekleri dayanamadı. Sağ gözü görmüyor artık. Sol gözünün de damarları tıkanmış. Bilmiyordum, meğerse ağlamak göz sağlığı için gerekliymiş diyor.

Kütahya’ nın kuyruklu KürtleriÂ’

Sakine Arat, babasının sürgün yeri Kütahya’da 1934 yılında doÄŸar. Çocuktum bir ÅŸey bilmiyordum memleketimiz bura sanıyordum. Tek bildiÄŸim biz oranın adamı deÄŸildik, evin içinde Kürtçe dışarıda Türkçe konuÅŸuluyordu diye anlatıyor o yılları. Türkiye’de Kürt olmanın ne demek olduÄŸunu, tek kelime Türkçe bilmeyen anneannesi ile sokakta dolaÅŸtığında kendilerine “kuyruklu Kürt”diyerek taÅŸ atan yaşıtlarından öğrenir.
Okulda çok baÅŸarılıdır. Hatta kızlar arasında birincidir. Ama çok istemesine raÄŸmen okuyamaz. BeÅŸinci sınıfa geçtiÄŸinde Demokrat Parti iktidara gelir ve af çıkar. Cezaevleri boÅŸalır, sürgünler sılaya geri döner. O zaman öğrenir ki Arat, memleketi Diyarbakır’dır.
Ancak bıraktıkları gibi değildir. Hükümet babasının iki köyünü satmıştır, geçinmek zordur.
18 yaşında kendisinden çok yaÅŸlı biriyle evlendirilir. Bismil’den Hani’ye bir aÄŸa ailesine gelin gider: “Şehirde büyüyenin köyde yaÅŸaması zor oluyor. EvlendiÄŸim zaman bütün köy iÅŸlerini yapmak mecburiyeti oldu, yaptım da hepsini.”10 çocuÄŸu vardı 7Â’si öldü…
10 çocuÄŸu olur Sakine annenin. Biri üç aylık, biri bir buçuk yaşında ölür önce. Geriye 5 oÄŸlan 3 kız kalır. Çocuklarını okutabilmek için kocasını da zorlayarak Diyarbakır’a taşınır. AÄŸa olmaktan baÅŸka bir ÅŸey bilmeyen eÅŸi çalışmaz, kumar oynar. Sakine Arat, 8 çocuÄŸuna dikiÅŸ dikerek, iÄŸne yaparak bakar, onları okutur. Bu da yetmez, kocasının kahve, sigara parasını da çıkartır emektar elleri. Cemal, Ankara’da üniversiteyi kazanır. Ancak 70’li yıllardır, Caddelerde öğrenciler panzerlerle eziliyorlardı diyerek göndermez. Ertesi yıl açık öğretimi kazanıp Zirai Donatımda memur olur.
Babası oğlunu ihbar etti
Çocukları da anneleri gibi mücadelecidir ancak baba deÄŸildir. Baba Arat, aranan oÄŸlu Cemal’i ihbar eder. Cemal, 12 Eylülün en karanlık zindanına, Diyarbakır Cezaevine konur. VahÅŸi iÅŸkencelere karşı arkadaÅŸlarıyla baÅŸladığı ölüm orucunda yaÅŸamını yitirir. Tacettin de tutuklanmıştır. Serbest kaldıktan sonra o da kırsala gider. Ardından küçük Murat aÄŸabeylerinin yaÅŸadıklarına dayanamaz ve o da daÄŸa çıkar. İkisi de yaÅŸamını yitirir. Gençlerimiz sokaklarda kurÅŸunlandı, cezaevlerinde iÅŸkenceler gördü 12 Eylülde.

Öyle bir darbe geldi ki insanlar artık sokakta yürüyemiyorlardı, hastalarını hastaneye götüremiyorlardı.1984 te ölüm orucuna girdikleri zaman 48 gün oÄŸlumu (Cemal) göremedim. Sonra askeri hastanesine gittiÄŸim zaman 11 yatak vardı. Saçı sakalı birbirine karışmıştı oÄŸlumun. OÄŸlumu tanıyamadım, o hale gelmiÅŸ ki… Vücutları erimiÅŸ bitmiÅŸ, kemikten baÅŸka hiçbir ÅŸey yoktu. Sadece o kuru kafa kalmış. İki göz kapıda, birisi gelsin de bizimle görüşsün diye bakıyorlar. Cemal’in kulakları artık duymuyordu, gözleri hiç görmüyordu. Dedi “Anne sen misin, keÅŸke yüzünü görebileydim.” Öyle bir acı gülüş güldü ki ömrümün sonuna kadar onu unutamam.”

