Hasan Dere / Karl Marks ve Friedrich Engels KOMÜNİST PARTİ MANİFESTOSU’na şu sözlerle başlarlar
„Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor — Komünizm hayaleti. Eski Avrupa’nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler: Papa ile çar, Metternich ile Guizot, Fransız radikalleri ile Alman polis ajanları.“
Avrupa’da değil ama Müslüman ülkelerde aynı hayalet hala dolaşıyor.
Hem de bu Manifestonun yazıldığı 1847-48 yılındaki gibi Çar ve Papanın yerini almış Müslüman diktatörler, İslam din alimleri ve CIA/TC/Muhaberat polisiye gurupları kok kola vermiş bu hayaleti def etmeye çalışıyorlar.
İki şeye dikkat çekmeli; İslam halklarının hala 1848’lerde kalmışlıklarına, çünkü o yılların Avrupa’sını 152 yıl geriden izleyerek aynı endişeleri bu gün yaşamaktalar.
Neden?
Avrupa artık Komünizmden korkmuyorsa İslami halklarda bu korku neden hala sürmektedir?
Burjuva devrimi dediğimiz kapitalist (sanayi) devrimleriyle dinin sivri uçları
budandı ve din kiliselere hapsedilerek siyaset arenasından uzaklaştırıldı.
Müslüman halkların öyle dverim yapma şansları olmadı. Hala Çarlık çağının
düzenini yaşamaktalar. Din ile diktatörler ya el ele vermişler (TC-Pakistan) ya
da diktatör aynı zamanda din üzerindeki en hakim kişidir (İran-Suudiarabistan).
Yaşanan sosyalist devrim deneyleri süreci, toplum ömürleriyle kıyaslandığında insanın
bebeklik dönemine tekabül eder. Bebek doğdu ama el yordamıyla yol alırken,
kartalların, çakalların saldırısına uğrayıp gençlik çağına ermeden öldürüldü.
Ölürken can korkusuyla sağa sola el attı bu çırpınışlar incitici oldu.
Dolaysıyla bebeği suçlamak ne kadar mantıklı ise daha ergenleşmemiş sosyalist
sistemi suçlamak da o kadar abestir. Çünkü rüşdünü ispatlamaya vakti olmadı.
İkincisi, kendin çal kendin ayna türü antipropaganda Müslümanlar
arasında oldukça güçü bir eğilim. Komünizmi bilmez ama karalar. En basiti “Komünistler
ana bacı tanımaz, komünist mülkiyet düşmanıdır, komünizm mezalimi” gibi.
Müslümanlar neden kendi ürettikleri yalan propagandaya inanırlar? Sosyalizmin onları
doğrulayacak hiç mi kötü bir tarafı yok?
Komünistler çevreyi mi kirletti? Doğa katliamının, iklim sorunun sorumlusu
sosyalizm mi?
Dünya savaşlarını kim çıkarıyor, sömürgecilik ve dünya pazarlarına hakim olmak
için savaş çıkarıp kan döken kim?
İŞİD altında özünde emperyalizmin uşağı ama ‘antikapitalist Müslüman’ -Müslüman
ise kapitalisttir, çünkü İslam özel Mülkiyete karşı değildir!- tuzağına
düşüp Kapitalizm adına ortalığı kan gölüne ve savaş alanına çevirenleri kim
örgütledi? -Taliban’ı ABD’nin örgütlediği hala hafızalardadır.-
Petrole bulanmış iki kuşla Irak ve Suriye devletlerini yıkmak için ABD’nin
arkasında hizalananlar kimlerdi?
Şimdiki insan göçünün sorumlusu kim?
Öksüz kalmış çocukları -Hiç mi vasileri yok, neden sadece çocuklar, sorgulamayalım
mı?- köklerinden çıkarıp, sistemlerine taze kan yapmaya çalışan
asimilasyoncu mantığı “yardımseverlik” diye mi yutalım yaksa insanlık utancı mı
olarak görelim?
Hepsinin sorumlusu “Batı Demokrasisi” diye güzelleme yaptığımız
Kapitalizmdir!
Komünistler materyalistler, diğer adıyla seküler davranırlar. Ahiret
beklentileri yoktur. Ne yaşayacaklarsa bu dünyada yaşayacaklarına inanırlar.
Cennetleri de cehennemleri de bu dünyada görürler. Bunun için cenneti bu
dünyaya indirecek bir yönetim biçimi tasavvur ederler.
İşte bu durum Müslümanların kabul göreceği şey değildir. Allah’a eş koşmak,
Allah’tan daha adaletli olmak; mesela eşitlik sağlanacağını düşünmek!
Müslüman’ın sol düşmanlığının temel gerekçesi budur.
Müslüman idealisttir, Allah’a inanır ve Allah’ın kimine deniz deniz, kimine
damla damla verdiğini düşünür ve adaletsizliği kabul eder. Müslüman seküler
değildir, daha çok ahiret için çabalarlar.
Acaba gerçekten öyle mi?
Maktulün eşini, mal varlıklarını ganimet olarak alırken, toplumdan vergi
toplarken, “Dârülharp” devletlerin kazançlarından pay alırken, beleşten ve
krallar gibi toplumun üstünde bir seviyede geçinirken hiç de ahireti düşünür
gibi görünmemektedir!
Komünist, KENDİ RAHATINI yoksul ve ezilen için BOZAN kişidir.
Mesela Karl Marks çağının en önemli iktisatçısı idi. Her yayın organı onun
yazılarını yayınlardı. İstese düzene yamanır kral gibi yaşardı. Ama işçilerden
yana tavır alarak yoksulluk içinde öldü. Friederic Engels ise zaten zengin aile
efradı idi.
Sağcı dediklerimiz ise ezenden (siz düzen ve/veya iktidar anlayın) yana
olduklarından hakim sınıflara yanaşarak hizmetlerine karşılık semizleyip
sistemin ortağı olmaya çabalarlar. Bu semirme onları çürütür. Çünkü hizmetine
soyundukları sistem sömürü üzerinde yürüdüğünden sömürüyü gizlemek için türlü
yalanlara tenezzül etmek durumunda kalırlar. Solcular dürüst ve mert dururken,
sağcılar kaypak ve sahtekar olmak zorunda kalırlar.
Zaman zaman itirafta bulunan sağcılar arasında, “Solcular ahlaken temiz
çıktılar” diyenlere rast gelinmiştir. ‘Ana bacı tanımaz’ suçlamasından
buraya savrulmak sağ hakkındaki önermemizi de doğrulamaktadır.
Sol mülkiyet düşmanı değildir. Sosyalizm temel olarak özel mülkiyete karşıdır.
Yani maden (örneğin kömür) işletmelerinin, şeker, pamuk ve çimento ile
büyük toprak parçalarının şahıslar elinde toplanmasına karşıdır. Buna karşılık
mera, yayla, ormanlar gibi bütün bunların toplumsal mülkiyetini savunur. Yani bireylerin
değil, toplumun malı olmasını savunur.
Kimse alın teri demesin, sahiplerini öldürüp topraklarına el konulmadan hiç ama
HİÇ KİMSE alın teri ile Hacı Ömer Sabancı olamaz!
Batı demokrasisi denen göreli konforlu hayat, SOSYALİZMin o bebeklik dönemi
olmasaydı, batı cehennemi olarak hala Asya Afrika’da can alıyor olacaktı.
İnanmayan çok değil 50 yıl evvelki Afrika’ya bir dönüp baksın!
Yazı çok uzadı/uzayacak kısaca şöyle bitirelim.
Sosyalizm haksız zenginlik sahibi olmuş tabakalar, onların sayesinde milyarder
olan DİYANET görevlileri ve bunlara yanaşıp çanak yalayanlar için korkunçtur.
Çünkü saltanatlarını devirir.
Ama alın teriyle yaşayan insanlar için cennetin yer yüzüne indirilmiş halidir,
o kadar!
Sosyalizm ve Iblis Kapitalizm arasında temel fark:
Kapitalizm’de İnsan çalışmak için yaşıyor.
Sosyalizm’de İnsan yaşamak için çalışıyor.
Sosyalizm düşüncesini maziye’de arsız ve solfaşist sopa kafalı takımlar (Stalin ve Mao) öyle bir hale getirdiler ki, kime anlatsan ve müdafaa etsen, sana düşman gözüyle bakıyorlar.
Sosyalist bir İnsan ve ya Lider vicdanlı ve iyi İnsan olursa, toplum ona inanır.Mesele Güvence ve Samimiyet.
Bizim Kürdistan bahçemizde öyle canlar var:
En başta Seroke netewi ne mir Qazi Muhammed (İslam dini de bir Sosyalist ideolojisidir-şahit ve ispatı Seroke ne mir Qazi Muhammed’dir).
Diğer örnek Seroken netewi ne mir Hayri, Mazlum ve Piro Pir (Piro Pir ve Seroke ne mir İbo Kaypakkaya herşeyi ile hakiki Kürd-Türk olmalarına rağmen).
Kürdistan ve Kürd halkı zaten Sosyalizm ve İslam dinini barışçıl bir şekilde yaşıyor.Kimse Kürd halkına ne İslam dini ne de Sosyalizm’i anlatsın.
Çünkü bir lokma bir hırka dini ve herşey ortak düşüncesi Kürdistan’da mevcut.
Kürd halkı rahat bırakılsa zaten Sosyalist bir halk çünkü hakikatı bilen bir Halk ve Millet.
Hakikat çi ye?
Birlik, beraberlik, ortak yaşam ve sonunda Axa Reş.
Em mevanin!!!
Li Ezmane Quling u Roje
Li Erde Karker u Cotkar
Li Zozane Zaroken u Xezalen
Li Deşte Gund u Nan
Her tişt bi hevra Welate me Kurdistane
Amed-Mehabad-Hewler heta Efrin.
Silav u rez
Neviye li Dayika Welate ne mir cem
li gunde Pulyanlı (Markaz)
Elif Ana (1908-1991)