‘Görevimi yarım bıraktım oğlumun cenazesine gittim.

Â’
Bu arada Sakine Arat Cemal’e söz verdiÄŸi için, Ankara’ya önce Meclis kapısına, sonra da ANAP genel merkezinde Turgut Özal’ın kapısına dayanır. Özal’ı saatlerce odasına hapsederler. BaÅŸbakan korkudan dışarı çıkamaz.
Tam darbenin komutanı Kenan Evren ile görüşecekleri o tarihi gün ise Cemal’in ölüm haberini alıp, oÄŸlunu gömebilmek için memleketine döner. Hayatımdaki en büyük piÅŸmanlığımdır bu. EÄŸer ben görevimi bırakıp köye dönmeseydim, Kenan Evren’le görüşebilseydim, belki olaylar deÄŸiÅŸirdi diye hâlâ kendini suçluyor Sakine Arat.Semra’yı öldürmesinler diye verdim 
Ancak bir de Semra vardır. Sakine Arat’ın kızlarından Semra’yı babası zorla kardeÅŸinin oÄŸluna verir. 10 yaşında isterler Semra’yı. Annesi 3-4 yıl dayanır bu zulme. Ancak Semra 14 yaşındayken artık tehditlere dayanamayıp kızını amcasının oÄŸluyla evlendirir.
Semra ortaokula baÅŸlamıştı artık. Amcası geldi “ya verirsin, ya ben oÄŸlumu baÅŸkasıyla evlendiririm ama senin kızını da okul kapısında öldürürüm” dedi. İkisi cezaevinde bunu da öldürürler diye, ana yüreÄŸi, boyun eÄŸmek zorunda kaldım. 14 yaşında götürdüler. Aradan bir sene geçti hamile olduÄŸunu öğrendim.”
Ölmesin diye zorla gelin ettiÄŸi kızının 17 yaşında cesedini alır geri. Kayıtlara intihar olarak geçer ama kimse inanmaz. Semra’nın küçük kızı Zelal’i ise babası almayı reddeder. Sakine Arat, torununu da kendi nüfusuna geçirir: Öldürmesinler diye iÅŸkenceye verdim, o niye öldü? Okul kapısında öldürmesinler diye verdim niye öldü?”
Hâlâ mücadele ediyor
73 yıla Kürt ve kadın olmaktan, hak istemekten dolayı yaşanabilecek tüm zulmü ve bu zulme karşı mücadeleyi de sığdırmayı başarabilmiş bu dünya güzeli insanın aklı hâlâ çalışıyor.
Ben batıda doÄŸduÄŸum, oranın rahatlığını gördüğüm için, bu memleketi gördüğüm zaman benim içim sızlıyordu. Neden diye… Kürtler olarak bizim çektiklerimizi kimse çekmedi. BaÅŸbakan ErdoÄŸan İslam dinini kullanarak baÅŸa geldi, halkımızı aldattı. Bizim oylarımızla baÅŸa geçti, ÅŸimdi operasyonları düzenlemiÅŸ, bizim çocuklarımızı öldürüyor. Gençlerimizi tutuklayıp içeri attırıyorlar. Bu adam bu kadar millete eziyet çektiriyorsa demek ki onda da iman kalmamış diyen Sakine Arat, Sakine Ana, hâlâ benim evim burası dediÄŸi DTP il örgütüne gidiyor sık sık. Küsleri barıştırıyor, danışana öğüt veriyor, destek oluyor.
Halbuki kriz geçirmiÅŸ kalbi yorgun. Kalp kapakçıklarının çalışmadığını söylemiÅŸ doktor. İstanbul’a gidip tedavi olması gerekiyor.
Yine de bir isteği var ki, bunca yaşadıklarına rağmen iradesi karşısında söylenecek hiçbir şey kalmıyor. “
Kürt çocuklarının öldüğü kadar, bir o kadar da suçsuz günahsız asker ölüyor. Eğer gücüm olaydı, param olaydı, il il gezip Türk analarına seslenecektim. Kürtlerin suçu nedir, günahı nedir? Ben bu Türk analarına bunları anlatmak isterdim. Türk Kürtün kardeşidir. Yan yana yaşadığımız zaman beraber yaşayabiliyorsak, bu işkence, bu kötülük niye? Bu kadar insanların ölmesine ne gerek vardı?
Kaynak: Evrensel gazetesi…”

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

twelve + 2 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla